Logo

9. Hukuk Dairesi2023/14606 E. 2023/15868 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının davalı nezdinde iş sözleşmesi ile çalıştığı hizmet süresi ve 2008 yılı Mart ayı öncesindeki ücret miktarı uyuşmazlığa konu olmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun olarak davacının iş sözleşmesi ile çalıştığı dönem ve ücreti hususunda hüküm kurması doğru olup, bozmaya uyularak verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2019/465 E., 2022/346 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davası sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Şirket tarafından davacıya, kâr payı ödenmek üzere ... teklifinde bulunulduğu, davacının icabı kabul etmesi üzerine ciro üzerinden kâr payı alması yönünde mutabık kalındığını, davalı Şirket nezdinde 2006 yılında çalışmaya başladığını, davacının günde 15 saat çalıştığını, nihai ücret ödemesi yapılması aşamasına kadar aylık 2.000,00-2.500,00 TL arası kısmi ücret ödemesi yapıldığını, ancak davacının gerçekleştirdiği ... ve işlemlerden dolayı hak ettiği alacakların ödenmediğini, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 24 üncü maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendi gereğince işçi ücretinin kanun hükümleri ve sözleşme gereği ödenmesi gerektiğini, ... sözleşmesinin davalı tarafça haklı bir neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı işyerinin ... merkezli ... Holding bünyesinde %100 yabancı sermayeli bir Şirket olduğunu, davacının da 2006 yılında Şirket dışından danışman olarak hizmet vermeye başladığını ve fatura karşılığı danışmanlık ücreti aldığını, ....03.2008 tarihinde davalı nezdinde çalışmaya başladığını, davacıya tüm hak ve alacaklarının ödendiğini, kıdem ve ihbar tazminatı alacağının bulunmadığını, aksi kabul edilse dahi öncelikle davacının müvekkili Şirkete ait eşyaları teslim etmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 22.03.2016 tarihli ve 2011/413 Esas, 2016/88 Karar sayılı kararıyla; dosya içeriğine göre de 4857 sayılı Kanun'un 8 inci maddesi kapsamında taraflar arasında ... sözleşmesinin bulunmadığı, ancak cevap dilekçesinde de ikrar olunduğu üzere, davacının ....03.2008 tarihinde davalı Şirket bünyesinde çalışmaya başladığı, her ne kadar davacı yanca söz konusu bildirimin vize işlemleri için yapıldığı iddia edilmiş ise de, iptal edilmiş sigortalılık kaydının bulunmaması nedeniyle anılan tarih itibarıyla taraflar arasında ticari ilişkinin ... sözleşmesine dönüştüğü ve ....03.2008-15.02.2010 tarihleri arasında kesintisiz olarak 1 yıl, 11 ay, 16 gün kıdeminin olduğu, e-posta yazışmalarına göre davacının tazminat hesabına esas brüt ücretinin 2.600,00 TL olduğu, taraflar arasındaki ... sözleşmesinin davacı tarafça 4857 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinin (II) numaralı bendi uyarınca feshediliği ispatlanamadığından kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerektiği, dosyada mevcut deliller ve dinlenen tanık beyanlarına göre davacının fazla çalışma yaptığı, hafta tatili ve ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı, ancak bu çalışmaların karşılığı ücretlerin ödendiği davalı tarafça ispat edilemediğinden söz konusu alacak taleplerinin bilirkişi raporu ile hesaplanan tutarda hüküm altına alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 02.07.2019 tarihli ve 2017/22984 Esas, 2019/14810 Karar sayılı ilâmı ile; tarafların diğer temyiz sebeplerinin reddine karar verilerek, gerek tarafların iddiaları ve savunmaları, gerek tanık anlatımları ve dosya kapsamındaki diğer delillere göre, davacının 2008 yılından önceki ve sonraki hizmeti yönünden bir farklılık bulunmadığı, ....03.2008 tarihi öncesinde de davacının ... sözleşmesine tâbi çalıştığı, bu dönemdeki ücretin ise 2.600,00 TL yerine brüt 2.500,00 TL olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilâmı doğrultusunda davacının baştan itibaren ... sözleşmesine tâbi olarak çalıştığı, danışman olarak çalıştığı dönemde davacıya 2.500,00 TL ödeme yapıldığı, ....03.2008 tarihinden önceki döneme ilişkin ücretinin de 2.500,00 TL brüt olduğu, bozma öncesi gerekçelerle davacının fazla çalışma yaptığı, hafta tatilleri ve ... bayram genel tatil günlerinde çalıştığı ancak karşılığının ödenmediği, yıllık izinlerini kullanmadığı, 26.03.2020 tarihli bilirkişi raporunun bütün alacak kalemleri yönünden gerekçeli, dosyadaki bilgilere uygun olup kanaat oluşması ve hüküm kurulması için yeterli olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; kıdem tazminatı talebi reddinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, 4857 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendi gereğince işçinin ücretinin kanun hükümleri ve sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilip ödenmesi gerektiğini ve aksi hâlin işçi yönünden haklı fesih sebebi sayıldığını, davacı müvekkilinin 2009 yılının sonundan itibaren davalıdan birikmiş ücretini almak için talepte bulunduğunu ve fakat bu talebinin kabul edilmediğini iddia ve ispat etmesine rağmen kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddinin hatalı olduğunu, ceza soruşturma dosyasında yapılan bilirkişi incelemesinde dahi müvekkilin davalı Şirketten alacaklı olduğu hususunda tespit yapıldığını, ... sözleşmesinin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini, bu durumun dosya içeriğinde yer alan ve taraflar arasında gerçekleşen yazışmalarla da sabit olduğunu, ....03.2008 tarihi öncesi çalışmaların ... ilişkisi olarak kabul edilmeyip bu yıllara ilişkin olarak ifa edilen görevi nedeniyle hak ettiği fazla çalışma, hafta tatili, yıllık izin ve ... bayram ve genel tatil ücretlerinin hesaplanmamasının bozma sebebi olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davacının 2008 yılında müvekkil Şirket nezdinde çalışmaya başladığını, hizmet süresine ilişkin kabulün doğru olmadığını, zira 2006-2008 yılları arasında ortağı olduğu Şirket üzerinden fatura kesilerek danışmanlık hizmeti verdiğini, bu dönemde taraflar arasında ... ilişkisi bulunmadığını, gerek duruşmalarda davacı yanın kabul beyanları gerek savcılık soruşturma dosyası ve gerek tanık anlatımlarından anlaşıldığı üzere davalının hâlen müvekkili Şirkete ait aracı teslim etmediğini, davacının bir alacağı varsa dahi öncelikle bu aracın değerinin ve müvekkili Şirketin bu aracı kullanamaması sebebi ile uğradığı zararın hesaplanması ve davacının alacağından mahsup edilmesi gerektiğini belirterek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının davalı nezdinde ... sözleşmesi ile çalıştığı hizmet süresi ile ....08.2008 tarihinden önceki ücret miktarı hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı Kanun'un 2 ve 32 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.