"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
SAYISI : 2022/9 E., 2023/28 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece ikinci bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 17.....2004-25.08.2009 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, 2009 Mart ayında yapılan seçimlerden sonraki belediye başkanının davacı ile birkaç kişinin işten ayrılmasını istediğini, manevi baskı altına aldığını, davacıyı işe alan önceki belediye başkanını suçlayıcı ifadeler vermesinin istendiğini, davacının ahlaki açıdan yerinde olmayan bu talepleri reddetmesi nedeniyle diğer işçiler ve memurlar ile birlikte davacının üzerinde baskı kurduklarını ve 24.09.2009 tarihi itibarıyla işten ayrılmasının istendiğini, buna istinaden davacının 25.08.2009 tarihli dilekçeyi yazdığını, davalı Belediyenin yasal yollardan tazminat ödemekten kurtulmak için davacıya işe dönmesi için çağrı yaptığını, ancak çağrısında samimi olmadığını, davacının son ücretinin 1.870,00 TL olduğunu ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, fazla çalışma ve yıllık izin ücretleri, ... arama izni ile toplu ... sözleşmesinden doğan sosyal hak ve alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının istifa ettiği tarihe kadar olan ücret bordrolarında gösterilen ücret alacakları var ise müvekkili Belediyenin muhasebe imkânları elverdiğince ödeneceğini, kötüniyet tazminatı, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin, kendisinin ... taraflı ve hiçbir baskı altında kalmadan verdiği dilekçeye istinaden kabul edilen istifası nedeniyle yasal olmadığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 15.12.2015 tarihli ve 2009/122 Esas, 2015/130 Karar sayılı kararı ile; yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının ... sözleşmesinin feshi nedeniyle davalıdan (kapatılan Büyükkışla Belediyesi) kıdem ve ihbar tazminatı ile sair alacaklarını talep ettiği, davalının davacının iddialarının asılsız olduğunu savunduğu, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı doğrultusunda ilave tediye, ikramiye alacağı, yıllık izin ücreti ve eksik ödenen ücret alacağı taleplerinin kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 10.10.2019 tarihli ve 2016/32602 Esas, 2019/18638 Karar sayılı ilâmı ile; davacının talep ettiği ücret alacağının somutlaştırılması gerektiği, bazı alacak talepleri hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesinin hatalı olduğu, davacının dava dilekçesi ve 17.04.2012 tarihli ıslah dilekçesindeki talepleri dikkate alınmaksızın talepten fazlaya hükmedilmesinin isabetli olmadığı gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 08.09.2021 tarihli ve 2019/98 Esas, 2021/78 Karar sayılı kararı ile; davacının davalı Belediyede 17.04.2004-25.08.2009 tarihleri arasında muhasebe görevlisi olarak çalıştığı, 25.08.2009 tarihli dilekçesi ile 29 Mart 2009 yerel seçiminden sonra belediye başkanının değiştiği, bir önceki belediye başkanı döneminde işe girmesi sebebiyle kendisine baskı uygulandığını, belediye binasının köy kahvesi gibi kullanıldığını işçilerin küfürlü konuştuklarını, bu durumları başkana iletmesine ve uyarmasına rağmen değişiklik olmadığını, aylık ücretinin düşürüldüğünü, önceki başkanının usulsüzlük yaptığına ilişkin şahitlik yapması için kendisine baskı yapıldığını belirterek hakları saklı kalmak kaydı ile istifa ettiğine ilişkin dilekçeyi sunduğu, dinlenen tanıkların davacının iddialarını doğruladıkları, davacının ... sözleşmesini haklı sebeple feshettiği, davacının özlük dosyasına göre kullanmadığı yıllık izin alacağının bulunduğu, işyerinde yürürlükte olan 24.04.2009 tarihli toplu ... sözleşmesi hükümleri gereğince 2004-2009 yılları arasında ilave tediye ve ikramiye alacağına hak kazandığı, ücret fark alacaklarının kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporunda hesaplandığı, ancak davacının istifa ederek işten ayrılması nedeniyle ihbar tazminatı, ... arama izni ve kötüniyet tazminatına hak kazanamayacağı, yine fazla çalışma alacağı yönünden de iddiasını ispat edemediği, toplu ... sözleşmesinin sosyal yardımlara ilişkin maddelerinin 01.01.2009 tarihinden sonra imzalanan 24.04.2009 tarihli protokol ile askıya alındığı, bu nedenle bu alacaklara da hak kazanmadığı gerekçesiyle ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, toplu ... sözleşmesinden doğan sosyal yardım hak ve alacakları, fazla çalışma alacağı ve ... arama izni alacağı taleplerinin reddine; kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret farkı alacağı ile ilave tediye ve ikramiye alacaklarının kabulü suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 13.12.2021 tarihli ve 2021/12268 Esas, 2021/16415 Karar sayılı ilâmı ile; hükme esas alınan bilirkişi raporunda 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren toplu ... sözleşmesinin giyim, yakacak yardımı gibi sosyal yardımlara ilişkin maddelerinin 24.04.2009 tarihli taraflarca imzalanan protokol ile askıya alındığı gerekçesiyle bu taleplere ilişkin hesaplama yapılmamış ise de dosyada bulunan toplu ... sözleşmesinin ilgili maddelerinin incelenmesinde, askıya alınma tarihine kadar davacının hak ettiği sosyal yardım hak ve alacaklarının olduğunun anlaşıldığı, davacının toplu ... sözleşmesinin yürürlük tarihi ile askıya alınma tarihi arasında kalan dönem için talep ettiği sosyal yardım alacakları yönünden değerlendirme yapılması gerekirken hakların askıya alındığı gerekçesiyle talebin reddedilmesinin hatalı olduğu, davacının dava dilekçesinde ikramiye ve ilave tediye alacağını 300,00 TL olarak birlikte talep ettiği, Mahkemece bilirkişi raporunda hesaplanan ilave tediye alacağına yönelik hesap dikkate alınarak davacının 10.839,80 TL ikramiye ve ilave tediye alacağı kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de bu miktarın ilave tediye alacağı için hesaplandığı, Mahkemece ikramiye ve ilave tediye alacaklarının miktar yönünden ayrıştırılması için davacıya süre verilmesi gerektiği ve sonucuna göre ikramiye ve ilave tediye alacakları yönünden karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, alınan bilirkişi raporları ve bozma sonrası alınan bilirkişi ek raporunun hükme esas alındığı, davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı, ilave tediye ve ikramiye alacağı, toplu ... sözleşmesinden doğan sosyal yardım hakları alacağı, yıllık izin alacağı ve ücret alacağına hak kazandığı, davacı fazla çalışma yapmadığından fazla çalışma ücreti alacağı olmadığı ve ... sözleşmesi istifa ile sonuçlandığından ... arama izni alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; alacakların fazla tutarda hesaplandığını, taleple bağlılık ilkesine uyulmadığını, dosyaya iki kez ıslah dilekçesi sunulmuş olup bu durumun kanuna aykırı olduğunu, davacının ... sözleşmesini ... taraflı feshi karşısında kötüniyet tazminatının hesaplanmasının hatalı olduğunu, yıllık izin ücretinin hukuka aykırı olarak hesaplandığını, davacının iddialarını ve taleplerini somut olarak ispat edemediğini, alacakların zamanaşımına uğradığını ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava sosyal yardım alacaklarının hesap dönemi ile yöntemine, bozma ilâmına uygun hesaplama yapılıp yapılmadığına ve usuli kazanılmış hakların gözetilip gözetilmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 17 nci maddesi.
3. Dairemizin 14.12.2022 tarihli ve 2022/16498 Esas, 2022/16753 Karar sayılı ilâmında usuli kazanılmış hak ilkesi şu şekilde açıklanmıştır:
"...
3. Bilindiği üzere 6100 sayılı Kanun'da usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
4. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı karar). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı karar)
..."
4. Dairemizin 23.03.2022 tarihli ve 2022/2607 Esas, 2022/4015 Karar sayılı ilâmının ilgili kısmı da şöyledir:
"...
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun’da "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamakla birlikte, bu kurum davaların uzamasının önüne geçmek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Yargıtayın vermiş olduğu bozma kararına uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmünün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da farklı bir karar vermeden yeniden hükümde karar vermek zorundadır. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur."
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, bozmaya uyularak yargılamaya devam edilmiş ve alınan bilirkişi ek raporu ile bozma öncesi alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
3. Dosya safahati incelendiğinde görüleceği üzere Mahkemece verilen hüküm iki kez bozulmuş olup verilen son kararda daha önce reddine karar verilen ve bozma kapsamı dışında kalan ihbar tazminatı ve kötüniyet tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmesi ilâmın İlgili Hukuk bölümünün (3) ve (4) numaralı paragraflarında yer verilen Dairemiz kararlarında belirtilen usuli kazanılmış hak ilkesine aykırıdır. Davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek ihbar tazminatı ve kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, bu taleplerin kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.