"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
SAYISI : 2020/76 E., 2023/109 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 05.09.1998 tarihinden itibaren çalıştığını, 24.....2014 tarihli noter ihtarnamesi ile 15 yıl ve 3600 prim ödeme gün sayısını doldurduğundan ... sözleşmesini feshettiğini, çalıştığı dönemde yaptığı fazla çalışmaların karşılığı ücretlerin ödenmediğini, kullanmadığı yıllık izin ücretleri olduğunu, Kuruma asgari ücret üzerinden bildirim yapılmasına rağmen brüt 2.287,00 TL ücretle çalıştığını, resmî bayramlarda çalışmasına rağmen karşılığı ücretlerin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının asgari ücretle çalıştığını, davacının işi kendisinin haksız olarak terk ettiğini, daha sonra emeklilik başvurusunda bulunduğunu, davacının yıllık izinlerini düzenli kullandığını, davacının yaptığı işin fazla çalışma yada bayram çalışması yapılmasını gerektirecek yoğunlukta bir ... olmadığını, fazla çalışma ücretlerinin her ay davacının hesabına yatırıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.05.2016 tarihli ve 2014/341 Esas, 2016/346 Karar sayılı kararı ile; ... sözleşmesi davacı işçi tarafından haklı nedenle feshedildiğinden davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, karşılığı ödenmeyen fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacaklarının da kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 27.11.2019 tarihli ve 2016/23818 Esas, 2019/21698 Karar sayılı ilâmı ile; davalıya ait işyerinde 15 yıl 9 ay 20 gün çalışması bulunan davacının çalışma süresi boyunca hiç izin kullanmadığı kabulüne göre yıllık ücretli izin karşılığı alacak hesabı yapıldığı, davacının çalışma süresi boyunca hiç ücretli izin kullanmaması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, hâkimin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 31 nci maddesinde düzenlenen davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; Mahkemece, davacı asılın çalışma süresi boyunca ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık ücretli izin kullandığı konusunda beyanı alındıktan sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre bir karar verilmesi gerektiği, taraflar arasında davacının ücreti hususunda anlaşmazlık bulunduğu ve davacının ücretinin net olarak dosya kapsamından tespit edilemediği, bu durumda usulüne uygun olarak sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılıp ayrıca ... İstatistik Kurumunun resmi internet sitesindeki “kazanç bilgisi sorgulama” kısmından da faydalanılarak tüm dosya kapsamına göre davacının gerçek ücretinin tespit edilmesi gerektiği gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılamada, davacı asılın yıllık izin ücreti hususunda beyanı alınmış, davacının ücret miktarı yeniden değerlendirilmiş ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; bozma sonrasında yapılan yargılamada dosyada davacının ücreti açısından davalı işveren yetkilisi tarafından inkar edilmemiş imzalı evrak mevcutken, bozma doğrultusunda tekrar ücret araştırması yapılarak ve buradan hareketle belirlenen düşük ücret üzerinden alacakların hesaplanmasının hatalı olduğunu, kararın bozulması gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacı istifa ederek ayrıldığından kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, zamanaşımına uğrayan alacak miktarlarının reddi gerektiğini, ücret tespitinin hatalı olduğunu, davacının izinleri konusundaki beyanının gerçeği yansıtmadığını, kullandığı izinler bulunduğundan yıllık izin ücreti hesabının hatalı olduğunu, işyerinde davacının fazla çalışma yapmadığını, yıllık izin ve fazla çalışma ücreti taleplerinin reddi gerektiğini, bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, davacının tüm alacaklarının ödendiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, ücret miktarının tespiti ile yıllık izin ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası
, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32, 53 ve 59 uncu maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 31 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı ve davalı vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.