"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2022/278 E., 2023/139 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.07.2011 tarihinde davalı Şirkete ait ...’taki inşaat şantiyelerinde saha kalfası olarak çalışmaya başladığını, müvekkilinin bu çalışmasının 26.11.2012 tarihine kadar aralıksız devam ettiğini, davacıya aylık net 2.500,00 USD fix ücret verildiğini, işyerinde verilen üç öğün yemek ile konaklamak için koğuştan yararlandığını, davalı tarafça müvekkilinin son dört aylık ücretinin ödenmediğini, sürekli olarak işin bitip teslim edildiğinde ödeneceği söylenerek çeşitli bahaneler uydurulduğunu, ... bitince davacının yurda gönderildiğini, müvekkili davacının işyerinde haftanın yedi günü çalıştığını, dinî bayramların birinci günü dışında tüm ... bayram ve genel tatillerde çalışmaya devam ettiğini, işyerinde 08.00-18.00 saatleri arasında çalışma yapıldığını, 1 saat yemek molası kullanıldığını, 18.00’den sonra da çalışmalarının bulunduğunu, söz konusu çalışmalarının karşılığının ve son dört aya ait ücretinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının dava dilekçesinde müvekkili Şirketin Kuzey ...’taki inşaat projesinde çalıştığına dair iddia içeren tüm beyanlarının gerçek dışı olduğunu, müvekkili Şirketin ...’ta projesi bulunmadığını, davacının müvekkili Şirket bünyesinde ... ... ilçesindeki ... İlköğretim Okulu Projesinde asgari ücretle inşaat ustası olarak 18.05.2012 tarihinde işe başladığını ve mazeretsiz günlerce işe gelmediğinden 26.11.2012 tarihinde çıkışının yapıldığını, davacının işi kendisinin bıraktığını, hizmet süresine göre davacının kıdem tazminatına hak kazanamadığını, söz konusu proje kapsamındaki çalışmalarda fazla çalışma yapılmadığını, yapılması hâlinde fazla çalışma ücretlerinin ödendiğini, işyerinde cumartesi günü öğleden sonra ve pazar günleri ile resmî ve dinî bayramlarda çalışma yapılmadığını, yıllık ücretli izinlerin düzenli kullandırıldığını, davacının hak kazandığı hiçbir alacağının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26.04.2018 tarihli ve 2014/268 Esas, 2018/268 Karar sayılı kararı ile; davacının davalı nezdinde Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarına göre 10.01.2012-26.11.2012 tarihleri arasında toplam 10 ay, 16 gün süre ile aylık net 2.500,00 TL ücret karşılığında çalıştığı, ... sözleşmesinin ihbar ve kıdem tazminatını gerektirmeyecek şekilde sona erdiğini ispat yükü kendisine düşen davalı tarafından bu hususun ispat edilemediği kanaatiyle davacının ihbar tazminatına hak kazandığı; ancak kıdem süresi bir yılı doldurmadığı anlaşıldığından davacının kıdem tazminatına hak kazanamadığı, davacı tanıklarının beyanı doğrultusunda davacının haftalık ortalama 9 saat fazla çalışmasının bulunduğu; ayrıca ayda 2 hafta tatilinde izin kullanmaksızın çalıştığı, davacı tanıklarının beyanını kapsayan dönemde genel tatil günü bulunmadığından ... bayram ve genel tatil ücreti alacağına hak kazanıldığının davacı tarafça ispat edilemediği, davacının son dört aya ait ücretlerinin ödendiği davalı Şirket tarafından banka kaydı ya da yazılı bir delil ile ispat edilemediğinden davacının bakiye ücret alacaklısı olduğunun kabulü ile kıdem tazminatı ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının reddine; ihbar tazminatı, ücret, fazla çalışma ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 02.03.2022 tarihli ve 2018/1807 Esas, 2022/332 Karar sayılı kararı ile: taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 20.....2022 tarihli ve 2022/7290 Esas, 2022/8057 Karar sayılı kararı ile; yurt dışı giriş çıkış kayıtları ile tanık beyanları ve davacı iddiası bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının yurt dışı çalışanı olduğu, hizmet süresinin 04.09.2011-26.11.2012 tarihleri arası, son ücretinin ise net 2.000,00 USD olduğunun kabulü ile davacının talep konusu alacaklarının yeniden değerlendirilmesi gerektiği; öte yandan, davacı vekili dava dilekçesinde, kıdem tazminatı alacağını TL cinsinden, ihbar tazminatı, ücret, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarını ise USD cinsinden talep etmiş olup talep arttırım dilekçesinde de kıdem tazminatı dışındaki alacakları belirtilen şekilde USD olarak arttırdığı dikkate alındığında ihbar tazminatı alacağının fesih tarihindeki; ücret, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ise ait oldukları dönemdeki kur üzerinden hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken tüm alacakların dava tarihindeki kur üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğu, ücretin 2.000,00 USD olduğunun kabulü hâlinde, kıdem tazminatı dışındaki ilgili alacakların dava ve talep arttırım dilekçesindeki talepler dikkate alınarak USD cinsi üzerinden hesaplanacağı hususunun gözden kaçırılmaması gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı uyarınca alınan ek bilirkişi raporu doğrultusunda işçilik alacakları yeniden hesaplanmış olup talep konusu alacaklar USD üzerinden hüküm altına alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacının tanıklarından İ. Y. tarafından açılan davada, davacı vekiline hizmet tespiti davası açması için süre verildiğini, açılan hizmet tespiti davasının ... 22. ... Mahkemesinin 2014/542 Esas sayılı dosyası ile reddedildiğini, dolayısıyla söz konusu tanığın işyerinde çalışmadığı sabit olduğundan beyanının hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, davacı tanıklarının müvekkili Şirkete karşı davası bulunduğundan bu sebeple de beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, müvekkili Şirketin Kuzey ...’ta projesinin bulunmadığının emsal maliyetteki ... 19. ... Mahkemesinin 2014/712 Esas ve 2016/139 Karar sayılı kararı ile tespit edildiğini, emsal ücret araştırması talep edilmiş olmasına rağmen bu talep kabul edilmeyerek fahiş ücret üzerinden alacakların hesaplandığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının yurt dışı çalışan olup olmadığı, hizmet süresi, ücret miktarı ve hüküm altına alınan alacakların cinsine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32 ve 37 nci maddeleri ile 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 99 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.