Logo

9. Hukuk Dairesi2023/15204 E. 2023/16213 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan işçilik alacakları davasında fazla mesai ve yıllık izin ücretlerine uygulanacak faiz oranı ile fazla mesai ücretinin hesabına itiraz edilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Maddi hataya dayalı bozma kararının usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı, ilk bozma kararında davacının talebiyle hüküm altına alınan alacaklara faiz yürütülmesi gerektiği belirtildiği ve son bozma kararına uyularak hükmedilen fazla mesai ve ücret alacaklarına yasal faizi aşmamak kaydıyla en yüksek mevduat faizinin uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2021/326 E., 2023/68 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 29.03.2016 tarihli ilâmı ile 12.11.2015 tarihli Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; 31.01.2019 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 25.....2019 tarihli ilâmı ile Mahkeme kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece ikinci bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; 20.04.2021 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairece 13.09.2021 tarihli ilâm ile 20.04.2021 tarihli Mahkeme kararının üçüncü kez bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece üçüncü bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davacının 29.04.200-02.07.2014 tarihleri arasında davalı işyerinde şef garson olarak kesintisiz çalıştığını, emeklilik süresinin dolması ve hak ettiği ücret alacaklarının ödenmemesi sebebiyle ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek ücret ile ... bayram ve genel tatil, fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacakları ve kıdem tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ... sözleşmesini başka bir işyerinde çalışmak amacıyla feshettiğini, kötüniyetli bu davranışın korunmaması gerektiğini, davacının davalı işyerindeki çalışmasının 20.12.2011-03.07.2014 tarihleri arasında olduğunu, diğer çalışmalarının davalı Şirket ile ilgisi olmadığını, ödenmeyen alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 12.11.2015 tarihli kararı ile; davacının ödenmeyen fazla çalışma ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunduğu ve aynı ihtarnamede emeklilik sebebiyle ... sözleşmesini feshettiğini bildirdiği, davalı tarafça kıdem tazminatının ödenmediğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 29.03.2016 tarihli ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davacının hizmet döküm cetvelinde çalışmasının bulunduğu Şirketlere ait ticaret sicil kayıtları incelenerek, işyeri devri bulunup bulunmadığı tespit edildikten sonra karar verilmesi gerektiği, davanın talep edilen tüm alacaklar bakımında kısmi dava olarak açıldığı kabulü ile hüküm kurulması gerektiği, fazla çalışma ücreti yönünden tanıkların davacı ile birlikte çalışmasının bulunduğu dönemler yönünden beyanlarına itibar edilmesi gerektiği, davacının ücretinin brüt 2.098,20 TL olduğu, damga vergisinin hatalı hesaplandığı, davacının talebi göz önüne alınarak hüküm altına alınan alacaklara yasal faiz işletilmesi gerektiği belirtilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 31.01.2019 tarihli kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda bilirkişi raporu alındığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 25.....2019 tarihli ilâmı ile; taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davacının Kurum kayıtlarında çalışmasının göründüğü üç Şirket işyerinde geçen tüm çalışma süresi üzerinden dava konusu alacakların hesaplanarak hüküm altına alınması gerektiği ayrıca davalı Şirket tarafından davacıya ödendiği sabit olan 3.572,21 TL fazla çalışma ücretinin mahsup edildikten sonra hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 20.04.2021 tarihli kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda bilirkişi raporu alındığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

E. Üçüncü Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 13.09.2021 tarihli ilâmı ile; davalı vekilinin tüm davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, yıllık izin ücreti ve fazla çalışma alacakları hesaplanırken davacının 20.12.2011-03.07.2014 tarihleri arasındaki çalışmasının dikkate alınarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı vekili; cevap dilekçesinde belirttiği hususlar birlikte, fazla çalışma ücretinin hatalı hesaplandığı, davacının yıllık izin ücreti alacağının bulunmadığı, Yargıtayın üç dairesinin kararlarının taban tabana zıt olduğu ve usuli kazanılmış haklarının ihlal edildiğini belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davacı vekili; Mahkemece ücret ve fazla çalışma ücreti alacaklarına yasal faiz oranını aşmamak üzere en yüksek banka mevduat faizi işletilmesine karar verildiğini; ancak Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 25.....2019 tarihli ilâmı ile diğer temyiz itirazlarının reddedildiğini, Mahkemenin 31.01.2019 tarihli kararında en yüksek banka mevduat faizi uygulanmasına karar verildiğini ve bu hususun bozma dışı kaldığını belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; fazla çalışma ve yıllık izin ücreti ile hükmedilen faiz hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 53, 59 ve 63 üncü maddeleri.

3. 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi.

4. Dairemizin 14.12.2022 tarihli ve 2022/16498 Esas, 2022/16753 Karar sayılı ilâmında usuli kazanılmış hak ilkesi şu şekilde açıklanmıştır:

"...

3. Bilindiği üzere 6100 sayılı Kanun'da usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.

4. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı karar). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu, 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı karar).

..."

5. Maddi hataya dayalı bozma kararlarının usuli kazanılmış hak oluşturmayacağına ilişkin Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1957/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı kararı ile 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarihli ve 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar ile 17.01.2007 tarihli ve 2007/9-13 Esas, 2007/17 Karar sayılı kararları; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 27.01.2022 tarihli ve 2021/12739 Esas, 2022/1334 Karar sayılı ilâmı.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 25.....2019 tarihli ilâmı ile bozulmasına karar verilen Mahkemenin 31.01.2019 tarihli kararında hüküm altına alınan fazla çalışma ücreti ile ücret alacağına bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanmasına karar verilmiş ve Dairece bu hususta bozma yapılmamıştır. Ancak Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 29.03.2016 tarihli bozma ilâmında, davacının talebi göz önüne alınarak hüküm altına alınan fazla çalışma ücreti ve ücret alacaklarına faiz işletilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece Dairemizin 13.09.2021 tarihli son bozma ilâmından sonra hüküm altına alınan fazla çalışma ile ücret alacağına yasal faizi aşmamak üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının işletilmesine karar verilmiştir. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 25.....2019 tarihli bozma ilâmı, hüküm altına alınan alacaklara işletilen faiz yönünden maddi hataya dayalı olup Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara Mahkemece uyulmasına karar verilmesi hâlinde dahi usuli kazanılmış hak oluşmaz. Bu hâlde Mahkemece hüküm altına alınan fazla çalışma ile ücret alacaklarına yasal faizi aşmamak üzere bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının yürütülmesine karar verilmesinde hata bulunmamaktadır.

3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ve davalı vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

26.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.