Logo

9. Hukuk Dairesi2023/17557 E. 2023/15872 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin, davacının çalıştığı işyerinde asıl işveren sıfatıyla kıdem tazminatı, yıllık izin ve fazla mesai ücretlerinden sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı idareye ait işyerinde alt işverenler bünyesinde çalışmış olsa dahi, 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesi gereğince asıl işveren olan davalı idarenin işçilik alacaklarından sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kısmen kabulüne ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

SAYISI : 2020/127 E., 2023/86 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davası sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı Bakanlık bünyesindeki işyerinde 20.09.1991 tarihinde çalışmaya başladığını ve 2014 yılı Ekim ayına kadar çalıştığını, ... sözleşmesini emekliliğe hak kazanması sebebiyle sonlandırdığını, hizmet süresince fazla çalışma yaptığını, ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacı ile müvekkili İdare arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davacının ihale ile hizmet satın alınan alt işveren Şirketler nezdinde çalıştığını, kendi isteğiyle emekliye ayrıldığını, davacının kullandığı izinleri ve tuttuğu nöbetleri gösterir kayıtları dosyaya ibraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 30.03.2016 tarihli ve 2014/1405 Esas 2016/152 Karar sayılı kararıyla; davacının davalıya bağlı Yerköy Devlet Hastanesinde ihale ile ... alan alt işveren şirketlerde, Hastane yetkililerinin emir ve talimatları altında çalıştığı, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesi gereğince asıl işveren olan davalı İdarenin davacının işçilik alacaklarından sorumlu olduğu, ... sözleşmesinin davacı tarafından emeklilik nedeniyle feshedildiği ve bu nedenlerle davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, dosya kapsamına göre, yıllık izinlerinin kullandırılmadığı ve fazla çalışma yaptığı hâlde ücretinin ödenmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 11.02.2020 tarihli ve 2016/29888 Esas, 2020/2221 Karar sayılı ilâmı ile; davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davacının uyuşmazlık konusu dönemin tamamında davalı Bakanlığa ait işyerinde çalışıp çalışmadığı, arada ödenen kıdem tazminatı bulunup bulunmadığı, varsa mahsubunun gerekip gerekmediği hususlarının belirlenmesi gerektiği, ayrıca davacının 9 yıllık çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmamasının hayatın olağan akışına aykırı olması sebebiyle beyanının alınması gerektiği gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi gereğince davalı Bakanlığın asıl işveren olarak talep konusu yapılan işçilik alacaklarından sorumlu olduğu, zira davacının davalı ... bünyesindeki işyerinde yardımcı hizmet olan temizlik hizmetinde değişen alt işverenler işçisi olarak çalıştığı, davacının çalışma döneminin tamamında davalı Bakanlığa ait işyerinde çalışıp çalışmadığı, arada ödenen kıdem tazminatı bulunup bulunmadığı, varsa mahsubunun gerekip gerekmediğinin belirlenmesi için son alt işveren dâhil tüm alt işverenlerdeki şahsi sicil dosyalarının istenildiği, dosyaya getirtilen kayıt ve belgelerin incelendiği ve sonucuna göre davalı Kurumun sorumluluğunun belirlendiği, davacı asılın yıllık izin kullanıp kullanmadığı konusunda beyanının alındığı gerekçesiyle davanın bozma öncesi olduğu gibi kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacı ile müvekkili arasında ... ilişkisi bulunmadığını, davacının işvereni olmayan müvekkili İdare yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, zira davacının ihale ile yapılan hizmet alımları kapsamında yüklenici alt işveren Şirketler işçisi olduğunu, işçilik alacaklarından davanın ihbar edildiği bu Şirketlerin sorumlu tutulması gerektiğini belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; kıdem tazminatının hesaplanması ile yıllık ücretli izin alacağının ispatına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 4857 sayılı Kanun'un 53 ve 59 uncu maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı tarafça temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.