"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 51. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1325 E., 2023/1003 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 26. ... Mahkemesi
SAYISI : 2017/487 E., 2019/741 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıya ait işyerinde 18.09.2008-20.....2017 tarihleri arasında makine elektrik sistemleri otomasyoncusu olarak çalıştığını, davacının son net ücretinin 6.000,00 TL olduğunu, davalı tarafından haksız olarak işten çıkartıldığını, 2013 yılının Ocak ayından 20.....2017 tarihine kadar ücretinin büyük çoğunluğunun ödenmediğini, bu dönemde ücretlerine mahsuben sadece 16.750,00 TL elden ödeme yapıldığını, davacının haftanın en az üç günü akşam saat 20.00'ye kadar çalıştığını, işyerinde dinî bayramlar haricinde ... ... ve genel tatillerde çalışma yapıldığını, davacının toplam çalışma süresince sadece 2016 yılında 10 gün yıllık izin kullandığını belirterek, kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, asgari geçim indirimi, ... ... ve genel tatil, yıllık izin, fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının elektrik tamircisi olarak bordrolardaki şekli ile asgari ücretle çalıştığını, davacının 02.05.2017, 03.05.2017, 04.05.2017 tarihlerinde bildirimsiz olarak işe gelmediğini ve davacıya ulaşılamadığını, davacının davalının birlikte ... yaptığı kişilerle "Ben artık çalışmayacağım, o işyerine dönmeyeceğim, istifa ettim, işyerine gitmediğim süreçte kendime ... kurdum, çalışıyorum." şeklinde haber gönderdiğini, bu nedenle 20.....2017 tarihinde ... sözleşmesine istifa nedeniyle son verildiğini, davacının ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanmadığını, işyerinde ücretlerin bordrolarda yazılı asgari ücret üzerinden elden ödendiğini, yapılan işin fazla çalışmayı gerektirmediğini, davacının ... sözleşmesinin sona ermesinden sonra çalıştığı dönemlerle ilgili olarak ... sözleşmesinden kaynaklanan ve ödenmeyen tazminat ve ücret alacaklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yaklaşık 8 yıl 9 ay kıdeme sahip bir işçinin ... sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatını gerektirmeyecek bir şekilde sona erdiğinin davalı tarafça ispatlanamadığı, davacının yıllık izin kullandığına ilişkin davalı tarafça yazılı delil sunulmadığı bu nedenle davacının 140 gün kullanmadığı yıllık iznin bulunduğu, tanık beyanları ve emsal ücret araştırmasına göre davacının net 6.000,00 TL ücret aldığı, davacının ücretinin ödendiğinin davalı tarafça yazılı belge ve dekontla ispatlanamadığı, tanık beyanlarına göre davacının fazla çalışma yaptığı ve genel tatil günlerinde çalıştığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; işverenin işyerinde her şeyi kendisinin kontrol edemediğini, belli işlerde muhasebecisini görevlendirdiğini, davalının işyerinde muhasebeci olarak çalışan davacı tanığının davacının baldızı olduğunu, tanıklardan Ş.'nin davalıya şiddet uyguladığını, tanıkların davalı aleyhine tanıklık yaptıklarını ve gerçeği söylemediklerini, beyanlarının hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, davacının ilkokul mezunu olup elektrikçilik işi yapması nedeniyle ancak asgari ücretle çalışabileceğini, aylık 6.000,00 TL maaş aldığı yönündeki kararın hatalı olduğunu, yeterli emsal ücret araştırması yapılmadığını, davacının bordrolarda belli olan ücretinin kendisine ödendiğini, davacının işyerinden kendisi ayrıldığından herhangi bir alacağının kalmadığını, bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalıya ait işyerinde 18.09.2008-20.....2017 tarihleri arasında çalışan davacının Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) işten ayrılış bildirgesinde işten ayrılma nedeninin SGK (03) kodu olarak belirtildiği, 6100 ... Kanun'un 255 inci maddesi uyarınca aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olanın tanıkların gerçeği söylemiş olduklarının kabulü olduğu, davalı işyerinde ön muhasebe görevlisi olarak çalışan davacı tanığı E.'nin salt davacının baldızı olmasının beyanlarının hükme esas alınmasına engel teşkil etmediği, kaldı ki adı geçen tanık hakkında gerçek dışı beyanda bulunduğu yönünde ciddi ve inandırıcı delillerin ileri sürülüp ispatlanmadığı, ayrıca tanığın beyanlarının, emsal ücret araştırması, diğer davacı tanığının beyanları ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, tüm bu nedenlerle diğer delillerle desteklenen davacı tanığının beyanlarına itibar edilemeyeceği yönündeki davalı istinafının yerinde olmadığı, davalının istinaf talebinde belirttiği tanık Ş.'nin ise dosyada dinlenilmediği, bilirkişi raporunda kıdem tazminatı hesaplamasında esas alınan kıdem tazminatı tavanında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, bilirkişi raporunun dosya kapsamı ve toplanan ... ile uyumlu olduğu, bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının ve İlk Derece Mahkemesince yaptırılan emsal ücret araştırması, tanık beyanları, davacının davalı işyerindeki kıdemi dikkate alındığında davacının ücretinin iddiası gibi 6.000,00 TL olarak kabul edilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; cevap dilekçesi ve istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının ... sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanır şekilde sona erip ermediği, aylık ücret miktarının tespiti ve ödenip ödenmediği ile hüküm altına alınan alacakların ispatı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Kanun'un 240 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 ... ... Kanunu'nun 17, 32, 34, 41, 44, 46, 47, 53, 59 ve 63 üncü maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 ... ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Dairemizin 04.07.2023 tarihli ve 2023/6352 Esas, 2023/10634 Karar ... kararı.
3. Değerlendirme
1. Davacı işçi ... sözleşmesinin 20.....2017 tarihinde feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı talebinde bulunmuştur. Davalı işveren ise davacının 02.05.2017 tarihinden itibaren işe gelmemek suretiyle fiilen ... sözleşmesini kendisinin feshettiğini belirterek tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı işverence dosyaya davacının 02.05.2017 tarihinden itibaren işe gelmediğine ilişkin bir adet tutanak sunularak tutanakta imzası bulunan İ.S.'nin dinlenmesi talep edilmiştir. Davalı tanığı İ.S, 07.....2018 tarihli duruşmada, davacının dava açmadan önce 1-2 ay işe devam etmediğini, daha sonra işi bıraktığını duyduklarını, o dönemde işe gelmediği için tutanak tutulup tutulmadığını bilmediğini belirtmiştir. Mahkemece tanık İ.S dinlenirken davalı tarafından dosyaya sunulan tutanak kendisine gösterilerek tutanağın altındaki imzanın kendisine ait olup olmadığı, imza kendisine ait ise tutanak içeriği hakkında bilgisi olup olmadığı sorulmamıştır.
2. Diğer taraftan, 22.02.2018 tarihli duruşmada davalı tanığı Ö.Y.'nin dinlenilmesi için kendisine tebligat çıkartılmasına karar verilmiş ancak çıkartılan tebligat iade edilmiştir. 6100 ... Kanun'un 240 ıncı maddesinin üçüncü fıkrasında tanık dinlenmesine ilişkin usul açıklanmış olup buna göre, tanık listesinde adres gösterilmemiş veya gösterilen adreste tanık bulunamamışsa, tarafa adres göstermesi için, işin niteliğine uygun kesin süre verilir. Bu süre içinde adres gösterilmez veya gösterilen yeni adres de doğru değilse, bu tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmiş sayılır. Tebligat yapılamayan davalı tanığı Ö.Y.'ye ilişkin olarak, 6100 ... Kanun'un 240 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca işlem yapılmadan, davalı tanığı dinlenmeden hüküm kurulması yerinde değildir.
3. Davalı tanıklarından İ.S.'nin tutanak içeriği konusunda bilgisi sorulmak suretiyle tekrar dinlenmesi, diğer tanığın da adresi araştırılarak yeniden tebligat çıkartılması ve toplanacak deliller dosya içeriği ile birlikte değerlendirmeye tâbi tutularak sonucuna göre feshin hangi tarafça yapıldığının açıklığa kavuşturulması gerekir. ... sözleşmesinin feshi noktasında belirtilen hususlar araştırılmaksızın kıdem ve ihbar tazminatı talepleri bakımından eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
4. Davacı taraf, davalıya ait işyerinde davacı makine elektrik sistemleri otomasyoncusu olarak çalıştığını son aylık ücretinin net 6.000,00 TL olduğunu iddia etmiş; kendisine, Ocak 2013 tarihinden ... sözleşmesinin sona erdiği 20.....2017 tarihine kadar toplam 16.750,00 TL ücret ödendiğini belirterek ödenmeyen fark ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir. Davalı işveren ise davacının elektrik tamircisi olarak çalıştığını son aylık ücretinin asgari ücret olduğunu savunmuştur. Mahkemece, emsal ücret araştırması sonucunda Enerji Sen Sendikası tarafından bildirilen emsal ücret doğrultusunda düzenlenen bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacının iddia ettiği ücret üzerinden hesaplanan alacaklar hüküm altına alınmış ise de, yapılan araştırma eksik ve hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Bu itibarla öncelikle işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı ... bildirilerek, davalı işyerinde ya da başka işyerlerinde emsal işçilere ödenen ücretler ... İstatistik Kurumu ve ilgili meslek odalarından araştırılmalı, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği sorulmalı, bozma kararının (2) numaralı paragrafındaki şartların gerçekleşmesi hâlinde davalı tanığı Ö.Y'nin beyanı da alındıktan sonra toplanacak bütün deliller ile dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek ücret miktarı tespit edilmelidir.
5. Davacı yaklaşık 4,5 yıl boyunca kendisine sadece toplam 16.750,00 TL ücret ödendiğini kalan ücretinin ödenmediğini ileri sürmüş, Mahkemece 19.....2019 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda ödendiği kabul edilen 16.750,00 TL mahsup edilerek 208.770,00 TL ücret alacağının kabulüne karar verilmiştir. Davalı işveren, davacının akrabasının ön muhasebeci olarak çalıştığını, diğer tüm işçilere bordrolar imzalatıldığı hâlde davacıya imzalatılmadığını, davacıya asgari ücret olan ücretinin ödendiğini belirterek ücret alacağının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dosyada bulunan ücret bordroları bazı işçiler tarafından imzalandığı hâlde bordroların bir kısmında davacının imzası bulunmamaktadır. Bir kimsenin 4,5 yıl boyunca hiç ücret almadan çalıştığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu hususu da değerlendirilerek davacı asıl çağrılmalı, davacıya ücret ödenip ödenmediği, asgari ücret düzeyinde ödeme yapılıp yapılmadığı, ödenmemişse ücret ödenmeyen dönemlerde geçimini nasıl sağladığı sorularak beyanı alındıktan sonra sonucuna göre ücret alacağı talebi konusunda bir karar verilmesi gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.