Logo

9. Hukuk Dairesi2023/18105 E. 2024/113 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yurt dışında çalışan bir mimarın kıdem, ihbar, fazla mesai, hafta tatili ve resmi tatil ücreti alacakları davasında, alacakların miktarının tespiti, uygulanacak hukuk ve davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi noktasında yaşanan anlaşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, fazla çalışma alacağına uyguladığı indirim oranını düşük bulup bozma kararı veren Yargıtay, bozma sonrası yapılan yargılamada davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin eksik hesaplanması nedeniyle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi uyarınca, vekalet ücreti miktarını düzelterek Bölge Adliye Mahkemesi kararını onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 48. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/989 E., 2023/1276 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında ... 14. ... Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.

Davalı vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.01.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ... ile davalı vekili Avukat ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverenin ...’daki projesinde dizayn ofis mimarı olarak 10.09.2012 - 01.09.2015 tarihleri arasında çalıştığını, ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından sona erdirildiğini, davacının net 4.500,00 USD ücret aldığını, bunun 1.500,00 USD’sinin avans olarak elden verildiğini, kalanının banka hesabına yatırıldığını, haftanın 6 günü 07.00-21.00 saatleri arasında çalıştığını, şantiyelerin resmî açılışlarından önceki 3 ay boyunca 07.00-00.00 saatleri arasında çalıştığını, bu çalışma dönemlerinde pazar günleri hiç tatil yapmadığını, diğer dönemler ayda iki pazar günü 07.00 - 17.00 saatleri arasında çalıştığını; ... bayramlarında 1 gün, kurban bayramlarında 2 gün dışında ... ... ve genel tatil günlerinde çalıştığını, davacının 6.300,00 USD ihbar tazminatı alacağı bulunduğunu, bunun 2.658,01 USD’sinin ödenmiş olup bakiye 3.641,99 USD ihbar tazminatı alacağı kaldığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, 10.09.2012-01.09.2015 tarihleri arasında dizayn ofis mimarı olarak çalıştığını, ücretinin 2.500,00 USD olduğunu, davacıya giydirilmiş net 2.800,00 USD ücret üzerinden 3.920,00 USD ihbar tazminatı ödendiğini ve alacağının bulunmadığını, davacının fazla çalışma ücretlerinin her ay ödendiğini, işten çıkış işlemleri sırasında eksik olduğu tespit edilen miktarın da ödendiğini, fazla çalışma alacağının bulunmadığını, 583,33 USD tutarında izin ücretinin sehven ödendiğini, alacağı bulunması hâlinde bu miktar yönünden takas mahsup talebinde bulunduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

... 14. ... Mahkemesinin 09.07.2020 tarihli ve 2018/238 Esas, 2020/382 Karar ... kararı ile; ücret+fazla çalışma adıyla yapılan ödemenin tamamının davacının temel ücreti olduğu, davacının aylık 4.500,00 USD ücretle çalıştığı, davalı işveren tarafından davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödendiği, ... sözleşmesinin tazminata hak kazanılacak şekilde feshedildiğinin işverenin de kabulünde olduğu, davacı ile tanıklar arasında menfaat birliği bulunduğunu gösterir herhangi bir delilin bulunmadığı, tanıklar ile davacının beraber çalıştığı süre dikkate alınarak davacının 07.00-21.00 saatleri arasında çalıştığı, 7 gün çalıştığı haftada 31,5 saat fazla çalışma yaptığı, tüm dosya kapsamı ve tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde davacının ... bayramında 1 gün, kurban bayramında 2 gün ve yılbaşında çalışmadığı, bunun dışındaki ... ... ve genel tatil günlerinde çalıştığı, ayda iki hafta tatilinde çalıştığı, bu alacaklardan %30 indirim yapıldığı, dosyaya herhangi bir izin belgesi sunulmadığından yıllık izin alacağı bakımından fazladan ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve katılma yoluyla davacı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 29.09.2022 tarihli ve 2020/4951 Esas, 2022/1064 Karar ... kararı ile; çalışmaların yurt dışında geçmesi, yapılan işin mahiyet ve niteliği, davacının meslek unvanı hep birlikte değerlendirildiğinde hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ücretinin net 4.500,00 USD olarak tespitinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının İlk Derece Mahkemesince tespit edilen ücreti dikkate alınarak yapılan ihbar tazminatı hesaplamasına göre bakiye ihbar tazminatı alacağının bulunduğu, dinlenilen tanık beyanları göz önüne alınarak davacının pazar günleri çalışmadığı haftalarda haftada 6 gün, günlük 3 saat ve dolayısıyla haftalık 18 saat fazla çalışma yaptığı, pazar günleri çalıştığı haftalarda ise haftada 19,5 saat fazla çalışma yaptığının kabulü ile bu kapsamda hesaplama yapılmasının davacının yapmış olduğu işin niteliğine de uygun olduğu, yine hesaplama yapılırken davacının yıllık izinlerini kullandığı ve ...'de bulunduğu dönemlerin dışlandığı, dosya içeriğinden davacının ayda iki hafta pazar günü çalıştığının anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesince yapılan %30 oranında indirimin dosya içeriğine uygun düştüğü gerekçesiyle davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 14.02.2023 tarihli ve 2022/18838 Esas, 2023/2084 Karar ... ilâmı ile; Bölge Adliye Mahkemesince, fazla çalışma alacağı bakımından İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilmesine rağmen davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulması yerine istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin isabetli olmadığı, kabule göre de fazla çalışma ücreti alacağına yapılan indirim oranının az olduğu, dosya içeriğine göre uygun bir indirim yapıldıktan sonra fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına ve dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına doğrultusunda gerekçe oluşturularak ve fazla çalışma alacağından %40 indirim yapılmak suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeni hüküm kurularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; Bölge Adliye Mahkemesince yeniden hüküm kurulduğu tarih dikkate alınarak kurun belirlenmesi ve bu doğrultuda lehlerine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken eksik vekâlet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; somut uyuşmazlığa ... hukukunun uygulanması gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının ücretinin hatalı tespit edildiğini, ihbar tazminatının ödendiğini; fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil alacaklarına yönelik hesaplamaların hatalı olduğunu, banka dekontları ile davacıya fazla çalışmasının karşılığının ödendiğinin ispatlanmış olduğunu, davacını üst ... yönetici olduğundan fazla çalışma alacağı talep edemeyeceğini, fazla çalışma hesaplamasında genel tatil günlerinin dışlanması gerektiğini, pazar günlerine denk gelen ... ... ve genel tatil günleri için hesaplama yapılmaması gerektiğini, davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık beyanlarına dayanılarak karar verilmesinin hatalı olduğunu, alacaklardan yapılan indirimin yetersiz olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, uygulanacak hukuk, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması, fazla çalışma ücreti alacağına uygulanan indirim oranı ile davacı lehine hükmedilen vekâlet ücreti miktarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 4857 ... ... Kanunu'nun 17, 32, 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri ve 4857 ... Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla mülga 1475 ... ... Kanunu'nun hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi.

3. 5718 ... Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 24 ve 27 nci maddeleri.

4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin(AAÜT) 13 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dairemizin yerleşik kararlarında da belirtildiği gibi, bozulan karar sonradan verilen kararın eki niteliğinde değildir. Hüküm bozulmakla tamamen ortadan kalkar. Hükmün bozulması üzerine Mahkemece, davacının talep ettiği tüm alacaklarla ilgili kabul veya ret yönünde yeniden hüküm kurulmalı, oluşan en son duruma göre kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine, reddedilen miktar üzerinden ise davalı lehine ... bir vekâlet ücretine hükmedilmelidir.

3. Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince kabul edilen yabancı para alacağının (66.605,50 ... Doları) karar tarihi itibarıyla ... Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden ... lirasına çevrilerek yine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ne göre davacı taraf lehine hesaplanacak vekâlet ücretine karar verilmesi gerekirken usuli kazanılmış haktan söz edilerek davacı lehine eksik vekâlet ücretine hükmedilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 ... Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinde yer alan "İstinaf başvurularının reddedilmiş olması ve kazanılmış hakka göre İlk Derece Mahkemesince belirlendiği gibi 42.983,19 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibaresinin çıkartılarak yerine “Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre hesaplanan 174.043,72 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibaresinin yazılarak hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.