"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2021/441 E., 2022/1004 K.
DAVA TARİHİ : 23.09.2014
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının asıl işveren ... ... AŞ'ye bağlı dava dışı alt işveren olan ... Rehberlik ve Müşteri Hiz. AŞ (... AŞ) firmasında çağrı merkezi biriminde çalıştığını, çalıştığı bölüm olan bilgi yönetimi bölümünün başlı başına davalının asli işi olduğunu, davalıda çalışan, müşteri danışmanlığı hizmeti gören işçilerden daha az ücretle çalıştırıldığını, onlara ödenen sosyal yardım ve haklardan yararlandırılmadığını ileri sürerek fark ücret, ilave tediye, ikramiye, yemek bedeli, vardiya primi, altıncı gün prim, ... bayram ve genel tatil ücreti, giyecek yardımı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davalı Şirket ile dava dışı ... AŞ arasındaki ilişkinin muvazaaya dayanmadığını, davacının geçerli bir sendika üyeliğinden bahsedilemeyeceğini ve davalı Şirketle bağıtlanmış toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanmasının da yasal anlamda mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 18.02.2015 tarihli ve 2014/498 Esas, 2015/92 Karar sayılı kararı ile; Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 16.01.2014 tarihli ve 2013/37116 Esas, 2014/244 Karar sayılı kararıyla davalı ile dava dışı ... AŞ arasındaki alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olmadığının ve bu Şirketlerin ayrı işkolunda faaliyet gösterdiklerinin tespit edildiği, bu davada güçlü delil niteliğinde olan ve önceden verilen yargı kararları da dikkate alındığında faaliyet ve uzmanlık alanları farklı şirketler arasında çağrı merkezi hizmeti sözleşmesinin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin ....12.2016 tarihli ve 2015/14777 Esas, 2016/21712 Karar sayılı ilâmı ile; davacının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ve dosya içeriğine göre davacının hizmet süresinin 12.12.2008-31.05.2014 tarihleri arasında olduğu dikkate alındığında 05.07.2012 tarihinden önceki çalışması için davalı işyerine ilişkin Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 16.05.2012 tarihli ve 2012/11821 Esas, 2012/17360 Karar sayılı kararı ile aynı yönde Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 03.11.2011 tarihli ve 2011/1609 Esas, 2011/3808 Karar sayılı kararlarında muvazaanın kabul edildiği de göz önünde bulundurulmak suretiyle davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığının tüm bilgi ve belgeler değerlendirilerek tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği; ayrıca davacının talebine rağmen ... bayram ve genel tatil ücreti ile prim alacaklarına ilişkin hüküm kurulmamasının hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 04/03/2020 tarihli ve 2017/1115 Esas, 2020/147 Karar sayılı kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda yapılan incelemede, 05.07.2012 tarihinden önce davalı ile ihbar olunan ... AŞ arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanacağı, 05.07.2012 tarihinden sonra davalının taraf olduğu toplu ... sözleşmesi hükümlerinin dikkate alınmayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 18.05.2021 tarihli ve 2021/4921 Esas, 2021/9106 Karar sayılı ilâmı ile; tarafların diğer temyiz itirazlarının reddi ile Mahkemece talep artırımının ıslah olarak kabul edilmesi ve artırılan miktarların reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, davacının 05.07.2012 tarihinden önceki çalışmasına ait fark alacaklarının toplu ... sözleşmesine göre belirlendiği; ancak davacının ... ... AŞ’nin taraf olduğu ve işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmesinin diğer tarafı sendikaya üye olup olmadığı, dayanışma aidatı ödeyip ödemediği, sendika üyeliğinin davalıya bildirilip bildirilmediğinin araştırılmadığı, toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan fark alacakları yönünden belirtilen konularda araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının sendika üyesi olmadığı ve dayanışma aidatı ödemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; 05.07.2012 tarihinden önce davalı ve ihbar olunan Şirketin farklı işkollarına tâbi olmadığı ve muvazaanın kabul edildiğine yönelik beyanlarının dikkate alınmadığını, davacının 12.12.2008-31.05.2014 tarihleri arasında çalıştığını, 2012 tarihinden önceki çalışmaları yönünden muvazaanın varlığı kabul edilerek buna göre karar verilmesi gerektiğini, bozma sonrasında davanın reddine karar verilmesinin usuli kazanılmış hak bakımından hatalı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; bozmadan sonra verilen hükümde davacının usuli kazanılmış hakkına aykırı karar verilip verilmediği hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkında Kanun'un (6772 sayılı Kanun) ilgili maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta hükmüne uyulan bozma ilâmında, davacının 05.07.2012 tarihinden önceki çalışmasına ait fark alacaklarının toplu ... sözleşmesine göre belirlendiği; ancak davacının ... ... AŞ’nin taraf olduğu ve işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmesinin diğer tarafı sendikaya üye olup olmadığı, dayanışma aidatı ödeyip ödemediği, sendika üyeliğinin davalıya bildirilip bildirilmediğinin araştırılmadığı belirtilerek bu hususlarda araştırma yapılmak üzere hükmün bozulmasına karar verilmiştir. İlave tediye alacağı, 6772 sayılı Kanun ile öngörülmüş bir alacak olup bu alacağa hak kazanmak için davacının sendika üyesi olmasına gerek yoktur. Kaldı ki ilave tediye alacağı bozma konusu yapılmamış olup bu alacağın reddine karar verilmesi davacının usuli kazanılmış hakkına da aykırı olmuştur. Mahkemece yapılması gereken ..., Dairemizin 18.05.2021 tarihli bozma ilâmı da dikkate alınarak muvazaanın kabul edildiği 05.07.2012 tarihinden önceki döneme ait ilave tediye alacağının talep artırım dilekçesi de dikkate alınarak hüküm altına alınmasından ibarettir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.