"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
SAYISI : 2021/31 E., 2021/185 K.
DAVA TARİHİ : 09.09.2014
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 19.11.1999-18.05.2013 tarihleri arasında çalıştığını, davalı Şirketin ortakları arasındaki problem nedeni ile iş sözleşmesinin sonuna doğru müvekkilini istifaya zorladıklarını, müvekkili net 1.150,00 USD ücret almasına rağmen sigortasının asgari ücretten gösterildiğini, ayrıca son on ay boyunca çok cüzi ücret aldığını ve bu dönemde 20.000,00 TL ücret alacağını alamadığını, müvekkilinin yıllarca Kemer'de özellikle yaz aylarında geç saate kadar turizme bağlı ticarethanelerin açık olması sebebi ile sabah 08.30'dan gece 24.00'e kadar çalıştığını, kış dönemlerinde gece 22.00'ye kadar çalıştığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ve ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Şirket yetkilisi, davacının iş sözleşmesinin sonuna doğru istifaya zorlandığını iddia etmesinin gerçek dışı olduğunu, davacının herhangi bir neden göstermeksizin işyerine gelmediğini, davacının 02.03.2013 tarihinde Kamar Döviz ve Altın Tic. AŞ'de işe başladığını yaptıkları araştırmada tespit ettiklerini, davacının fesih ihbarında bulunmadan başka bir işyerinde çalışmaya başladığını, bu şekilde Şirketi gelir ve statü kaybına uğratmış olduğu için kıdem ve ihbar tazminatı talebinde bulunamayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 25.02.2016 tarihli ve 2014/292 Esas, 2016/141 Karar sayılı kararı ile; davacının 19.11.1999-31.12.2012 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı, davacının son ücretinin aylık net 1.788,90 TL olduğu, davalı işverenin iş sözleşmesini haksız olarak feshettiği, davacının ödenmemiş aylık ücret alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 10.11.2020 tarihli ve 2017/18725 Esas, 2020/15615 Karar sayılı ilâmıyla; davalının sair temyiz itirazlarının reddi ile iki tarafın da kabulüne göre davacının 31.12.2012 tarihinden sonra işyerinde fîilî çalışmanın bulunmadığı, bilirkişi raporunda kıdem tazminatı ve fazla çalışma alacaklarının 31.12.2012 tarihi dikkate alınarak hesaplandığı, davacının 31.12.2012 tarihinden sonra işyerinde fîilî çalışması bulunmadığından göre ücret alacağının da buna göre değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda önceki raporda hesaplanan 10 aylık süreden işyerinin fîilen kapalı olduğu dönemin mahsubu neticesinde 4,4 aylık ödenmemiş ücret alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; müvekkili işçinin işyerinde fîilî olarak çalışıp çalışmamasının hak edişi ile ilgisi bulunmadığını, tüm aylıklarını hak ettiğini belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ücret alacağının bulunup bulunmadığı ve hesaplanması noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32 nci maddesi,
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.