"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2282 E., 2023/2280 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 1. İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/129 E., 2023/162 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektörlüğüne bağlı PAÜ Hastanesinde hizmet ihalesi alan şirketlerde aralıksız olarak çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile kadroya geçirildiğini ve hâlen Hastaneye bağlı kadrolu işçi olarak çalışmaya devam ettiğini, alt işveren şirketlerde çalışırken şirketler ile asıl işveren arasında yapılan ihalede ödenecek çıplak ücretin asgari ücretin en az % fazlası olarak düzenlendiğini ve işçilerin mevcut ücret ve sosyal hakları korunarak sürekli işçi kadrosuna geçişlerinin yapıldığını, davacının davalı Kurumla belirsiz süreli iş sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmenin 4 üncü maddesinin (a) bendinde ücretinin asgari ücret + (varsa) % fazlası şeklinde düzenlendiğini, davacının ücretlerinin belirtilen şekilde tespit edilmesi gerektiğini ileri sürerek fark ücret, fark ikramiye, fark ilave tediye, fazla çalışma, gece zammı ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ileri sürdüklerini, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeler uyarınca sürekli işçi kadrolarına geçirileceklerin istihdam edilmesine esas hizmet alım sözleşmelerinin, öngörülen geçiş işleminin yapıldığı tarih itibarıyla feshedilmiş sayılacağının hüküm altına alındığını, davacının ücret ve sair hakları bakımından Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesi hükümlerinin uygulandığını, davacının alacaklarının eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kadroya geçişi aşamasında imzalanan iş sözleşmesinde aylık ücretin açıkça asgari ücretin % fazlası olacak şekilde kararlaştırıldığı, anılan düzenlemenin her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı gerekçesiyle 04.12.2022 tarihli bilirkişi raporuna itibarla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; asgari ücretin % fazlasının üzerine ayrıca toplu iş sözleşmesinde belirtilen %4 zammın uygulanmasının talep edilmesinin mükerrer zam yapılması sonucunu doğuracağını, davacı ile imzalanan iş sözleşmesinin 696 sayılı KHK'nın ilgili maddelerine uygun olduğunu, davacının asgari ücretle herhangi bir bağı kalmadığını, mevzuat hükümlerinin ve Bakanlık görüşlerinin dikkate alınmadığını, vekâlet ücreti takdirinde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 22 nci maddesinin uygulanması gerektiğini, hükmedilen faiz oran ve başlangıç tarihlerinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 4 üncü maddesinde bulunan düzenleme ile ücretin asgari ücretin belirli bir fazlası olarak ödeneceğinin ve bu şekilde hesaplanacak ücrete asgari ücrette yapılması muhtemel değişikliklerin aynen yansıtılacağının kararlaştırıldığı bu nedenle fark ücret alacaklarının hüküm altına alınmasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile benzer sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile talep edilen fark alacaklarının bulunup bulunmadığı ve hükmedilen vekâlet ücreti hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 39 ve 53 üncü maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, AAÜT'nin 22 nci maddesi.
3. Dairemizin 14.09.2023 tarihli ve 2023/10702 Esas, 2023/12101 Karar sayılı kararının ilgili kısmı şu şekildedir:
"...
2. Somut uyuşmazlıkta, davacı işçinin kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan iş sözleşmesinin “Ücret” başlıklı 4 üncü maddesinde “696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 127. maddesinde öngörülen geçiş işlemi yapılmadan önceki İdare (İşveren) ile Yüklenici firma arasında yapılmış olan ihale sözleşmesindeki esas ve usuller doğrultusunda; a-Ücret Asgari ücret 2018 brüt (Aylık)+varsa asgari ücret fazlası %30 olacak şekilde hesaplanacaktır. İşbu ücrete, asgari ücrette yapılması muhtemel değişiklikler (oran, miktar, bedel vs.) aynen yansıtılır. ... ” düzenlemesi bulunmaktadır. Her ne kadar Dairemiz bozma ilâmında iş sözleşmesindeki söz konusu düzenlemeye göre asgari ücretin belli bir oranda fazlası dikkate alınarak belirlenen tutarın davacının kadroya geçiş ücreti olarak belirlendiği ve bu sebeple asgari ücretin iş sözleşmesinde yazılı belli bir oran fazlası şeklinde yapılan hesaplamaların hatalı olduğu, “Ücret” başlıklı 4 üncü maddesinin (a) bendinin ikinci cümlesinde yazılı “... İşbu ücrete, asgari ücrette yapılması muhtemel değişiklikler (oran, miktar, bedel vs.) aynen yansıtılır. ...” şeklindeki ifadeye ise ilk cümleden bağımsız olarak hukuki değer atfedilmesi gerektiği belirtilerek bozma gerekçesi oluşturulmuşsa da Dairemizce konunun yeniden görüşülmesi ile yapılan değerlendirmede; daha önce varılan bu sonucun dosya kapsamına uygun düşmediği ve iki cümlenin bir arada değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır. İş sözleşmesinin “Ücret” başlıklı 4 üncü maddesinin (a) bendinde yer alan cümlelerin birlikte değerlendirilmesi ile ücretin asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükmün, ileriye etkili hüküm olarak değerlendirilmesi gerektiği ve sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden davalı işvereni bağlayacağı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle temyiz incelemesine konu işbu dosyada, davacının ücretinin Dairemizce yapılan yeni değerlendirmeye uygun şekilde tespit edildiği anlaşılmaktadır.
..."
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki (4) ve (5) numaralı paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Aynı davalı ile ilgili olarak Dairemizce temyiz incelemesi yapılan emsal dosyalarda, kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesindeki hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmiş ve bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmiştir (Y9HD, 2023/10702 E., 2023/12101 K.).
3. Taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesine göre ücret tespitinde, sözleşmenin “Ücret” başlıklı 4 üncü maddesi dikkate alınmak suretiyle her asgari ücret döneminde asgari ücretin belli oranda fazlası esas alınarak ücret miktarının belirlenmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, işyerinde uygulanan 15.12.2020 imza, 01.09.2020-31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin ücret zammına ilişkin 31 inci maddesinin (2) nci bendinin "İkinci yıl birinci altı ay zammı" başlıklı (c) alt bendinde "01.01.2022 tarihinde işyerinde çalışan sendika üyesi işçilerin 31.12.2021 tarihinde almakta oldukları günlük brüt çıplak ücretlerine 01.01.2022 tarihinden geçerli olmak üzere %5 oranında zam yapılacaktır." hükmüne yer verilmiştir. Görüldüğü gibi, iş sözleşmesinde 01.01.2022 tarihindeki asgari ücretin belli oranda fazlası esas alınarak ücretin tespiti öngörülmekte iken toplu iş sözleşmesine göre ücretin tespitinde, asgari ücret artışından önceki son ücret olan 31.12.2021 tarihindeki ücret miktarı esas alınmaktadır. Bu durumda işçinin 01.01.2022 tarihindeki ücretinin tespitinde, hem 2022 yılı asgari ücretinin belli oranda fazlasının hem de toplu iş sözleşmesinde öngörülen artış oranının aynı anda dikkate alınması mümkün değildir. Daha önceki dönemde işçinin ücretinin asgari ücretle olan bağının kesilmediğinin de anlaşılması karşısında, her iki yöntem arasında şu şekilde bir karşılaştırma yapılarak sonuca gidilmelidir:
İşçinin 31.12.2021 tarihindeki ücretine toplu iş sözleşmesinde öngörülen %5 zam uygulandıktan sonra bulunacak ücret, iş sözleşmesinde belirlenen 01.01.2022 tarihindeki asgari ücretin belirli bir oran fazlası uygulanarak bulunan ücretten daha yüksek ise artık bireysel iş sözleşmesine göre belirlenecek ücret değil toplu iş sözleşmesine göre belirlenecek ücret uygulanır. Şayet 01.01.2022 tarihindeki asgari ücretin belirli bir oran fazlası tutarındaki ücret, toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenen ücretten yüksek ise bu durumda da sadece iş sözleşmesi ile belirlenen ücret uygulanır.
4. Somut olayda Mahkemece 01.01.2022 tarihindeki asgari ücrete, iş sözleşmesinde yazılı oran uygulandıktan sonra bu miktara ayrıca toplu iş sözleşmesinde öngörülen zam oranının uygulandığı görülmektedir. Ücret tespit yöntemi açıklanan ilke ve esaslara aykırı olup öncelikle yukarıda (3) numaralı paragrafta belirtilen şekilde bir karşılaştırma yapıldıktan sonra davacıya ödenmesi gereken ücret miktarı tespit edilmeli ve buna göre talep edilen alacaklar hesaplanmalıdır. Hatalı ücret tespitine itibar edilerek yazılı gerekçeyle hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
5. Diğer taraftan davacının 15.12.2020 imza, 01.09.2020-31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinden en erken yararlanma tarihinin 01.11.2020 tarihi olduğu açıktır. Anılan toplu iş sözleşmesi yürürlük başlangıç tarihinin 01.09.2020 tarihi olması, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret İle Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri'nin ise 31.10.2020 tarihine kadar uygulanması karşısında davacının ikramiye alacağı bakımından öncelikle her iki toplu iş sözleşmesinden yararlanılabilecek dönemler ayrıştırılmalı, 15.12.2020 imza tarihli toplu iş sözleşmesinden yararlanma bakımından 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesindeki şartların gerçekleşmesi gerektiği de göz ardı edilmeksizin hesaplama yapılmalıdır. Ayrıca her iki toplu iş sözleşmesinde ikramiyenin çalışılan süre ile orantılı olarak ödenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu hâlde davacının hak kazandığı ikramiyenin çalışılan süre ile orantılı olarak ödenmesi gerektiği gözetilerek 31.10.2020 tarihinden önceki ve sonraki dönem bakımından yukarıda açıklanan ilke ve esaslara göre değerlendirme yapılmalı, yararlanılan toplu iş sözleşmelerinin kapsamında kalan çalışma süresi dikkate alınmak suretiyle ikramiye alacağı hesaplanmalıdır. Mahkemece yazılı gerekçe ile hatalı hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.