"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/214 E., 2022/590 K.
DAVA TARİHİ : 15.03.2012
KARAR : Davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 09.06.2015 tarihli ilâmı ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına karşı 20.04.2016 tarihli direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararının taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca Mahkeme kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin bozma ilâmına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda 14.12.2021 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararının taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 13.04.2022 tarihli ilâmı ile; direnme kararından dönülerek bozma ilâmına uyulmasına karar verilemeyeceği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda 22.11.2022 tarihli karar ile; Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin bozma ilâmına direnilmesine karar verilmiştir.
Direnme kararının taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca; Dairemizin 13.04.2022 tarihli bozma kararı ile bu karara dayalı olarak verilen Mahkemenin 22.11.2022 tarihli direnme kararının kaldırılmasına, taraf vekillerinin Mahkemenin 14.12.2021 tarihli kararına yönelik temyiz itirazları incelenmek üzere dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.
Mahkemenin 14.12.2021 tarihli kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde13.02.2006 tarihinden itibaren çalışmaktayken 15.02.2011 tarihli dilekçesi ile alacakları ödenerek iş sözleşmesinin 16.02.2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere feshedilmesini talep ettiğini, müvekkiline toplam 16.550,64 TL ödeme yapılarak iş sözleşmesinin feshedildiğini ancak taraflar arasında imzalanan ikale ile ödenmesi kararlaştırılan miktarın eksik ödendiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının üst düzey yönetici olduğunu, bu nedenle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceğini, iş sözleşmesinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dâhil olduğunun belirtildiğini, ayrıca sulh ve ibra sözleşmesinde de fazla çalışma alacağının bulunmadığını kabul ettiğini, iş sözleşmesinin feshedilmesini kendisi talep eden davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanamayacağını, yıllık izin ücretinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Ankara 3. İş Mahkemesinin 10.10.2013 tarihli ve 2012/213 Esas, 2013/1008 Karar sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 09.06.2015 tarihli ve 2014/4661 Esas, 2015/20063 Karar sayılı ilâmı ile; davacının 1954 doğumlu olması nedeniyle davacının her yıl için yıllık ücretli izin alacağının yirmi gün üzerinden hesaplanması gerektiği, davalı işverenin yapmış olduğu 10.500,00 TL ödemenin kıdem tazminatına mahsuben yapıldığı, bu ödemenin ikramiye ödemesi olarak belirtilmesinin maddi hatadan kaynaklandığı, dolayısıyla yapılan bu ödemenin bilirkişi tarafından hesaplanan kıdem tazminatından mahsup edilerek hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Direnme Kararı
Ankara 25. İş Mahkemesinin 20.04.2016 tarihli ve 2016/812 Esas, 2016/205 Karar sayılı kararı ile; önceki gerekçe tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir.
C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.02.2020 tarihli ve 2016/22-2639 Esas, 2020/165 Karar sayılı ilâmı ile; Mahkemece bozulan önceki karar gerekçesine ve akabinde Özel Daire bozma kararına yer verildikten sonra direnme ile ilgili herhangi bir gerekçe oluşturulmadan direnme kararı verdiği, Özel Daire bozma kararının hangi neden ya da nedenlerle yerinde olmadığına ilişkin açıklama ve gerekçeye yer verilmediği, bu nedenle anlaşılabilir ve denetlenebilir nitelikte direnme kararı verilmek üzere direnme kararının usulden bozulmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazları incelenmeksizin direnme kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı Üzerine Verilen Karar
Ankara 25. İş Mahkemesinin 14.12.2021 tarihli ve 2020/181 Esas, 2021/394 Karar sayılı kararı ile; Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 09.06.2015 tarihli ve 2014/4661 Esas, 2015/20063 Karar sayılı bozma ilâmına uyulmasına karar verilmek suretiyle yapılan yargılama sonucunda, davacının 64 gün karşılığı 9.029,76 TL yıllık izin alacağının bulunduğu, davalı işveren tarafından ödenen 10.500,00 TL'nin kıdem tazminatından mahsubu ile davacının 2.557,41 TL bakiye kıdem tazminatı alacağı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
E. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 13.04.2022 tarihli ve 2022/3128 Esas, 2022/4476 Karar sayılı ilâmı ile; direnme kararı verildikten sonra söz konusu karar esas yönünden bozulmadan başka bir karar verilmesinin mümkün olmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca direnme kararının esastan incelenmediği gözetilerek direnmeye uygun karar verilmesi gerekirken direnmeden dönülerek bozma ilâmı doğrultusunda hüküm kurulmasının usuli kazanılmış hak ilkesinin ihlaline yol açtığı gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Ankara 25. İş Mahkemesinin 22.11.2022 tarihli ve 2022/214 Esas, 2022/590 Karar sayılı kararı ile; yapılan yargılama sonucunda direnme kararı verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin 14.12.2021 tarihli ve 2020/181 Esas, 2021/394 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; davalı tarafından kıdem tazminatı ödemesi yapılmadığını, kıdem tazminatı hesaplamasında mahsup yapılmaması gerektiğini belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı bulunmadığını belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. Direnme kararı yasal süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.10.2023 tarihli ve 2023/(22)9-432 Esas, 2023/877 Karar sayılı ilâmı ile; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 13.04.2022 tarihli ve 2022/3128 Esas, 2022/4476 Karar sayılı bozma kararı ile bu karara dayalı olarak verilen Mahkemenin 22.11.2022 tarihli ve 2022/214 Esas, 2022/590 Karar sayılı direnme kararının kaldırılmasına, taraf vekillerinin Mahkemenin 14.12.2021 tarihli ve 2020/181 Esas, 2021/394 Karar sayılı kararına yönelik temyiz itirazları incelenmek üzere dosyanın Yargıtay 9. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
D. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 53 ve 59 uncu maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun hâlen yürürlükte bulunan 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının 09.06.2015 tarihli bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacı tarafa yükletilmesine,Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.