"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/190 E., 2023/314 K.
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararının taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince hükmün yeniden bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararının taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce hükmün üçüncü kez bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Şirketler vekili ve davalı-karşı davacı ... mirasçısı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl davada ve birleşen Ankara 5. İş Mahkemesinin 2003/1291 Esas sayılı dosyasında davacılar-birleşen diğer davada davalılar vekili; Ağaçlı Petrol Tic. Ltd. Şti. (Ağaçlı Petrol Şirketi) ile ...Akaryakıt Otom. Nak. Tic. Ltd. Şti.nin (...Akaryakıt Şirketi) organik bağı bulunan şirketler olduğunu, Şirketin Eskişehir Yolu 12. km.de Türk Petrole bağlı akaryakıt istasyonu işletmeciliği yaptığını, davalı ...'un 01.04.1998-13.03.2003 tarihleri arasında Şirket müdürlüğü, diğer davalı ...'nın ise 08.04.2000-13.03.2003 tarihleri arasında müdür yardımcılığı yaptıklarını, davalıların akaryakıt istasyonunun işlerini ve işyeri bünyesinde bulunan marketin sevk ve idaresinden tek başlarına sorumlu olduklarını, davalılardan ... ve ...’nın hiçbir neden yokken mevcut işinden ayrılmak istediğini bildirdiğini, bunun üzerine Şirket yetkililerinin davalı ...'un zimmetinde bulunan malların tespitinin yapılması gerektiğini, hesapların karşılaştırılması sonucunda istifasının kabul edilebileceğini bildirdiklerini, yapılan incelemelerde sadece sigarada 2000 yılına dair açık miktarının 15.692,33 TL, 2003 yılının 2. ayında ise 5.591,37 TL olup Şirketin toplam 21.283,70 TL zarara uğratıldığını, tespit yapılmasının ardından davalıların 10, 11, 12 Mart 2003 tarihlerinde işe gelmediklerini, bu nedenle iş sözleşmesinin bildirimsiz ve zorunlu olarak feshedildiğini, ancak aynı gün tebliğ edilen ihtarname ile davalıların da iş sözleşmelerinin 16 ncı madde uyarınca feshettiklerini öğrendiklerini, bu hususun gerçeğe uygun olmadığını ileri sürerek 21.283,70 TL zararın faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, davalılar tarafından açılan ve somut dosya ile birleştirilen davalara verdikleri cevapta ise ödenmeyen hak ve alacakları bulunmadığından davaların reddini istemişlerdir.
II. CEVAP
Asıl dava ve birleşen Ankara 5. İş Mahkemesinin 2003/1291 Esas sayılı dosyasında davalılar- birleşen diğer davalarda davacılar vekilleri; müvekkillerinin, 01.01.2002-31.12.2002 ve 01.01.2003 - 28.02.2003 tarihleri arası market sayımı sonucu açıkların ortaya çıkması üzerine hırsızlık yapmakla suçlandıklarını, davacı müvekkillerinin bunun üzerine yaptığı araştırmada bu açıkların kimler tarafından ve nasıl yapıldığını belirleyerek bu durumu işverene bildirmesine rağmen işverenin ısrarla bu açıkların müvekkilleri tarafından karşılanmasını istediğini, ağır hakaretler, küfürler ve tehditlerde bulunduğunu, müvekkillerinin bunun üzerine iş sözleşmesini feshettiğini, davalının yanında ...’un müdür, ...’nın müdür yardımcısı olarak çalıştığını, aylık ücretlerinin 5.000,00 TL ve 3.600,00 TL olduğunu, feshin haksız olup işyerinde ödenmeyen alacakları bulunduğunu belirterek asıl davanın reddine karar verilmesi ile birleşen Ankara 10. İş Mahkemesinin 2003/1034 Esas sayılı dosyasında müvekkilleri ... lehine kıdem tazminatı ile ücret, asgari geçim indirimi, fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücretinin; birleşen Ankara 6. İş Mahkemesinin 2003/968 Esas sayılı dosyasında müvekkilleri ... lehine kıdem tazminatı ile fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 19.12.2012 tarihli ve 2003/911 Esas, 2012/987 Karar sayılı kararı ile; ceza dosyası kapsamı ve toplanan delillerden asıl dava ve birleşen Ankara 5. İş Mahkemesinin 2003/1291 Esas sayılı dosyasında davalı olan işçilerin, davacı olan Şirketleri 21.283,00 TL zarara uğrattıkları gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, işçiler tarafından açılan ve birleşen işçilik alacağı davalarında ise kıdem tazminatı taleplerinin reddi ile davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 04.11.2013 tarihli ve 2013/10305 Esas, 2013/18228 Karar sayılı kararıyla; hükmün çelişkili olduğu, davacılar ...Akaryakıt ve Ağaçlı Petrol Şirketlerinin tazminat davasına konu alacak yönünden zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılması ve davalı işçilerin iddia edilen zarardan sorumlu olup olmadıkları ve sorumlu oldukları yönünde kanaat oluşursa sorumlu tutulacakları miktarın açık ve net bir şekilde belirlenmesi gerekirken sadece davacı Şirketin iddiası kabul edilerek sonuca gidilmesi ve kesin hüküm oluşturmayan bir mahkeme kararının hükme esas alınmasının hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 22.11.2018 tarihli 2014/156 Esas, 2018/547 Karar sayılı kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl dava ve birleşen davalarda bozmadan önceki gibi karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 11.02.2020 tarihli ve 2019/7111 Esas, 2020/2149 Karar sayılı kararıyla; bozma öncesi ve bozma sonrası aldırılan raporların çelişkili olup, ilk raporda işveren zararının bulunduğu ifade edilirken ikinci raporda işverence zararın tespitine yönelik kayıtların muhasebe ilkelerine aykırı olduğu (TL hesabı yapılırken satış bedeli üzerinden hesap yapılamayacağı, maliyet bedeli üzerinden hesaplama yapılabileceği), ayrıca stok açığı değil kasa açığından bahsedildiği, kasa açığının sebebi açıklanmadan ve belgeye dayandırılmadan kişilerin sorumlu tutulamayacağı, yine ticari mallar alış, ticari mallar satış hesabında tekel dışında ürünler de bulunduğu hâlde Şirketlerce oluşan zararın tamamının tekel açığı olarak sunulmuş olmasının da tamamen afaki olduğu izlenimini taşıdığı şeklinde görüş bildirildiğinden Mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin tam olarak zararın miktarı ve neden kaynaklandığı, işçilerin zarardan ne oranda kusurlu oldukları belirlenmeksizin hüküm kurulduğu, işyerinde stok sayımı yapılıp yapılmadığı, stokların ne olduğu, hangi üründeki malda stok açığının buna göre kasa açığının oluştuğu, Şirketçe ne oranda kasa açığının tolere edildiğinin belirlenmediği, düşmesine karar verilen ceza dosyası içeriğinde işverence sunulan bir kısım ticari defter ve fatura kayıtlarının görüldüğü, açığın oluştuğu iddia edilen 2002-2003 yıllarına ait tüm ticari defterlerin yeminli mali müşavir denetim uzmanı tarafından incelenerek gerçek anlamda kasa açığı yada stok açığı olup olmadığı, müdür ve müdür yardımcısı işçilerin sorumluluklarının dayanağı ve ne oranda kusurlu olduklarının belirlenmesi gerekirken çelişkiler giderilmeksizin hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu; ayrıca bilirkişi raporu sonucuna göre işçiler ... ve ...’na yükletilebilecek bir kusur ve zarar olup olmadığı ve sorumlu olunan zararın miktarı belirlendikten sonra işçi fesihlerinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı hususunun da ayrıca yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 16.06.2022 tarihli ve 2020/147 Esas, 2022/249 Karar sayılı kararı ile; bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek davacı Şirketlerin 2002-2003 yıllarına ait ticari defterlerinin ibrazı talep edilmiş ise de Şirket vekilinin dilekçesi ile saklama süresinin geçtiği ve ticari defterlerin Şirket arşivinde bulunmadığı yönündeki beyanı üzerine başka bilirkişi tayin edilerek dosya kapsamına göre rapor aldırılmış, raporda ceza dosyasında bilirkişilik yapan bilirkişinin raporunda zararın oluştuğunun belirlendiği gerekçesiyle asıl davanın kabulüne birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuşlardır.
2. Dairemizin 05.04.2023 tarihli ve 2023/4127 Esas, 2023/5016 Karar sayılı ilamı ile; ağır ceza dosyasında yer alan muavin defter kayıtlarında 153.015 kodlu hesapta tekel ve gazete alışları olarak hesap adının belirtildiği, 600.015 kodlu hesap kaydında tekel ve gazete satışları olarak hesap adının belirtildiği; yukarıda ifade edildiği şekilde alacak- borç, alacak bakiyesi sonuç kısmının açık vermeyecek şekilde olduğu, ilk bilirkişi tespitinde, Ağaçlı Petrol Şirketinde zararın 21.283,70 TL olduğu belirtilmesine karşın davacı işverence sunulan belgede Admer Akaryakıt Şirketinde oluşan açıktan bahsedildiği, Ağaçlı Petrol Şirketinde oluşan 1.643.00 TL'lik açığın ise fesihten önce market çalışanlarından tahsil edilerek kapatıldığı sonuç olarak işverence zararın ne olduğu, stok açığı mı, kasa açığından kaynaklı zimmet mi olduğu, nereden kaynaklandığı usulünce ispat edilemediğinden davacı Şirketlerin zarar taleplerinin reddine karar verilmesi yani Mahkemenin asıl dava ve birleşen aynı Mahkemenin 2003/1291 Esas sayılı dosyasında davanın reddine karar verilmesi gerektiği, asıl davada ve birleşen Ankara 5. İş Mahkemesinin 2003/1291 Esas sayılı dosyasında davalı-birleşen diğer davalarda davacı olan işçiler yönünden ise işveren, fesih bildiriminde devamsızlık fesih sebebine dayandığı hâlde, işçilerin işverence işten uzaklaştırıldıkları işverenin beyanıyla da sabit olduğundan bu durumda işçilerin fesihlerinin haklı nedene dayandığı anlaşıldığından Ankara 10. İş Mahkemesinin 2003/1034 Esas sayılı ve Ankara 6. İş Mahkemesinin 2003/968 Esas sayılı birleşen dava dosyalarında kıdem tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddinin hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün yeniden bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek davacı Şirketlerin zarar yönünden açtığı davaların reddine, işçilerin açtığı birleşen davalarda kıdem tazminatı taleplerinin kabulü ile bozma öncesi kısımlarda kazanılmış hak gözetilerek davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı şirketler vekili ve davalı karşı davacı müteveffa işçi ... vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-karşı davalı Şirketler temyiz başvuru dilekçesinde; davacılar döneminde stok açığı oluştuğunu, buna bağlı zararın olduğunu, kıdem tazminatı taleplerinin zamanaşımına uğradığını karşı davacılar Şirket müdürü ve müdür yardımcısı olduğundan fazla çalışma alacağına hak kazanamayacağını ileri sürerek taleplerinin reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı karşı davacı müteveffa işçi ... mirasçısı ... vekili temyiz başvuru dilekçesinde; ücret ve asgari geçim indirimi alacaklarının neden reddedildiğinin kararda açıklanmadığını, reddedilen kısımdan daha fazla karşı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedildiğini, ...Şirketinin unvan değişikliği yaptığını belirterek kararın tüm kısımlarında ...Römork ve Makine San. ve Tic. Ltd. Şti. olarak mahkeme kararının düzeltilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, asıl dava ve birleşen Ankara 5. İş Mahkemesinin 2003/1291 Esas sayılı dosyasında davalı- diğer birleşen davalarda davacı olan işçiler tarafından işyerine zarar verilip verilmediği, zararın ispatı, kusur oranı ve hesaplanması ile işçilerin kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamadıklarına ve birleşen Ankara 10. İş Mahkemesi dosyasında davalı yararına hükmedilen vekâlet ücreti miktarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci, 396 ncı ve 400 üncü maddeleri.
3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 4857 sayılı Kanun'un 24 ve 25 inci maddeleri ile 32, 41, 44, 46 ıncı maddeleri.
4. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (Tarife) 13 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları şöyledir:
"(1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez."
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı karşı davalı Şirketlerin tüm, davalı karşı davacı ... mirasçısı ...'un aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. İlâmın İlgili Hukuk kısmında yer verilen Tarife’nin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre davalı yararına hükmedilen vekâlet ücreti, reddedilen miktarı geçemez. Somut uyuşmazlıkta birleşen Ankara 10. İş Mahkemesi dosyasında reddedilen alacak tutarı 610.00 TL'dir. Buna göre davalı lehine 610.00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeyerek hüküm fıkrasının (F) bendinde 885.91 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı karşı davalı şirketlerin tüm, davalı karşı davacı ... mirasçısı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı karşı davacı ... mirasçısı ... vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin (F) alt bendinde yer alan “885.91” ibaresinin çıkartılarak yerine “610.00” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine, Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.