"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2902 E., 2023/2360 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 16. ... Mahkemesi
SAYISI : 2019/324 E., 2021/338 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.01.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat ... ... ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverenin Kazakistan-Astana'da bulunan şantiyesinde 01.....2015-30.11.2017 tarihleri arasında çalıştığını, ... sözleşmesinde belirtilen 4.000,00 USD ücrete ek olarak "fazla çalışma" adı altında banka ile 650,00 USD ödendiğini, ... sözleşmesi gereğince davacıya 650,00 USD ev kirası yardımı yapıldığını, davacının haftanın 6 günü 08.00-22.00 saatleri arasında çalıştığını, her gün 21.00’e kadar son altı ayda ise saat 22.00'ye kadar fazla çalışma yaptığını, iki haftada bir hafta tatili kullandırıldığını, dinî bayramlarda bir gün çalışmadığını, diğer ... ve genel tatillerde çalıştığını ileri sürerek fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının 01.....2015 tarihinden ... sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiği 30.11.2017 tarihine kadar çalıştığını, davacıya fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil ücreti ile hak etmiş olduğu tüm ödemelerin eksiksiz olarak yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 01.....2015-30.11.2017 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığı, taraflar arasında imzalanan ... sözleşmesinde davacının ücretinin net 4.000,00 USD olduğu, tanıkların davacının fazla çalışmalarının olduğunu, hafta tatillerinden ayda iki kez dışında yararlanamadığını, dinî bayramlarda 1 günü haricinde ... ve dinî bayramlarda çalışma yaptığını beyan ettikleri, bu beyanlar dikkate alındığında davacının haftalık 27 saat fazla çalışma yaptığı, bir kısım hafta tatillerini kullanamadığı, ... ve dinî bayramlarda çalıştığı, her ne kadar banka kayıtlarında "fazla çalışma ücreti" adı altında ödemelerin olduğu görülmüşse de bankadaki kayıtların her ay aynı miktarda düzenli olarak yatırıldığı, davacı tanıklarının beyanları ve dosyaya sunulan emsal dosyalardaki kayıt ve beyanlara göre davacının işveren tarafından kira yardımının "fazla çalışma" adı altında bankaya yatırıldığı iddiasının doğrulandığı, bu nedenle banka kayıtlarında görünen ödemelerin hesaplamada mahsup edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; İlk Derece Mahkemesinin derdest başka dosyalarda emsal kayıt bulunduğu farazisiyle ödemeleri yok saydığını, ödemelerin dikkate alınmadığını, davacı ile menfaat birliği içerisinde olan tanık beyanlarına göre karar verildiğini, fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil alacak kalemlerinin hatalı hesaplandığını, belirlenen sürede fazla çalışma yapıldığının kabul edilmesinin içtihatlara aykırı olduğunu, yurda giriş çıkış kayıtlarının celbinin gerektiğini, zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını, karşı vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacı ile menfaat birliği içerisinde olan tanık beyanlarına göre karar verildiğinden %50 yerine %30 indirim yapılmasının da hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının fazla çalışma yaptığı, dinî bayramların ilk günü ve yeni yıl tatili dışındaki genel tatil günlerinde ve ayın iki hafta tatilinde çalıştığının ispatlandığı, İlk Derece Mahkemesince denetime elverişli bilirkişi raporuna göre davacının alacaklarına hükmedilmesinin yerinde olduğu, indirimin hakkın özünü etkileyecek oranda yapılmaması gerektiğinden davalının bu yöndeki istinaf başvurusunun yerinde olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; fazla çalışma, hafta tatili ve ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının ispat ve hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 5718 ... Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 24 ve 27 nci maddeleri, 4857 ... ... Kanunu'nun 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
3. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
4. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönünde ihtirazı kaydının bulunması hâlinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı hâlde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazı kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
5. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
6. Aynı ispat kuralları hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücret alacakları için de geçerlidir.
7. Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta ve ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatında salt işverene karşı davası olan veya davacı ile menfaat birliği içerisinde bulunan tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte başkaca delil ya da olgularla desteklenen bu tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, ... müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar başkaca delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.
8. Somut uyuşmazlıkta dava konusu fazla çalışma alacağı, davacının 01.....2014-30.11.2017 tarihleri arası dönemde haftanın 6 günü günde 14 saat çalıştığı ve 2 saatlik ara dinlenme süresi ile haftalık 27 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplanmıştır.
9. Fazla çalışmanın ispatı konusunda, dosya içerisinde işyerindeki çalışma düzenini gösterir işyeri kayıtları bulunmadığından davacının fazla çalışmalarının davacı tanık beyanlarına göre kabulünde isabetsizlik yok ise de dosya kapsamında bulunan e-postada 12.12.2016 tarihinden başlamak üzere çalışma saatlerinin 21.00'e kadar uzatıldığının belirtildiği anlaşılmaktadır. Kanıtlanan bu çalışma düzeni ve yasal ara dinlenme süresi ile tüm dosya kapsamı dikkate alınarak davacının; 12.12.2016 tarihinden önceki dönemde tanık beyanlarına göre 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığı ve haftada 3 saat fazla çalışma yaptığı, 12.12.2016 tarihinden sonra ise 08.00-21.00 saatleri arasında çalıştığı ve haftada 24 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmek suretiyle fazla çalışma ücretinin hesaplanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
10. Hükme dayanak bilirkişi raporunda, davacının yurt dışında çalıştığı dönem için fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplandığı, davalı tarafın davacının ...’de bulunduğu dönemler bakımından dışlanarak hesaplama yapılması ve bu nedenle davacının yurda giriş çıkış kayıtlarının getirtilmesi itirazı yönünden davacının yurt dışı giriş çıkışlarını gösteren belgeler getirtilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
11. Davacının davalı şirketin yurt dışındaki şantiyesinde çalıştığı anlaşılmakla sadece yurt dışı çalışması bakımından fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil alacaklarının hesaplanması gerekli iken davacının yurt dışı giriş çıkış kayıtları getirtilmeden ve bu kayıtlar değerlendirilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
12. Davalı işverence davacının banka hesabına "fazla çalışma" açıklaması ile bir kısım ödemeler yapıldığı, söz konusu ödemelerin kira yardımı olduğu gerekçe gösterilerek hesaplanan fazla çalışma alacağından mahsup edilmediği anlaşılmaktadır. Davacının kabul edilen aylık ücreti, davacıya fazla çalışma açıklaması ile yapılan aylık ödeme miktarı ve Dairemiz incelemesinden geçen emsal dava dosyaları gözetildiğinde bu sonucuna ulaşılması yerinde değildir. Bu nedenle davalı tarafından "fazla çalışma" açıklaması ile yapılan ödemeler, hesaplanan fazla çalışma alacağından indirim yapıldıktan sonra mahsup edilmeli ve oluşacak sonucuna göre karar verilmelidir.
13. Anılan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararı hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davalı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.