"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1963 E., 2023/1726 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 4. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/594 E., 2022/210 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalılar ... Gıda Hayvancılık Turizm İnş. Madencilik Temizlik Güvenlik Danışmanlık Hizmetleri Sanayi ve Ticaret AŞ (... AŞ) ile Trabzon Su ve Kanalizasyon İdaresi Personel Ltd. Şti. (...) vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin belirsiz süreli iş sözleşmesiyle 01.04.2011 tarihinden itibaren Trabzon Büyükşehir Belediyesi bünyesinde alt işveren ... AŞ işçisi, 01.01.2019 tarihinden itibaren işyeri devrinden ötürü davalı ... İçmesuyu ve Kanalizasyon İdaresi (TİSKİ) Destek Hizmetleri Müdürlüğü bünyesinde alt işveren ... işçisi depo elamanı olarak çalıştığını, müvekkilinin işçi temini niteliğindeki sözde hizmet alım sözleşmesi ile muvazaalı olarak çalıştırıldığını, davalı idarelerin kendi personeli ile imzaladığı toplu iş sözleşmesi kaynaklı alacakların davacıya ödenmediğini, iş sözleşmesinin emekli aylığına hak kazandığı gerekçesi ile geçerli nedenle sona erdirildiğini belirterek, öncelikle muvazaanın tespiti ile müvekkilinin Trabzon Büyükşehir Belediyesi ve devir sonrası TİSKİ işçisi olduğunun saptanması, Belediye ve TİSKİ işçilerinin yararlandırıldığı sözleşme ile toplu iş sözleşmesinden kaynaklı alacaklarının tespitini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Belediyesi vekili, davacının TİSKİ'ye bağlı ... bünyesinde çalıştığı ve yüklenici firma elemanı olması nedeniyle öncelikle husumet itirazında ve zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davanın hukuki niteliğinin belirsiz olduğunu, aynı anda tespit davası, belirsiz alacak davası ve kısmi davanın açılamayacağı, talep edilen alacak kalemleri ve miktarının açık olmadığını, davacının hak kazandığı tüm ücretlerin kendisine ödendiğini, kendi imzaladığı sözleşme ve toplu iş sözleşmesiyle tanınan haklar dışında talepte bulunamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalılar ... AŞ ve ... vekili, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, dava dilekçesinin, taleplerin ve harca esas miktarın netleştirilmesi gerektiğini, kendilerinin diğer davalının açtığı hizmet alım ihalesine girerek ihaleyi kazandıklarını, kamu hizmetlerinin önemli bir kısmının bu yolla gerçekleştirildiğini, dava konusu olayda muvazaa veya hukuksuzluk olmadığını, davacının durumu bilerek kendi iradesi ile sözleşme imzaladığını, davacının fazla çalışma alacağına dair taleplerini yazılı belge ile ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
3. Davalı ... vekili, davacının alt işveren işçisi statüsünde ... AŞ'de çalışmakta iken 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uyarınca ...'da işçi statüsüne geçtiğini, 5393 sayılı Belediyeler Kanunu'nun 67 nci maddesi uyarınca gördürülen işin muvazaa kapsamında olmadığını, tüm özlük işlerinin bu davalı tarafından yapıldığını, davacının toplu iş sözleşmesi kaynaklı tüm alacaklarının ödendiğini, önceki çalışmalardan sorumlulukları olmadığını, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının TİSKİ tarafından imzalanan toplu iş sözleşmesinin uygulanması talebinin yasal temeli olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; belediyelerde norm kadro yetersizliği sebebi ile kadrolu işçi alımının sınırlandırıldığı, ihale ile iş alan şirketlerce hizmetlerin yürütüldüğü ve davacıyla emsal işi yapan kadrolu çalışanların davacıdan çok kıdemli olduğunun da seri nitelikteki dosyalardan tespit edildiği ve muvazaa bulunmadığı yönündeki Yargıtay ilâmı gözetildiğinde davacının talep edebileceği alacak kalemi bulunmadığı; ayrıca davacının yazılı belge ile bordrolarda belirtilenden daha fazla çalışmasının olduğunu ispatlayamadığı, aynı şekilde bordrolarda belirtilenden daha fazla ulusal ... ve genel tatil çalışması olduğunu yazılı belge ile ispatlayamadığı, muvazaa olasılığı dışındaki fazla çalışma ile ulusal ... ve genel tatil alacakları talebinin reddi ve davalılar arasında muvaazalı ilişki bulunmadığının tespiti gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılar ... AŞ ile ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; kamu kurumu olarak Belediyenin, ... AŞ'nin %99 oranındaki payına sahip olarak kurduğu ortaklıktan işçi gereksinmesini gidererek bir bakıma açık, belirgin, tartışmasız biçimde hizmet alımı değil de işçi teminini sağladığına göre danışık kuramının çok açık biçimde kendini somut olarak gösterdiğini, bu durumun hukuka ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalılar ... AŞ ile ... vekili; davanın niteliği alacak davası veya muvazaa iddiası yönünden tespit davası olarak nitelendirilse dahi her halükarda Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 5 inci maddesi uyarınca (hükmün hem alacak hem tespit davası yönünden geçerli olması sebebiyle) dava değeri üzerinden (bilirkişi raporlarında hesaplanan değerlerden) vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği, Mahkemenin gerekçeli kararında muvazaa tespitinin reddine karar verilmesine karşılık davalı Şirket lehine harca esas değer olarak belirtilen sembolik bedel üzerinden vekâlet ücretine hükmedildiği, İlk Derece Mahkemesinin davalı Şirket lehine, en azından maktu vekâlet ücretine hükmetmesi gerekirken harca esas değer üzerinden vekâlet ücretine hükmetmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının muvazaadan kaynaklanan fark işçilik alacaklarının ve muvazaa kabulü dışında bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline ilişkin işbu davayı açtığı, Dairece benzer dosyalarda Şirket hissesinin büyük bir kısmının ya da tamamının Belediyeye ait olmasının, yine Şirket işçilerinin belediyelerin faaliyet alanındaki işlerde çalıştırılmasının, bir kısım emir ve talimatları Belediye yetkililerinden almalarının, belediye işçileri ile benzer işlerde çalıştırılmalarının muvazaa kriteri olarak değerlendirilemeyeceği, davalı ... ile davalı ... Şirketi arasındaki ilişki geçerli olduğundan davacının davalı Belediyenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olmadığının belirtildiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 20.10.2022 tarihli ve 2022/9-546 Esas, 2022/1345 Karar sayılı ilâmında da aynı yönde olduğu, belirtilen sebeplerle muvazaaya dayanan taleplerin reddinin yerinde olduğu; ispat edilemeyen fazla çalışma ve ulusal ... ve genel tatil alacağının reddedilmesinde ve reddedilen miktara göre davalılar lehine hükmolunan vekâlet ücretinde de hata olmadığı; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla istinaf itirazları yerinde görülmemiş ve tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının davanın kabulüne karar verilmek üzere bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı, buna göre davacının baştan itibaren davalı ... Başkanlığının işçisi sayılarak talep edilen alacaklara hak kazanıp kazanmadığına, fazla çalışma ile ulusal ... ve genel tatil ücretinin ispatına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2, 41 ve 44 üncü maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 67 ve 70 inci maddeleri ile 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 26 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.