"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2065 E., 2023/1730 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Rize İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/2 E., 2022/321 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 25.05.2015-14.10.2020 tarihleri arasında, davalı işverene bağlı olarak sıkıştırılmış gaz yakıtını, yine davalı işverenin talimatları doğrultusunda şantiye sahalarına taşıma işi ile iştigal ederek tanker şoförü vasfı ile çalıştığını, müvekkilinin Konya, Erzurum gibi illere gidip bir ay gibi bir süre geri dönmeksizin çalıştığını, tüm bu ağır çalışma koşullarına rağmen, müvekkilinin fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini ve çalışma şartlarının iyileştirilmediğini, davalı Şirketin müvekkilini sözleşmeye aykırı çalıştırdığını ve işçilik alacaklarını ödemediğini, davalı Şirketin, davacının çalıştığı tüm döneme ilişkin alacaklarından alt işverenle birlikte sorumlu olduğunu belirterek iş sözleşmesinin haksız olarak feshinden dolayı kıdem tazminatı ile birlikte fazla çalışma, hafta tatili ve prim alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının talep ettiği alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını, fazla çalışma ve hafta tatili ücretleri için belirsiz alacak davası açılamayacağını, davacının müvekkili Şirket nezdinde 1 yıldan az ve belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, dolayısıyla davacının kıdem tazminatı hakkı olmadığını, Şirketin doğalgaz başta olmak üzere, çeşitli yakıtların üretim ve dağıtımı ile iştigal ettiğini, Rize ili ve çevresinde yürütülen faaliyetlerde, özellikle çay sezonunda artan ihtiyaçların karşılanması için ek personele ve geçici iş gücüne ihtiyaç duyduğu anda çay sezonu süresini kapsayacak şekilde belirli süreli iş sözleşmelerinin yapıldığını, davacıya hak kazandığı ölçüde fazla çalışma tahakkuku yapıldığını, hafta içi ve hafta sonu yapılan çalışmalara ilişkin olarak, kayıtların ayrı tutulduğunu, dönem bordrosunda tahakkuklarının yapıldığını, işyerinde 3 vardiya sistemine göre çalışma yapıldığını, Yargıtay içtihatları gereği 3 vardiya usulü çalışılan işyerlerinde fazla çalışmanın varlığına hükmedilemeyeceğini, davacıya tüm hafta tatili izinlerinin kullandırıldığını, hiçbir zaman prim ödemesinde bulunulmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında imzalanmış 14.05.2020-14.10.2020 tarihlerini ihtiva eden belirli süreli iş sözleşmesinde prim ödemesi yapılacağına dair bir düzenleme bulunmadığı, tanık beyanları ile de işverence prim ödemesi yapıldığının ispat edilemediği, takometre kayıtlarına göre davacının fazla çalışma alacağı bulunduğu, davacının 2020 yılına kadar hafta tatili günlerinde çalıştığı, 2020 yılında ise hafta tatili izni kullandığının kabulü ile hesaplamalar yapıldığı, bu çalışmaların karşılığının ödendiği ispat edilemediğinden iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalı tarafından imza ettirilmiş taraflar arasındaki sözleşmede dahi prim ödemesi açıkça izah edilmiş iken İlk Derece Mahkemesinin tanık beyanları ve taraflar arasındaki sözleşmeye rağmen prim alacağı taleplerinin reddi şeklindeki kararının hukuka aykırı olduğunu, fazla çalışma alacağı yönünden bilirkişi raporlarına yaptıkları itirazların reddi ve Mahkeme kararına dayanak raporlarda hesaplama yapılmaması ile sadece 2017 yılına dair takometrelerin çözüm dokümanı yeterli incelenmeden ve vardiya saatleri dikkate alınmadan eksik hesaplama yapılması nedeni ile fazla çalışma alacağı yönünden verilen kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri nazara alındığında; işyerindeki çalışma düzeninin takograf kaydının bulunduğu dönemde bu kayıtlara, olmayan dönemde tanık beyanlarına göre belirlenerek fazla çalışma alacağının hüküm altına alınmasında hata bulunmadığı; işyerinde prim ödemesi uygulaması ispat edilemediğinden prim alacağı talebinin reddedilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının prim alacağı bulunup bulunmadığı ve fazla çalışma alacağının hesabı noktalarındadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32, 41 ve 63 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.