"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/251 E., 2023/1840 K.
KARAR : Davalıların istinaf başvurularının esastan reddi, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın usulden reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Taşköprü Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
SAYISI : 2022/110 E., 2022/121 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddi, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle arabuluculuk tutanağının iptaline ve davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılardan ... Maden İşletmeleri AŞ (... Şirketi) ve ... Madencilik İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ (... Şirketi) vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 30.10.2023 tarihli ek karar ile; davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin eksik harcın yatırılmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.
Ek karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince eksik harcın tamamlanmadığı gerekçesi ile temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş ise de; dosya kapsamına göre temyiz harcının tamamlanması için davalı ... adına çıkartılan tebligatın yapıldığı tarihte Şirketin vekili olmayan avukata tebliğ edildiği anlaşılmakla; 30.10.2023 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Asıl karar davalılardan ... Şirketi ve ... Şirketi vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.
Davalı ... Şirketi vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 23.01.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile davalılar ... Şirketi ve davalı ... Linyit İşletmesi Ticaret AŞ (Bayat Şirketi) vekili Avukat ... ve davalı ... vekili Avukat ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 500 civarında işçi ile birlikte "Maden Açık Ocak İşletmesi Hanönü Mahellesi ... Caddesi No: 26/A Hanönü/Kastamonu" adresinde bulunan maden ocağında ... Şirketi ile organik bağı olan diğer davalı Bayat Şirketi nezdinde sigortalı olarak çalışmakta iken işveren tarafından 31.12.2021 tarihinde ... sözleşmesinin haksız şekilde sonlandırıldığını, davalı işverenin müvekkili ile birlikte 500'e yakın çalışandan işçilik alacaklarını eksik ödemek istemesi ya da hiç ödemek istememesi nedeniyle ibraname almaya çalıştığını, davacının ihtarnameler ile davalı Şirketlerden alacağını talep etmesine rağmen ödeme yapılmadığını belirterek öncelikli olarak davalı ... Şirketi ve ... Şirketi yönünden açılan arabuluculuk tutanağının iptaline, müvekkilinin ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil, yıllık izin, ... arama izin ücreti, kıdem ve ihbar tazminatı ile kötüniyet tazminatı alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalılar ... Şirketi ve Bayat Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davacının dava konusu ettiği tüm taleplerin zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında geçerli bir arabulucuk anlaşması bulunmakta olduğunu, daha önce arabuluculuk anlaşma belgesine konu edilen hususlara ilişkin olarak yeniden dava açılmasının mümkün olmadığını, işbu davada davacının işçilik hak ve alacaklarına ilişkin olarak bir karar verilebilmesi için öncelikle anlaşma belgesinin iptali gerektiğini, bu talebin tefrik edilerek incelenmesi, işçilik hak ve alacakları yönündeki taleplerin incelendiği davada ise dava açılmadan önce dava şartı arabuluculuk kapsamında arabuluculuğa müracaat edilmemiş olması sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirketi ile davacı arasında arabuluculuk görüşmeleri gerçekleşmediğinden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın müvekkil Şirketi yönünden usulden reddinin gerektiğini, davacı ile diğer davalı ... Şirketi arasında yapılan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde tarafların işe iade, ücret, fazla çalışma alacağı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, ... ... ve genel tatil alacağı, hafta tatili alacağı, asgari geçim indirimi, kıdem tazminatı, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süreler bakımından anlaşıldığını, davacının arabuluculuk tutanakların iptaline ilişkin dava ile işçilik alacaklarına ilişkin davayı birlikte açması usul ve kanuna aykırı olduğunu, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, diğer davalı ... Şirketi ile müvekkili Şirket arasında 4857 ... ... Kanunu'nun 2 nci maddesi anlamında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığından davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacı işçi ile müvekkili Şirket arasında ... sözleşmesi bulunmadığından işçi işveren ilişkisinden söz edilemeyeceğini, davacının kötüniyetli olduğunu, müvekkili Şirketin ... güvencesi kapsamında sayıldığı için davacının kötüniyet tazminatı bakımından taleplerinin reddi gerektiğini, davacının özlük dosyasının bulunmadığını, müvekkili Şirket yönünden arabuluculuk dava şartı gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, davalı ... Şirketinden çıkış tarihinin 31.12.2021 olduğu, dosya arasında yer alan ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanak tarihinin 04.01.2022, arabuluculuk sürecinin başladığı tarihin ise 24.12.2021 olduğu, davacının işten ayrılışı yapılmadan arabuluculuk süreci başlatıldığı anlaşılmakla 6098 ... ... Borçlar Kanunu'nun (6098 ... Kanun) 420 nci maddesi uyarınca usulune uygun ibranameden söz edilemeyeceği gibi davacının ihtiyari arabulucuya başvurduğuna ilişkin davacıya ait herhangi bir dilekçenin de dosyada bulunmadığı, ihtiyari arabuluculuk tutanağında tarafların karşılıklı olarak birbirlerini ibra ettikleri belirtilmiş olup yasal düzenleme nazara alındığında işçinin başvurusu bulunmadan ibra niteliğinde arabuluculuk tutanağı düzenlendiği, alınan bu ibra niteliğindeki tutanağın tarih ve içeriği itibarıyla arabuluculuğa ve niteliği itibarıyla da cebri icraya elverişli olmadığı, sonuç olarak geçersiz olduğu; ancak davanın açıldığı tarih itibarıyla yürürlükte olan 7036 ... ... Mahkemeleri Kanunu'nun (7036 ... Kanun) 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan arabuluculuk dava şartı gerçekleşmediği, her ne kadar davacı asıl tarafından feragat dilekçesi sunulmuş ise de usul esastan önce gelir ilkesi nedeniyle ve usul işlemleri tamamlanmaksızın esasa geçilemeyeceği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine dair karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; arabulucu tarafından hazırlanan binlerce matbu evrakın işveren tarafından yapılan baskı ile işçilerin tekrar yeniden kurulan Şirkette çalışmaya devam edecekleri söylenerek işçilere okutulmadan ve işçiler bilgilendirilmeden imzalatıldığını, işçilerin hak ve alacakları konusunda müzakere yapılmadan işçilerin imzalarının toplu olarak 24.12.2021 tarihinde ve seri şekilde alındığını, arabuluculuk görüşmelerinin yapıldığı Hanönü Belediyesine ait düğün salonunun işveren tarafından kiralandığını, arabulucunun tarafsız olmadığını, fesih işlemi gerçekleştirilmeden oturum düzenlendiğini, dava tarihine kadar arabulucunun hiçbir evrakı işçilere vermediğini, işçinin tebliğden sonraki haklarını kullanmasının engellendiğini, son tutanakta anlaşma sağlandığı belirtilen tarihte taraflar ile arabulucunun hiçbir şekilde bir araya gelmediklerini, arabuluculuk bilgilendirme tutanağının son tutanak ile aynı tarihte düzenlendiğini, oysa ilk oturumun 24.12.2021 tarihinde yapıldığını, bu nedenle geçersiz olan arabuluculuk tutanağının iptali gerektiğini, İlk Derece Mahkemesince dava şartı yokluğundan ret kararı verirken davalılar lehine avukatlık ücretine hükmedilmesinin yasal olmadığını, arabuluculuk tutanağının geçersiz olduğunun kabul edilmesine karşın iptaline karar verilmemesinin çelişkili olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı ... Şirketi ve Bayat Şirketi vekili; arabuluculuk sürecinde başvurucunun davacı değil müvekkili olduğunu, davacının arabuluculuk sürecini kabul ettiğini kendi el yazısı ile teyit ettiğini, İlk Derece Mahkemesinin aksi yöndeki değerlendirmesinin hatalı olduğunu, arabulucu önünde yapılan anlaşmada ibraya ilişkin 6098 ... Kanun’un 420 nci maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığını, arabuluculuk anlaşma belgesinin tarafsız bir arabulucu önünde ve tarafların ... iradeleri neticesinde düzenlenerek imza altına alınmakla geçerli olduğunu, belge içeriğinin davacı yanca okunarak kabul edildiğini ve imzalandığını, mutabık kalınan bedelin davacıya tutanakta belirtilen tarihte ödendiğini ve bu süreçte hiçbir itirazda bulunulmadığını, yapılan ödeme ile birlikte de arabulucu anlaşma belgesinin içerik bakımından da icra edildiğini, arabulucu ücretinin düşük olarak kararlaştırılmayıp müvekkili tarafından ödendiğini, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 7 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre lehlerine takdir edilen avukatlık ücretinin eksik olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
3. Davalı ... vekili; davanın feragat yönünden değil dava şartı eksikliği sebebiyle verilen ret kararının hatalı olduğunu, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, işin anahtar teslimi olduğunu, bu nedenle asıl işveren sıfatı bulunmayan müvekkili Şirket yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, arabuluculuk anlaşma tutanaklarının ibra değil mahkeme dışı sulh sözleşmesi niteliğinde olduğunu, arabulucu önünde yapılan anlaşmalara ibraname hükümlerinin uygulanamayacağını, arabuluculuk tutanağının geçerli olması ve işçiye tüm hak ve alacaklarının ödenmesi nedeniyle artık anlaşılan hususlar dava konusu edilemeyeceğinden işbu davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili Şirket lehine AAÜT gereğince 450,00 TL avukatlık ücretine hükmedilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının arabuluculuk tutanağının iptaline yönelik talebi hakkında karar verilmemesinin hatalı olduğu, davalı Şirketler arasındaki işin anahtar teslimi ... olmadığı, arabuluculuğa dair sürecin serbest iradeleri ile yapılmadığı kabul edilerek geçersizliğine dair tespit sebebiyle, tarafların serbest iradeleri ile bir araya gelerek dava konusu alacaklar konusunda yaptıkları bir arabuluculuk sürecinin olmadığının kabulünün zorunlu olduğu, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince verilen dava şartı yokluğundan davanın reddi kararının usul ve kanuna uygun olduğu, reddedilen alacak tutarı dikkate alınarak davalılar lehine belirlenen avukatlık ücreti tutarının doğru olduğu, ancak ret sebepleri aynı olan davalılar lehine ... avukatlık ücreti yerine ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddi, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle arabuluculuk tutanağının iptaline ve davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan ... Şirketi ve ... Şirketi vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar ... Şirketi ve ... Şirketi vekilleri ayrı ayrı sundukları temyiz dilekçelerinde; istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle benzer gerekçeler ile ve yanı sıra avukatlık ücretinin hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuşlardır.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptali ile davalılar lehine hükmedilen avukatlık ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 7036 ... Kanun'un 3 üncü maddesinin birinci fıkrası, 6325 ... Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 17 ve 18 inci maddeleri, 6098 ... Kanun'un 30 vd. maddeleri, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Bölge Adliye Mahkemesince; davacı ile davalılardan ... Şirketi ve Bayat Şirketi arasındaki ihtiyari arabuluculuk anlaşma belgesinin geçersizliğine ilişkin gerekçede yapılan değerlendirme ile anlaşma belgesinin geçersiz olduğuna karar verilmesinde ve ihtiyari arabuluculuk anlaşma belgesinin tarafı olmayan davalı ... hakkındaki davanın 7036 ... Kanun'un 3 üncü maddesine göre arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden usulden reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı ... Şirketi ve Bayat Şirketi hakkındaki dava yönünden işin esasına girilmesi gerekirken davacı tarafından 7036 ... Kanun'un 3 üncü maddesine göre arabuluculuk dava şartının yerine getirilmemesi nedeniyle bu davalılar yönünden de davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi ise hatalı olmuştur. Ne var ki davacının temyizi bulunmadığından, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar ... Şirketi ve ... Şirketi vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Bölge Adliye Mahkemesince verilen 30.10.2023 tarihli ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 ... Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin ... Madencilik İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ'ye yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden ... Madencilik İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ'ye yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.