Logo

9. Hukuk Dairesi2023/20836 E. 2024/4371 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçirilen işçinin, iş sözleşmesinde belirlenen ücretin asgari ücretin belirli bir oranı olarak ödenmesi hükmünün ileriye etkili olup olmadığı ve işverenin ücret farkı ödeyip ödememesi gerektiği noktasında ihtilaf vardır.

Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak ödeneceğinin kararlaştırılmasının ileriye etkili bir hüküm olduğu ve işvereni bağladığı gözetilerek, davalı idarenin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1945 E., 2023/1448 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 28. İş Mahkemesi

SAYISI : 2020/847 E., 2022/1094 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren şirketler nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesinin gerekmesine karşın 01.01.2019 tarihinden itibaren davalı tarafından sözleşmeye aykırı ücret belirlendiğini ve eksik ödeme yapıldığını, daha önce 2019 Ocak ile 2019 Eylül ayları arası döneme ilişkin eksik ödemeler için İstanbul Anadolu 4. İş Mahkemesinin 2019/1007 Esas numarası ile dava açıldığını ve davanın kabul edildiğini, eksik ödemelerin hâlen devam ettiğini ileri sürerek 2019 Ekim ile 2020 Ekim ayları arası döneme ilişkin fark ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kısmi ya da belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacının kadroya geçmeden önceki uygulamalara dayanarak talepte bulunamayacağını, davacının 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, 01.01.2019 tarihinden itibaren Bakanlıktan alınan görüş yazıları doğrultusunda işçilerin 31.12.2018 tarihinde almakta oldukları ücretlerin %4 oranında zamlı hâli ile ödendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını davacının herhangi bir ücret alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücretinin her ay asgari ücretin belirli bir oranı dikkate alınarak ödeneceğinin düzenlendiği, davacının temel ücreti belirlenirken bu hususun göz önüne alınması gerektiği gerekçesiyle ek bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının kadroya geçerken geçmiş dönemdeki hak ve alacaklarından feragat ettiğine dair feragatname imzaladığını, davalı ... Bakanlığı tarafından sözleşmelere oran dercetme yetkisinin işveren vekili olan başhekimliklere verilmediğini, davacının ücreti ile diğer alacaklarından kesinti yapıldığı iddialarının ve alacak taleplerinin yerinde olmadığını, Yüksek Hakem Kurulu kararı gereği tahakkuk ettirilen %4'lük ücretin davacının talep ettiği oranın alternatifi olduğunu, hem sözleşmede yetki sınırları aşılarak belirlenen oranın hem toplu iş sözleşmesi gereği günlük asgari ücrete yapılan %4'lük oranın birlikte asgari ücrete eklenerek belirlenen ücretin davacının ücreti olarak kabul edilemeyeceğini, davacının ücretinin düşürülmesinin söz konusu olmadığını, İdare tarafından bu düzenlemelere uygun bir şekilde ücretin belirlendiğini ve yapılan işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığını, hükmedilen faiz türü ve başlangıç tarihlerine de itiraz ettiklerini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadroya geçirildiği sırada yapılan sözleşmede asgari ücretin belli oranda fazlası olacağına dair düzenlemenin mevcut olduğu, bilirkişi raporu kapsamında verilen hükmün dosya kapsamına uygun olduğu ancak kamu düzeni bakımından yapılan incelemeye göre davalı Bakanlık harçtan muaf olduğu hâlde aleyhine harca hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile fark ücret alacağının bulunup bulunmadığı ile faiz türü ve faiz başlangıç tarihlerinin yerinde olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:

".... 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... Bakanlığı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.