"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1505 E., 2023/1858 K.
KARAR : Asıl ve karşı davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında ... 1. ... Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve karşı davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin makine mühendisi olduğunu, davalı Şirketin ... merkezinde kurulan şubeleri için davacıya ... şube müdürlüğü görevinin teklif edildiğini, bu görevde istediği kadar ücretin ödeneceğinin; ayrıca prim ile iki aylık periyotlar hâlinde ikramiye verileceğinin, çocuğunun tüm eğitim harcamalarının davalı Şirket tarafından karşılanacağının belirtildiğini, davacının 01.04.2004 tarihinde davalı Şirketin ... şubesinde işe başladığını, davalı Şirketin ...'da bulunan şubesinin resmî veya gayrı resmî tüm ... ve işlemlerinin yürütülmesi amacıyla Şirket müdürü olarak atamasının yapıldığını, en son çıkartılan imza sirküleri ile davacının 10.05.2012 tarihinden itibaren Şirketi üçüncü kişiler karşısında 5 yıl süre ile temsile, Şirketi 100.000,00 TL kadar borçlandırmaya ve bankalardan para çekmeye yetkilendirildiğini, davacının davalı Şirketi üçüncü kişilere karşı temsil etmesi, şube işyeri adına ... yapması ve davalı Şirket sahibi adına ortak gayrimenkul alımı yapılması ile gayrimenkulün davacı adına tapuya kayıt edilmesi gibi birtakım kriterler ileri sürülerek davacıya boş teminat senedi imzalattırıldığını, davacının çalışmalarını devam ettirdiği süreçte ... gezilerine gittiğini ve ... programı kapsamında yapılan giderleri Şirkete fatura ettiğini, davalı Şirketin aldığı kararlar ile ... ilinde okuyan muhtaç öğrencilere burslar verildiğini, davacı tarafından çalışmalar şube bünyesinde devam ettirilirken davalı Şirket ortakları ile genel müdür arasında mali durumdan kaynaklanan gerginlik nedeni ile davacının ve diğer üst ... yetkililerin Şirket kararı ile yaptığı her türlü işlemin sorgulandığını, davacıya ihtiyaç kalmadığı ve ücreti yüksek olduğu için işten çıkarmak amacı ile hareket edildiğini, önce davacıya ücretinde indirim yapılacağının söylendiğini, davacının çocuğunun eğitim giderlerini iade etmesinin istendiğini, aynı şekilde davalı Şirket tarafından öğrencilere yıllardır verilen bursların bedelinin, davacıya verilen ikramiye ve primler ile davalı Şirketin gönderdiği tüm ... gezisi harcamalarına dair giderlerin iadesinin istendiğini, davalı Şirketin bilgisi dâhilinde ve talimatı ile yapılan ödemelerin iade edilmemesinin ... şartının işyerinden istifa ederek ayrılmasına bağlandığını, davacının istifası sonrasında ise hiçbir karşılığı olmayan senedin davacıya verileceğinin belirtildiğini, davacının bu baskı ve sindirme politikası karşısında bedelsiz kalan senedin işleme konulmasını engelleyip senedi iade alabilmek için ve şube müdürü olarak Şirketin talimatı ile yapılan tüm harcamaların hukuka aykırı olarak kendisinden talep edilmesinden çekindiği için istifa dilekçesini imzaladığını, baskı ile verilen istifa dilekçesinin yok hükmünde olduğunu, davacı istifa dilekçesini imzalandıktan sonra davalı Şirket yetkilileri tarafından bedelsiz kalan senedin davalı tarafından davacıya borç para verildiği nakden ibaresi yazılarak doldurularak işleme konulduğunu, davacının senet bedeli olan 305.381,93 TL'yi 21.01.2015 tarihinde ödediğini, davalının ayrıca 22.05.2015 tarihli noter ihtarnamesi ile davalı Şirket kayıtlarına göre davacının hâlen bakiye 157.870,50 TL borcu bulunduğunu ileri sürdüğünü, davacının en son aldığı net ücretin 12.000,00 TL olduğunu, iki ayda bir ikramiye aldığını, asgari geçim indirimlerinin ödenmediğini, davacının davalı işverenden yıllık izin alacağı bulunduğunu, davacının işyerinde fazla çalışma yaptığını, ... ... ve genel tatiller ile hafta tatillerinde çalıştığını ileri sürerek, davalı tarafından davacıya boş senede attırılan imza karşılığında davalının davacıya borç nakit ödeme yaptığı ibaresi ile tahsil ettiği 305.381,93 TL bedelin ödeme tarihinden itibaren işlemiş ticari faizi ile birlikte iadesine ve kıdem tazminatı, asgari geçim indirimi, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalı-karşı davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-karşı davacı vekili karşı dava dilekçesinde; davacının eşinin işlettiği hastane kantinine alınarak davalı işyerine fatura edilen malların bedeli olarak 46.940,58 TL, davacının ailesi ve kendisinin şahsi harcamaları için 110.931,92 TL olmak üzere toplam 157.872,50 TL ile Şirket nezdindeki cari hesap borcundan kaynaklanan 21.000,00 TL'nin ve davacının ihbar öneli tanımaksızın gerçekleştirdiği fesih nedeni ile 5.000,00 TL ihbar tazminatının davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde; davacının çalıştığı sürede kendisine tevdi edilen Şirket mal ve paralarını amacı dışında kullandığını, Şirkete ait sırları ifşa etmesi nedeni ile davacı hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, davacının 2008 yılı ile işten ayrıldığı tarih arasında hak ettiğinden daha fazla parayı, iç soruşturmada davacının 484.337,76 TL ücrete hak kazanmasına rağmen 789.719,69 TL aldığını, dolayısıyla 305.381,93 TL Şirket parasını kendisine mâl ettiğinin anlaşıldığını, buna ilişkin tutanağın davacıya okunarak tebliğ edildiğini, 21.01.2015 vadeli senedin düzenlendiğini, davacının da bu senedin bedelini 02.02.2015 günü ödediğini, davacının müvekkili Şirkete ait parayı kendisine mâl ettiğini kabul ederek zararı tazmin ettiğini, senedin teminat senedi olmadığını, davacının 2012, 2013, 2014 yıllarında eski eşinin işlettiği hastane kantinine alınan malların faturalarını da davalı Şirkete ödettiğinin anlaşıldığını, bu faturalar toplamının 46.940,58 TL olduğunu, davacının kendisi ve ailesinin şahsi masraflarını Şirket kararı ya da talimatı olmaksızın Şirket parası ile ödediğini, bu kapsamda davacının 2011-2014 yılları için 52.265,81 TL şahsi giderini fatura karşılığı Şirketin parası ile yaptığını, ayrıca 2008-2013 yıllarında karar, talimat ve fatura olmadan 58.664,11 TL kişisel harcamasını Şirket parası ile yaptığını, faturalı ve faturasız şahsi harcamalar tutarının 110.931,92 TL olduğunu, davacının henüz davalı nezdinde çalışmakta iken işten ayrıldıktan sonra çalışmaya başladığı işyerine davalı Şirkete ait 25 ton malzemeyi bedelsiz olarak verdiğini, davalı Şirkete ait makineleri kopyalayarak yeni işyerinde imalata başladığını, ham madde ve davalının üretim sırlarını rakip firmaya verip akabinde rakip firmada çalışmaya başladığı hususlarının ceza dosyası ile sabit olduğunu, rakip firmaya giderken davalı Şirkette çalışan 12 işçiyi beraberinde götürdüğünü, davacının bu eylemlerinin öğrenilmesi üzerine istifa ederek ... sözleşmesini sonlandırdığını, davacının işletme müdürü olması, bu itibarla üst ... yönetici olarak çalışması, çalışma saatlerini kendisinin düzenlemesi ve ücret miktarı itibarı ile fazla çalışma ücreti talep edemeyeceğini, asgari geçim indirimi ödemelerinin yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davacı-karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu savunarak karşı davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.05.2021 tarihli ve 2015/609 Esas, 2021/294 Karar ... kararı ile; davacının kıdem tazminatı talebi açısından; davalı işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen sigortalı işten ayrılış bildirgesinde Kod-3 (Belirsiz süreli ... sözleşmesinin işçi tarafından feshi- istifa) sebebinin belirtildiği, dosyada bulunan 11.11.2014 tarihli istifa dilekçesinde; davacının gördüğü lüzum üzerine istifa ederek işten ayrılmak istediğini belirttiği ve bu dilekçenin altını imzaladığı, davacının istifa iradesinin fesada uğratıldığı ve davacının istifaya zorlandığının davacı tarafça ispatlanamadığı değerlendirilerek kıdem tazminatı talebinin reddi gerektiği, ... sözleşmesi davacı işçi tarafından haklı bir sebep bildirmeden, istifa dilekçesi sunularak ve önelsiz olarak feshedildiğinden, 4857 ... ... Kanunu'nun (4857 ... Kanun) 17 nci maddesi uyarınca karşı davacı Şirket adına işçinin 8 haftalık ücreti tutarında ihbar tazminatı talebinin kabulü gerektiği, davacının yıllık izin ücreti talebinin kabulü gerektiği, davacının çalışma düzenini kendisinin belirlediği, çalıştığı işyerinde davacının üzerinde çalışma koşullarını düzenleyen amirinin olmadığı, davacının işçi çıkarma ve işe alma yetkisinin bulunduğu, işyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst ... yönetici olduğu anlaşıldığından fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği, davacının ... ... ve genel tatil günleri ile hafta tatili günlerinde çalıştığını, asgari geçim indirimi alacaklarının ödenmediğini yasal deliller ile ispat edemediği gerekçesiyle bu taleplerinin reddi gerektiği, davacının istirdat talebi incelendiğinde; ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/727 Esas, 2017/442 Karar ... dosyasında serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen ve Ceza Mahkemesi tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunda; 2008-2013 yılları arasında işçi ...'in davalı Şirketten 305.381,93 TL fazla para aldığı ve bu paranın karşılığı olarak 21.01.2015 ödeme tarihli senet verdiği ve bu senedin bedelinin 02.02.2015 tarihinde işçi ... tarafından ödendiği, somut olayda davaya konu senedin üzerinde teminat amaçlı verildiğine dair herhangi bir kayıt bulunmadığı, davacının iddialarını yazılı belge ile ispat edemediği bu nedenle davacının ödediği senet bedelinin iadesi talebinin reddi gerektiği, karşı davacı işveren Şirketin istirdat talepleri incelendiğinde; Mahkemece alınan heyet raporunda uyuşmazlık konusu olan yıllara ait defter ve belgelerin ayrıntılı şekilde incelendiği, heyet raporundaki tespitlerin daha önce de ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/727 Esas, 2017/442 Karar ... dosyasında bilirkişi tarafından düzenlenen raporda da tespit edildiği, yapılan bu tespitlerle tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, karşı davalı ...'in eski eşi P. tarafından işletilen ... Özel ... Medical Hastanesi Kantin İşletmesine 46.940,58 TL tutarında faturalı mal alınması ve ödemelerin karşı davacı Şirketin hesaplarından yapılması konusunda karşı davacı Şirket tarafından verilen bir talimat ya da Yönetim Kurulu kararı olmadığı anlaşılmakla 46.940,58 TL'nin karşı davalı ...'den tahsili gerektiği, bilirkişi heyeti incelemesi neticesinde, karşı davalı işçinin kişisel harcamaları için 12.10.2011-16.07.2014 tarihleri arasında eğitim ücreti, araç bakım ücreti, konaklama ücreti, uçak bedeli adı altında toplam 52.265,81 TL tutarındaki faturaların karşı davacı Şirkete kesildiği, söz konusu faturaların karşı davacı Şirketin hesabından ödendiği, karşı davalı işçinin kişisel harcamaları için 12.12.2008-27.01.2013 tarihleri arasında çeşitli tarihlerde 58.664,11 TL para çekildiği, çekilen bu paraların muhasebe fişleriyle belgelendiği ve resmî defter kayıtlarına alındığı, muhasebe fişlerinde parayı çekenin imzasının bulunmadığı, böylece 110.929,92 TL tutarındaki ödemelerin karşı davacı Şirketin hesaplarından yapılması konusunda karşı davacı Şirket tarafından verilen bir talimat ya da Yönetim Kurulu kararı olmadığı, sonuç olarak 46.940,58+52.265,81+58.664,11=157.870,50 TL'nin karşı davalı işçiden tahsiline karar verildiği, her ne kadar karşı dava dilekçesinde, karşı davalı işçinin Şirket nezdindeki cari hesap borcundan kaynaklanan 21.000,00 TL'nin karşı davalı işçiden tahsili istenmişse de bu miktarın karşı davalıya borç olarak verildiği karşı davacı tarafından ispatlanamadığından karşı dava dilekçesinde işverenin talep ettiği 21.002,00 TL (178.872,50 TL - 157.870,50 TL) yönünden işverenin istirdat talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle karşı davacı Şirketin istirdat talebinin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 14.12.2022 tarihli ve 2021/2028 Esas, 2022/2618 Karar ... kararı ile; somut olayda davacının üst ... yönetici olduğu anlaşılmakla fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil çalışmalarının davacı işçi tarafından ispatlanamadığı, davacının ödenmeyen asgari geçim indirimi alacağı bulunmadığı, davacının istirdat iddiasını ispatlayamadığı, davalı-karşı davacı tarafından da istirdat iddiasının ispatlanamadığı, yıllık izinlerin kullandırıldığı ya da karşılığı ücretlerin ödendiğinin yasal ispat yükü işveren üzerinde olup işçinin üst ... yönetici olması hususunun yasal ispat külfetini ortadan kaldırmayacağı, bu hususlara yönelik taraf istinaf itirazlarının yerinde görülmediği, İlk Derece Mahkemesince davacının istifa ettiği kabul edilerek asıl davada kıdem tazminatı talebinin reddedildiği, karşı davada ise ihbar tazminatı talebinin hüküm altına alındığı ancak bu sonucun somut delil durumuna uygun düşmediği, her şeyden önce istifa dilekçesinde sebep bildirilmediği gibi dosya kapsamına göre davacıdan senedin işleme konulmasını engellemek amacıyla işverenin baskısı altında istifa dilekçesi alındığı, davacının gerçek istifa iradesinin bulunmadığının kabulü gerektiği, bu nedenle hesap raporu doğrultusunda taleple bağlı kalınarak asıl davada kıdem tazminatı isteminin kabulü, karşı davadaki ihbar tazminatı isteminin ise reddi gerektiği gerekçeleriyle davalı-karşı davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı-karşı davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 03.04.2023 tarihli ve 2023/2511 Esas, 2023/4863 Karar ... ilâmı ile; davalı-karşı davacı vekilinin temyiz dilekçesinin karşı dava yönünden miktardan reddi gerektiği; asıl dava yönünden ise dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde davacıya ait işten ayrılış bildirgesinde 11.11.2014 tarihi itibarıyla davacının işten ayrılış nedeni olarak Kod-3 (İstifa) bildirildiği, dosyada bulunan 11.11.2014 tarihli istifa dilekçesinde, davacının gördüğü lüzum üzerine istifa ederek işten ayrılmak istediğini belirttiği ve bu dilekçenin altını imzaladığı, dinlenen tanık beyanlarından davacının istifa anına bizzat şahit olmadıklarının anlaşıldığı, diğer taraftan, eğitim durumu ve icra ettiği ... gereği davacının verdiği istifa dilekçesinin anlam ve içeriğini bilebilecek durumda olduğu, ... ve ... tecrübesi olarak davacının niteliklerine sahip bir kişinin bizzat kendi el yazısı ile istifa dilekçesi hazırlayıp, imzalayarak davalıya sunması aşamasında iradesinin manevi baskı ile fesada uğratıldığının kabulünün de mümkün olmayacağı, açıklanan nedenlerle davacının gerçekte istifa iradesi taşımadığı ve davacının istifaya zorlandığı hususları davacı tarafça ispatlanamadığından kıdem tazminatı talebinin reddi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yetersiz gerekçe ve yorum ile kıdem tazminatının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu şeklindeki gerekçe ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı-karşı davalı tarafından işverene verilen istifa dilekçesinin manevi baskı ile iradesi fesada uğratılarak verildiği ispatlanamadığından davacı-karşı davalı tarafından gerçekleştirilen ... sözleşmesinin feshinin haklı ya da geçerli nedene dayanmadığı ve buna bağlı olarak kıdem tazminatı talep edilemeyeceği gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacıdan istifa dilekçesinin baskı ile alındığını, kıdem tazminatının reddinin hatalı olduğunu, davacının yaptığı harcamaların kişisel olmadığını, davacıdan alınan senedin hukuka aykırı olarak doldurularak davacı aleyhine kullanıldığını, davacının asgari geçim indirimi alacaklarının ödenmediğini, davacının işyerinde fazla çalışma yaptığını, hafta tatili, ... ... ve genel tatil günlerinde çalıştığını, ücret alacaklarının mevcut olduğunu, davacının davalı Şirkete herhangi bir cari borcunun bulunmadığını, karşı davanın reddi, asıl davanın kabulü gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı-karşı davalı işçinin ... sözleşmesini istifa ile sona erdirmesi karşısında kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususunda toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 ... Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 ... ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı-karşı davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.