"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1801 E., 2023/2239 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 14. ... Mahkemesi
SAYISI : 2022/315 E., 2023/197 K.
BİRLEŞEN DAVA
MAHKEMESİ : ... 13. ... Mahkemesi
SAYISI : 2015/660 E., 2016/239 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.02.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat Bagi Özmen geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işveren ile organik bütünlük içerisinde bulunan ... Barter AŞ'de 01.12.1998 tarihinde işe girdiğini, ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, müvekkilinin direktör sıfatı ile çalıştığını, müvekkilinin aylık net 4.000,00 TL ücret aldığını, davalı işverenin müvekkilinin hak etmiş olduğu ücretin bir bölümünü ücret ödemesi olarak davalı işveren ünvanı ile bankadan diğer bakiye bölümünün ise şirket hissedarı ve yöneticisinin bankadan yaptığı havaleler ile ödediğini, müvekkilinin davalı işyerinde istihdam edildiği dönemler içerisinde hafta içi 08.00-20.00, cumartesi günleri 08.00-16.00 saatleri arasında çalıştığını, ay sonlarına rastlayan günlerde 08.00-21.00 saatleri arasında çalıştığı hâlde herhangi bir fazla çalışma ücreti ödenmediğini, müvekkilinin sigortasının aldığı ücret üzerinden de ödenmediğini belirterek kıdem tazminatı ve fazla çalışma alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
2.Davacı vekili birleşen davanın dava dilekçesinde; işbu asıl davayı açması üzerine davalının kötüniyetli olarak müvekkilinden teminat olarak almış olduğu boş bonoyu sonradan 50.000,00 USD olarak doldurup davadan yaklaşık 8 ay sonra icra takibine koyduğunu, müvekkilinin davalıya bir borcunun bulunmadığını, takip konusu bononun işçi-işveren ilişkisi nedeniyle verildiğini belirterek davalı tarafından haksız olarak talep edilen bononun iptali ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının ücrete ilişkin iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının bu hususta kendi yeminli ifadesi olduğunu, müvekkili Şirkete karşı açılan davada tanık olan davacının; “müvekkili şirkette maaşların gerçek ücret üzerinden SGK'ya bildirildiğini, haricen başka maaş ödemesi yapılmadığını” yeminli ifadesinde beyan ettiğini, davacıya asgari geçim indirimi alacaklarının ödendiğini, davacının çalışma saatlerinin hafta içi 09.00-18.00, cumartesi günleri ise 09.00-13.00 saatleri arasında olduğunu, davacı ile müvekkil arasında imzalanan ... sözleşmesinde yıllık 270 saate kadar fazla çalışma ücretinin ücrete dâhil olduğunun belirtildiğini, tahakkuk eden fazla çalışma ücretinin bordroda gösterilerek davacının ücret alacağına ilaveten ücret hesabına ödendiğini, dolayısıyla davacının fazla çalışma ücreti alacağı bulunmadığını, davacının ... Barter AŞ'de işe girişi yapıldıktan sonra davacıya çalıştığı süreye ilişkin kıdem tazminatı ve diğer alacaklarının ödendiğini ve bu hususta tarafların ibralaştığını, dolayısıyla davacının fazla çalışma ücreti dâhil hiçbir işçilik alacağı olmadığını, davacının müvekkili Şirketteki çalışması sırasında bir dönem evsiz kaldığı için mülkiyeti müvekkili Şirkete ait evde üç yılı aşkın süre kiracı olduğunu, ancak kira bedelini evine taşındıktan sonra ödemek üzere müvekkilini ikna ettiğini, davacı ev aldıktan ve taşındıktan sonra işverenin biriken kira alacağını talep etmesi üzerine işyerinden haklı gerekçe olmaksızın ayrıldığını, davacının kira borcunu ödememek için işyerinden istifa ettiğini, haklı gerekçe olmaksızın ... sözleşmesini sonlandıran davacının davalıdan kıdem tazminatı alacak ... bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı vekili birleşen dava cevap dilekçesinde; birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, 01.12.1998-26.08.2014 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığı, davacının başka bir dosyada tanık olarak beyanının alındığı, davacının ifade verdiği tarih itibarıyla ücretinin 1.350,00 TL + prim olarak belirttiği, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre işten çıkış tarihindeki en son aylık ücretinin brüt 2.404,08 TL olduğu, davacının imzasını taşıyan istifa dilekçesinde kanuni haklarını talep etmiş olduğu, işyerindeki kıdemi dikkate alındığında, kıdem tazminatını almadan kendisinin istifa etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, tanık beyanlarına göre davacının fazla çalışma yaptığını ispatladığını, birleşen dava bakımından ... 30. İcra Müdürlüğünün 2015/24165 Esas ... takip dosyasına konu edilen senedin miktarının 50.000,00 USD olduğu, tediye tarihinin 25.11.2014, düzenleme tarihinin 26.09.2014 olduğu, bu senetten dolayı 25.07.2015 tarihinde davalı tarafından davacıya karşı takip yürütülerek 9.613,15 USD bakiye senet alacağı ile 573,63 USD işlemiş faiz talebinde bulunulduğu, senedin düzenleme tarihinin davacının işten ayrıldığı tarihten sonraki bir tarih olduğu, yine senedin takibe konulduğu tarihin dava tarihinden sonraki bir tarih olduğu, söz konusu bononun davacı tarafın iddia etmiş olduğu gibi teminat amacıyla verildiği, davalının savunmasında belirttiği gibi senedin iddia edildiği şekilde kira alacaklarına karşılık verildiği hususunun ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulü ile davacının davalı şirkete bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; asıl dava yönünden hükmedilen kıdem tazminatı ve fazla çalışmaya yönelik alacakların hesaplanmasında davacının tanık olarak dinlendiği dosya dikkate alınmaksızın ücrete ilişkin bir değerlendirme yapılmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, tanık olarak dinlenen davacının müvekkili Şirkette ücretlerin gerçek ücret üzerinden sigortaya bildirildiğini ve haricen başka ücret ödemesi yapılmadığını yeminli ifadesinde beyan ettiğini, davacının dosyada mevcut imzalı istifa dilekçesinde de görüleceği üzere kendi hür iradesi ile istifa ederek müvekkili şirket bünyesindeki ... sözleşmesini sonlandırdığını, bu nedenle herhangi bir kıdem tazminatı alacağı ... bulunmadığını, davacının şirket bünyesinde fazladan çalışma yapmasının söz konusu olmadığını, davacı tarafından ileri sürülen senedin teminat amacı ile verilmiş olduğu iddiasının doğru olmadığını, ilgili senedin davacıya teminat amacı ile değil davacının kira borcundan kaynaklı olarak düzenlendiğini, ihtarname ile kira borcunu ödemesi talep edilmesinin ardından kira borcunun ödenmemesi üzerine icra takibinin başlatıldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı nezdinde 01.12.1998-26.08.2014 tarihleri arasında çalıştığı, son aylık ücretinin brüt 2.404,08 TL olduğu, ... sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı gerektirmeyecek şekilde feshedildiği hususunda ispat yükümlülüğünün davalı tarafa ait olduğu, her ne kadar davacı tarafın istifa ettiği iddia edilmiş ise de davacının anılan belgede kanuni haklarını talep ettiğinin anlaşıldığı, bunun istifa mahiyetinde değerlendirilemeyeceği, davacının çalıştığı süre dikkate alındığında hak ve alacaklarından vazgeçecek şekilde istifa etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının dosya kapsamına göre fazla çalışma alacağının sabit olduğu, fazla çalışma alacağı ödenmeyen davacının haklı nedenle ... sözleşmesini feshettiğinin anlaşıldığı, buna göre kıdem tazminatı alacağına hak kazandığının kabulü gerektiği, birleşen davanın konusunun menfi tespit olduğu, icra takibi konusu senedin kira alacağına ilişkin düzenlendiğinin ispat edilemediği, teminat amacıyla verildiğinin anlaşıldığı, bu durumda davacının anılan senede konu borcunun bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ... sözleşmesinin feshi ile davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, fazla çalışma alacağının ispatı ve hesaplanması ile davacının birleşen dava konusu senetten dolayı davalıya borçlu olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi,
2. 4857 ... ... Kanunu'nun (4857 ... Kanun) 41 ve 63 üncü maddeleri ve 4857 ... Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla mülga 1475 ... ... Kanunu'nun hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi.
3. 2004 ... İcra ve İflas Kanunu’nun 72 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 ... Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.