"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/906 E., 2023/1417 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. İş Mahkemesi
SAYISI : 2018/275 E., 2020/26 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin yurt dışındaki şantiyelerinde 06.01.2015-01.11.2016 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak en son aylık 1.650,00 USD ücretle çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak sona eredirildiğini, işçilik hak ve alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirket nezdinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı nedenle sonlandırıldığını, davacının tüm işçilik alacaklarının ödendiğini, davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; iş sözleşmesinin 01.11.2016 tarihli fesih bildirimi ile sonlandırıldığı, fesih bildiriminde, davacının iş arkadaşı ile kavga etmesi sebebi ile iş sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiği, feshe konu olaya ilişkin olarak davacının savunmasında "...Emircan yakamdan tutup üzerime gelmeye başladığı esnada elimle itekledim ve tekme salladım..." şeklinde beyanda bulunduğu, bu konuda davalı tarafından tutanak tutulduğu, tutanak içeriğinin davacı asıl ve davacı tanıklarınca kısmen kabul edildiği, davalı tarafça yapılan fesih haklı nedene dayandığından kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerektiği, dinlenen tanık beyanları dikkate alınarak davacının karşılığı ödenmeyen fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti taleplerinin indirim yapılarak hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; iş sözleşmesinin feshi gerekçesi olarak gösterilen olayın sadece sözlü tartışma olduğunu, herhangi bir darp olayının yaşanmadığını, davalı Şirketin kıdem ve ihbar tazminatı ödememek için yaşanan olayı bahane ettiğini, kurgu sonucu tutulan tutanağa itibar edilmesinin hatalı olduğunu, sözlü tartışmanın tazminatsız fesih için bahane edildiğini, kıdem ve ihbar tazminatlarının kabulü gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının hatalı olduğunu, fazla çalışma ücreti hesabının hatalı olduğunu, davalı işverene karşı davası olan davacı tanık beyanının esas alınamayacağını, iddia edilen mesai saatlerinin gerçeği yansıtmadığını, davacının tüm ödemelerini aldığının imzalı bordrolar ile sabit olduğunu, aksinin tanık beyanı ile ispatlanamayacağını, 1.650,00 USD ücretin her nevi ücret alacaklarını kapsadığını, bordrolarda yer alan ek ödemeler her ne kadar prim adı altında yer almış ise de dönemsellik içermeyen ve ücret eki niteliğini haiz olmayan bu ödemelerin ve fazlasıyla ödenen izin ücreti bedelinin hesaplanan fazla çalışma vb. ücret alacaklarından mahsup edilmemesinin hatalı olduğunu, giydirilmiş ücretin hatalı belirlendiğini, %30 indirim oranının az olduğunu ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile aynı işyerinde çalışan başka bir güvenlik görevlisi ile arasında tartışma yaşandığı ve tartışma sırasında davacının alınan ve inkar edilmeyen savunmasına göre davacının diğer çalışanı itelediği ve tekme attığı, davalı tarafça iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddinin yerinde olduğu, davacının karşılığı ödenmeyen fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hesap yönteminin doğru olduğu ve bu alacaklardan yapılan indirimin yerinde olduğu, davalı vekili davacı tanık beyanlarına itiraz etmiş ise de davalı Şirkete karşı davası olduğu beyan edilen davacı tanığının gerçek dışı beyanda bulunduğu ispatlanmadığı gibi, diğer davacı tanığının da beyanının değerlendirildiği, davalı yan, davacıya toplam 825,00 USD ek ödeme yapıldığı ve 2.475,00 USD izin ücreti ödendiğini, bu tutarların hesaplanan alacaklardan mahsup edilmesi gerektiğini belirtmişse de davacıya yapıldığı söylenen ödemelere ilişkin alacak kalemlerinin dava konusu edilmediği, ayrıca davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde fazla ödemeye ilişkin mahsup talebinde de bulunulmadığı, kararın usule, kanuna ve dosya içeriğine uygun olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesinin fesih şekline göre kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, karşılığı ödenmeyen ücret alacakları bulunup bulunmadığı, hesap yöntemi, indirim oranı, davacı tanıklarının davacıyla menfaat birliği içinde olup olmadığı, mahsup, somut davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 24 ve 27 nci maddeleri.
3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri ile aynı kanunun 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.