Logo

9. Hukuk Dairesi2023/21327 E. 2024/4711 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının belirsiz alacak davası yoluyla talep ettiği ulusal bayram ve genel tatil ücretine ilişkin faizin başlangıç tarihinin ne olacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Belirsiz alacak davalarında, dava tarihinden sonra yargılama aşamasında artırılan alacak miktarları için de faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve ulusal bayram ve genel tatil ücretine dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1788 E., 2023/2264 K.

KARAR : Davacının istinaf başvurusunun esastan reddi, davalının istinaf başvurusunun kesinlik nedeniyle reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İnegöl 1. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/46 E., 2023/125 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 30.12.2021 tarihli karar ile İlk Derece Mahkemesi kararının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin başvurusunun kesinlik nedeniyle reddine, davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde işçi olarak çalıştığını, sigortaya düşük ücret üzerinden bildirim yapıldığını, hak etmiş olduğu primlerle fazla çalışma ücretlerinin kuruma bildirilmediğini, ayrıca bu ücretlerin düzenli ve gününde ödenmediğini, müvekkilinin hafta sonları da çalıştığını, dinî bayramlar dışındaki ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalıştığını, bu çalışmalara karşılık ücretlerin ödenmediğini, ayrıca müvekkilinin sattığı su arıtma cihazı başına prim ödeneceği belirtilmişken alması gereken primleri alamadığını, kullanılmayan yıllık izin ücretlerinin de ödenmediğini, işverenin gerçek ücreti bordroya yansıtmayıp saklamasının işçi açısından haklı fesih sebebi olduğunu, tüm bu hususlara ilişkin işverene ihtarname gönderildiğini ancak ihtarnameye cevap verilmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal ... ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, eksik ücret alacağı ve prim alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; iddia edilen döneme ilişkin talep edilen alacak miktarının zamanaşımına uğradığını, davacının anılan alacak kalemleri açısından dava açmasında hukuki yararın olmadığını, davacının ücretinin bordroda bildirilen ücret olduğunu ve banka kanalıyla ücretin tamamının ödendiğini, alacaklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının iddia ettiği ücreti ve prim usulü çalışmayı ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; ücret hususunda emsal ücret araştırması dikkate alınmasızın hüküm tesis edildiğini, eksik ücret alacağı talebinin dikkate alınmadığını, bilirkişi incelemesi yapılmadığını, prim ödemelerine ilişkin araştırma yapılmadığını, davalı taraf yararına, davacıdan daha yüksek vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davacının davalı Şirketten alacağının bulunmadığını, Mahkemece davacının ulusal ... genel tatil alacağı bulunduğunun kabul edilmesi nedeniyle kıdem tazminatı talebinin de kabul edildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu, davalı tarafından istinafa konu edilen toplam miktarın ise kesinlik sınırı altında kaldığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının ücret miktarı ile buna bağlı olarak talep edilen alacakların hesabına ve faize ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32, 41, 44, 46, 47, 53, 59, 63 üncü maddeleri ile 120 nci maddesindeki atıf uyarınca yürürlükte bulunan 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki (3) numaralı paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Alacağın belirsiz alacak davası yolu ile talep edilmesi durumunda faiz başlangıç tarihlerinin belirlenmesinde, dava tarihi ve miktar artırım tarihi şeklinde ayrım yapılmamalı, anılan alacaklarda hüküm altına alınacak tüm miktara dava tarihinden itibaren faiz işletilmelidir.

3. Somut olayda, davacı davasını belirsiz alacak davası türünde açmış olmasına rağmen hüküm altına alınan ulusal ... ve genel tatil ücreti alacağına dava tarihinden itibaren faize hükmetmek gerektiği hâlde bir bölümüne dava tarihinden itibaren faiz hükmedilmiştir. Belirsiz alacak olarak talep edilen alacaklarda dava açıldıktan sonra yargılama esnasında artırılan alacak miktarları bakımından zamanaşımı süreleri işlemeyeceği gibi artırılan miktar bakımından faize hükmedilirken de kısmi davadan farklı olarak tüm alacağa dava tarihinden itibaren faiz işletilebileceği gözetilmeksizin karar verilmesi isabetli olmamıştır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine; "2-Tespit edilen brüt 216,90 TL ulusal ... ve genel tatil ücreti alacağından; takdiren % 15 oranında hakkaniyet indirimi yapıldıktan sonra mevcut olduğu anlaşılan 184,36 TL ulusal ... ve genel tatil ücretine dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi aşmamak üzere en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine," bendinin yazılması suretiyle kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgilisine iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.