Logo

9. Hukuk Dairesi2023/21534 E. 2024/5099 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen davacının, iş sözleşmesinde belirlenen ücretin eksik ödendiği iddiasına dayalı ücret farkı alacağı talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece davacıya ödenmesi gereken ücret miktarının gerekçeli kararda kısa karardan farklı hesaplanması nedeniyle, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşması ve bu durumun yargılamanın açıklık ilkesine aykırılığı gözetilerek, istinaf kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1868 E., 2023/2343 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 23. İş Mahkemesi

SAYISI : 2020/771 E., 2021/578 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışmaktayken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen geçici 23 üncü madde uyarınca 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi sırasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde ücretin brüt asgari ücretin %30 fazlası olarak belirlendiğini, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından sürekli işçilerin 01.01.2018-31.12.2020 dönemine ait toplu iş sözleşmesi hükümlerinin yayımlandığını, müvekkiline toplu iş sözleşmesinde belirlenen ücret zammı ve asgari ücretin %30 fazlasının 2018 yılında ödendiğini ancak 01.01.2019 tarihinden itibaren bu ödemenin yapılmadığını, iş sözleşmesinde işçi aleyhine esaslı değişiklik olmasına karşın davacının bu yönde bir onayının bulunmadığını iddia ederek 2019 yılının tamamına ait ücret farkı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesi ile talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, geçiş işlemleri tamamlanan işçilere uygulanmak üzere Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve uygulanacak olan toplu iş sözleşmesinin ücret, mali ve sosyal haklara ilişkin hükümleri göz önüne alındığında, davacıya toplu iş sözleşmesinde belirtilen oranlarda zam yapıldığını, davacı ile Sağlık Bakanlığı arasında geçerli olan belirsiz süreli iş sözleşmesinde asgari ücretin belirli bir oranında ücret ödemesi yapılacağının kararlaştırılmadığını, davacıya tüm alacaklarının eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı ile imzalanan iş sözleşmesi gereğince davacının asgari ücretin %30 fazlası oranında ücret alması gerektiği, bu ödemelerin 2018 yılında yapıldığı; ancak 01.01.2019-31.12.2019 tarihleri arasında yapılan ödemelerin %4'lük zam ile yapıldığı, davacıdan ücretin düşürülmesi hususunda yazılı onay alındığına ilişkin dosya kapsamında delil bulunmadığı, davalı tarafından davacının ücretinin 01.01.2019 tarihinden itibaren taraflar arasında akdedilen bireysel iş sözleşmesine uygun olarak ödenmediği, bu durumun esaslı değişiklik mahiyetinde olduğu ve davacı işçinin rızasının gerektiği, bu nedenle davacının ücret farkı alacağının bulunduğu kanaati ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; kadroya geçirilen işçilere Yüksek Hakem Kurulunca karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesi hükümlerindeki zamların uygulandığını, kadroya geçirilen personelin herhangi bir hak kaybı olmaksızın ilgili kurumların sürekli işçi kadrolarına geçirildiğini, tüm ücret hesaplamalarının ilgili KHK kapsamında sürekli işçilerin kadroya geçişte yer alan ücretleri baz alınarak yapıldığını, kadroya geçen işçilerin kadroya geçişten sonraki ücretlerinin geçişten önceki ücretlerinden fazla olamayacağını, mevcut ücretlerinin üzerine asgari ücretin % fazlası ve üzerine %4 toplu iş sözleşmesi zammı ödenmesi yönündeki davacı talebinin mevzuata ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine aykırı olduğunu ve hakkaniyete uygun düşmediğini, davacının fark ücret taleplerinin reddi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Bakanlık ile davacı arasında akdedilen 02.04.2018 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücretinin brüt asgari ücretin %30 fazlası olarak ödeneceğinin düzenlendiği, davalının iş sözleşmesinde kararlaştırıldığı şekilde davacının ücretini eksiksiz ödediğini ispat edemediği, bu kapsamda davacının fark ücret alacağına hak kazandığının ... olduğu, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince davanın kabulünde isabetsizlik bulunmadığ gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, istinaf dilekçesindeki belirttiği sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ( 6100 sayılı Kanun) 297 ve 298 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 10.04.1992 tarihli ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.

2. Değerlendirme

1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Kanun'un 294 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması, tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi esastır. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır, infaz edilebilir şekilde tesis edilmesi ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın, kısa karara uygun olması gerekmektedir. Aksi hâlde yargılamanın açıklığı ilkesi, dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş ve Mahkeme kararlarına ... sarsılmış olacaktır. Nitekim Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 10.04.1992 tarihli ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı kararında da kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olmasının bozma nedeni sayılacağı belirtilmiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta 696 sayılı KHK kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçen davacının ücretinin eksik ödendiği iddiasına bağlı fark alacak taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda davacı alacağının 4.346,88 TL olarak hesaplandığı, davacının davasını bu miktar üzerinden ıslah ettiği görülmektedir. Mahkemece kısa kararda da aynı miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş; hükmün gerekçe bölümünde de alacağın 4.346,88 TL olarak hesaplandığı belirtilmiş; ancak gerekçeli kararda 4.198,54 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.

3. Mahkemece 28.04.2021 tarihli celsede taraflara tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasında hüküm altına alındığı belirtilen miktarlar tamamen farklı olup kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulmuştur. Bu şekilde hem gerekçe ile hüküm hem de gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasında da çelişki oluşturulması hatalı olup kararın, diğer yönleri incelenmeksizin usulden bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının usulden BOZULMASINA,

Bozma sebebine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.