Logo

9. Hukuk Dairesi2023/21535 E. 2024/5100 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacıya, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücret ile fark ücret alacağının bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile işveren arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde ücretin asgari ücretin belirli bir oranda fazlası olarak ödeneceğinin kararlaştırılmış olması ve davacının açık rızası olmadan ücretinin aleyhine değiştirilemeyeceği, ayrıca davacının hak kazandığı fark ücret alacağının ödendiğinin ispatlanamadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2202 E., 2023/2680 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 11. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/62 E., 2023/93 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Kanunî Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tıbbi sekreter olarak çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile öngörülen düzenleme kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, ücretinin 30.12.2018 yılına kadar eksiksiz ve tam olarak ödendiğini, 2019 yılından itibaren ise ücretinin düşürüldüğünü iddia ederek ücret farkı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı ve hak düşürücü süre nedenleriyle talep edilen alacakların reddine karar verilmesi gerektiğini, sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarına ilişkin şartlarının toplu iş sözleşmesi hükümleri esas alınmak suretiyle belirlendiğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının dava konusu dönem itibarıyla temel ücretinin, brüt asgari ücretin belirli oranda fazlası olduğu ancak davacının kadroya geçtikten sonra ücretinin taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesine uygun olarak ödenmediği, bu kapsamda bilirkişi raporunda belirlenen oranlarda davacının ödenmemiş fark ücret alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; 696 Sayılı KHK gereğince kadroya geçirilen işçilere Yüksek Hakem Kurulunca karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesi hükümlerindeki zamların uygulandığını, kadroya geçirilen personellerin herhangi bir hak kaybı olmaksızın ilgili Kurumların sürekli işçi kadrolarına geçirildiğini, tüm ücret hesaplamalarının ilgili KHK kapsamında sürekli işçilerin kadroya geçişte yer alan ücretleri baz alınarak yapıldığını, davacının talebinin mevzuata ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine aykırı olduğunu, hakkaniyete de uygun düşmediğini, toplu iş sözleşmesi hükümleriyle bireysel iş sözleşmesi hükümlerinin çelişemeyeceğini, toplu iş sözleşmesi hükümlerinin emredici etkisini bertaraf edecek istisnai durum ve şartların davacı işçi yönünden gerçekleşmediğini, toplu iş sözleşmesi hükümlerinin aksine bir uygulama olacağına ilişkin bir hükme bireysel iş sözleşmesinde yer verilmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı Bakanlık ile davacı arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücretinin, asgari ücretin belirli bir oranda fazlası olarak ödeneceğinin düzenlendiği, bu durumda davacının açık rızası olmadan ücretin aleyhine değiştirilemeyeceği, davacının hak kazandığı fark ücret alacağının davalı Bakanlık tarafından ödendiğinin ispatlanamadığı, davacının fark ücret alacağına hak kazandığı konusunda İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı; arabuluculuk başvuru tarihi ile dava tarihi arasındaki dönemle ilgili arabuluculuk müzakereleri yapılmadığından bu dönemle ilgili hesaplanan tutarın dışlandığı ve davacının talep edebileceği fark ücret tutarının 9.807,46 TL olduğunun tespit edildiği, taleple bağlı kalınarak hüküm kurulduğundan İlk Derece Mahkemesinin gerekçesinin bu yönden düzeltilmesi gerektiği, ayrıca davalının harçtan muaf olduğu gözetilmeden karar verilmesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun belirtilen yönlerden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile fark ücret alacağının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.