"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/4966 E., 2022/5061 K.
DAVA TARİHİ : 25.....2021
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 53. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/1139 E., 2022/471 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı işçinin davalı ... Bakanlığına bağlı hastane işyerinde hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren şirketler nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) hükümlerine göre 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davalı Bakanlık ile davacı arasında sürekli işçi kadrosuna geçirilirken imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin ücret düzenlemesine ilişkin maddesinde asgari ücretin belirli bir oran fazlasının davacının ücreti olarak öngörüldüğünü, sözleşme hükmüne göre ücretin her yıl asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlenmesi gerekirken ücretin sözleşmeye aykırı şekilde ödendiğini iddia ederek eksik ödemeden kaynaklı fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davanın belirsiz alacak davası türünde açılması nedeniyle hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçiş sonrası işçi ücretlerinin Yüksek Hakem Kurulu kararınca düzenlenen toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, faiz oran ve başlangıç tarihlerine itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davacının fark alacak taleplerine ilişkin davasının kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının ücretinin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (375 sayılı KHK) hükümlerine göre belirlendiğini, Bakanlığın genel uygulamasının hukuka uygun olduğunu, davacının bir yandan ... ... sözleşmesindeki günlük brüt ücretin esas alınmasını bir yandan da toplu ... sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesinin mümkün olmadığını, ... ... sözleşmesinde kastedilen asgari ücretin 2018 yılı asgari ücreti olduğunu, davacının ücretinin her sene belirlenen asgari ücret tutarı üzerine sözleşmedeki oranın uygulanması ile tespit edilmesi yönündeki talebinin hukuka aykırı olduğunu, zira davacı ve aynı durumda görev yapan sürekli işçilere hem asgari ücrete yapılan zammın hem de toplu ... sözleşmesinden kaynaklı zammın yapılması gibi (çifte zam) bir durum oluşturacağını ve bunun da ülke genelinde görev yapan tüm çalışanlar arasında eşitsizliğe yol açacağını ve ücretlerin fahiş bir hâl almasına sebebiyet vereceğini, iddia edilenin aksine davacının ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete %4 zam uygulanmadığını, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 2018 yılı ücretinin korunarak %4 oranında zam yapıldığını, ücretin düşürülmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirterek Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde sözleşme süresince davacı işçiye her ay brüt asgari ücretin belli oranda fazlası üzerinden günlük ödeme yapılacağı kararlaştırılarak artış oranının açıkça tespit edilmiş olduğu, davacının sözleşmesinde belirlenen ücretine ek olarak 375 sayılı KHK'nın 23 üncü maddesi gereğince toplu ... sözleşmesi kaynaklı %4 zam yapılması ve toplu ... sözleşmesinden yararlanması gerektiği, bu durumda davacının fark alacağı taleplerinin haklı bulunduğu ancak İlk Derece Mahkemesi kararında ikramiye farkı alacağına uygulanan faiz türüne yönelik hatalı şekilde değerlendirilme yapılarak "en yüksek banka işletme kredisi faizi ile" hüküm kurulduğu, oysaki ikramiye alacağında faiz türünün en yüksek işletme kredisi faizini geçmemek üzere en yüksek banka mevduat faizi olması gerektiği gerekçeleri ile davalının istinaf talebinin faiz türü yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile talep edilen fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve hüküm altına alınan fark alacaklara işletilecek faiz türü ve başlangıç tarihlerinin yerinde olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıda yer alan paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı Bakanlığa bağlı işyerinde ihale ile hizmet alımı yapılan alt işveren şirketler nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirilmiş olan davacı işçinin temel ücretinin, geçiş esnasında düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesinin aylık ücretin düzenlendiği 7 nci maddesinde yazılı bulunan oran dikkate alınmaksızın hatalı belirlenmesi nedeniyle eksik ödeme yapıldığı iddia edilmiştir. Kadroya geçiş aşamasında imzalanan ... sözleşmesinde, ücretin her ay için ileriye etkili olarak asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kural her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlar.
3. Bu açıklamalara göre somut olay değerlendirildiğinde ise dosya kapsamında taraflar arasında yapılan iki ayrı belirsiz süreli ... sözleşmesinin ibraz edildiği görülmektedir. Kadroya geçişte 02.04.2018 başlangıç tarihli olarak yapılan ilk ... sözleşmesinde işçiye her ay asgari ücretin %7 fazlası ücret ödeneceği belirtildiği hâlde, 18.....2019 tarihinde yapılan ikinci sözleşmede herhangi bir oran belirtilmediği görülmüştür. Buna göre temel ücretin her ay asgari ücretin %7 fazlası olacağına dair hüküm 18.....2019 tarihli yeni sözleşme dönemine kadar uygulanabilecek bir düzenleme olmakla, yeni sözleşmede oran bulunmaması sebebiyle hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda önceki sözleşmedeki oran dikkate alınarak 15.02.2021 tarihine dek hesaplama yapılması hatalı olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.