Logo

9. Hukuk Dairesi2023/2544 E. 2023/3445 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kanuna aykırı faaliyet yürüttüğü iddiasıyla bir sendikanın kapatılması talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Sendikanın ismi, logosu ve sosyal medya paylaşımlarının tüm emniyet teşkilatını kapsadığı izlenimi yarattığı iddiası, sendika kurma hakkına getirilen sınırlamalar ve kapatma şartları gözetilerek, kapatılmayı gerektirecek yasal şartların oluşmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/5024 E., 2022/4677 K.

DAVA TARİHİ : 10.05.2022

HÜKÜM/KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. ... Mahkemesi

SAYISI : 2022/214 E., 2022/596 K.

Taraflar arasındaki sendikanın kapatılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Sendika tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; 08.03.2022 tarihinde kurulan Emniyet Teşkilatı Sendikasının emniyette çalışan sivil memurların haklarının korunması amacıyla faaliyet sürdürmesi gerekirken sendika ismi, kullanılan logo ile yapılan bazı basın açıklamaları aracılığıyla toplumda sendikal amaç, çalışma ve faaliyet konularının tüm emniyet teşkilatı personeline yönelik olduğu izlenimi uyandırdığını, Sendikanın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımların da yine tüm emniyet teşkilatını kapsar nitelikte olduğunu, özellikle teşkilatta görev yapan polis memurlarına yönelik konular ön plana atılmak suretiyle yetkisiz olarak tüm emniyet teşkilatını temsil görevi üstlendiklerinin tespit edildiğini, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun (4688 sayılı Kanun) 4 üncü maddesinde sendikaların belirli hizmet sınıflarına veya hizmet kollarına ilişkin kurulacağının belirtildiğini, 4688 sayılı Kanun'un 15 inci maddesinin (j) bendinde emniyet hizmetleri sınıfındakilerin sendika kuramayacakları ve sendikalara üye olamayacaklarının belirtildiğini, sendika hakkının demokratik toplumun temeli olan örgütlenme özgürlüğünün bir parçası olduğunun kabulü gerekmekle birlikle sendika kurma hakkının mutlak olmadığını, davalı Sendikanın emniyet teşkilatındaki (bazıları doğrudan sivil olarak göreve başlamış, bazıları ise polislik görevinden sivil memurluğa geçmiş olanlar olmak üzere) sivil memurlar tarafından kurulduğunu, emniyet hizmetleri sınıfına tâbi olan polis memurlarının kanundaki yasaklar ve kısıtlamalardan hareketle sendika kuramayacak olmaları nedeniyle söz konusu yasak ve kısıtlamaların bu yolla aşılmaya çalışıldığını, kuruluş aşamasının kanuna aykırı olmayacak şekilde büro, bankacılık ve sigortacılık hizmetleri hizmet koluna tâbi amaçlarla gerçekleştirildiğini ancak söz konusu Sendikanın kurulduktan hemen sonra kuruluşta belirtilen hizmet kolunun dışına çıkarak amaç ve çalışma konuları ile gerçekleştirilen faaliyetlerin polis memurlarını ve dolayısıyla tüm emniyet teşkilatını kapsayacak şekilde kanuna aykırı hâle dönüştürüldüğünün anlaşıldığını, yapılan basın açıklamasının üst tarafında yer alan ve Emniyet Teşkilatı Sendikasının logosunun Kurumsal Logo ile şekil olarak benzerlik gösterdiğini, kullanılan logo ve ismin bir arada değerlendirilmesiyle de emniyet tarafından kurulan resmî bir kuruluşmuş gibi aldatıcı özelliği haiz olduğunu, bu şekilde kamuoyunun yanılmasına zemin hazırlandığının açık olduğunu, kamu kurumlarına ait olan logonun taklit edilmesinin marka hakkına tecavüz olduğunun değerlendirildiğini, kamu kurumlarının adının izinsiz olarak kullanılması kamu düzenine aykırılık teşkil etmekte olup bu durumun ise kamusal yetkinin gaspı anlamına geldiğini ve aynı zamanda suç teşkil ettiğini, ayrıca "..." gibi bilinçli olarak seçilen isimle paylaşımlarda bulunulmasının unvan gaspına yol açtığını, bu şekilde emniyet teşkilatının kurduğu bir kuruluşmuş gibi intiba yaratıldığını belirterek davalı ... Sendikasının faaliyetlerinin durdurularak kapatılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Sendikanın faaliyetinin emniyette çalışan sivil memurların haklarına yönelik olduğu belirtilmiş ise de Sendika adının, Sendikanın faaliyetinin tüm emniyet teşkilatı personeline yönelik olduğu noktasında intiba oluşturduğu, davalı Sendikanın genel başkanı tarafından yapılan dosyada mübrez basın açıklamasının üst tarafında yer alan logosunun emniyet teşkilatlarında kullanılan kurumsal logo ile benzerlik gösterdiği, kullanılan logo ve davalı Sendikanın ismi dikkate alındığında emniyet tarafından kurulan resmî bir kuruluş gibi algı yarattığı, yine basın açıklaması içeriğinin de sadece sivil memurları değil tüm emniyet teşkilatını kapsar nitelikte olduğu gerekçesiyle 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 89 uncu maddesi gereğince davanın kabulü ile Emniyet Teşkilatı Sendikasının faaliyetinin durdurulmasına ve kapatılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Sendika istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı temsilcisi istinaf dilekçesinde; 4688 sayılı Kanun'un 37 nci maddesinde sendika kapatılmasının düzenlendiğini, 4721 sayılı Kanun gereğince sendikanın kapatılamayacağını, emniyet kelimesinin kapatma nedeni olamayacağını, bu kelimenin muhatabının Emniyet Genel Müdürlüğü olduğunu, isim hakkı hususunda asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu, davacının bakanlık ismi taşıyan sendikalara (Diyanet Sen, Adalet Sen) bu yönde dava açmadığını, emniyet ve teşkilat kelimelerinin kullanımının izne tâbi olmadığını, logo ile ilgili davalarda da fikri ve sınai haklar mahkemesinin görevli olduğunu, logolar arasında benzerlik olmadığını, logonun üstünde Sendikanın adının yazılı olduğunu, Sendika başkanının basın açıklamasında, tüm emniyet teşkilatını kapsar nitelikte faaliyet yürütme varsayımının kapatma davası gerekçesi olarak görüldüğünü, Sendikanın emniyet hizmetleri sınıfı üyesi bulunmadığını, bu konuda hiç bir sendikal faaliyeti bulunmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;

1.2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası'nın (Anayasa) 51 inci maddesinin ilk fıkrasında sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve işleyişlerinin, Cumhuriyetin temel niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı olamayacağının düzenlendiği, maddenin ikinci fıkrasında ise sendika kurma hakkının ancak milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlak ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabileceğinin belirtildiği;

2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 31 inci maddesinin birinci fıkrasında ise "Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerine ve demokratik esaslara aykırı faaliyetlerde bulunan kuruluş, merkezlerinin bulunduğu yer Cumhuriyet Başsavcısının talebi üzerine mahkeme kararı ile kapatılır. Aykırı davranış ... olarak yöneticiler tarafından gerçekleştirildiği takdirde, mahkemece sadece o yöneticilerin görevine son verilmesine karar verilir" düzenlemesinin mevcut olduğu, hangi faaliyetin demokratik esaslara aykırı olduğu ile ilgili takdirin, somut olayın özelliğine göre hâkime ait olduğu, böylece hükümde sendikaların faaliyetlerinin demokratik esaslara aykırı olamayacağı vurgulanmak suretiyle sendika içi demokrasi ilkesinin gerçekleştirilmesine çalışıldığı, sendika yöneticilerinin ... olarak yaptıkları ihlallerde, mahkeme tarafından sadece yöneticinin görevine son verilmesi gerektiği, böylece sendikanın kapatılmasının zorlaştırılmış olacağı, kural olarak sendikanın kapatılması gibi ağır bir yaptırıma gitmeden önce, daha hafif nitelikte başka yaptırım şekillerine başvurulmasının, demokratik ilkelerin uygulanması açısından daha yerinde bir ... olacağı, bu nedenle her olayın özelliği dikkate alınarak ve ölçülülük ilkesi uygulanmak suretiyle kapatma yaptırımına başvurulup başvurulmaması konusunun değerlendirilmesi gerektiği;

3. Sendika kurma hakkının yasayla düzenleneceği ve yine kanunla sınırlanabileceğinin Anayasa'nın 51 inci maddesinde düzenlendiği, 6356 sayılı Kanun’un 31 inci maddesinde "... Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerine ve demokratik esaslara aykırı faaliyetlerde bulunan kuruluş, merkezlerinin bulunduğu yer Cumhuriyet Başsavcısının talebi üzerine mahkeme kararı ile kapatılır. Aykırı davranış ... olarak yöneticiler tarafından gerçekleştirildiği takdirde, mahkemece sadece o yöneticilerin görevine son verilmesine karar verilir. ..."; 4688 sayılı Kanun'un 37 nci maddesinde "... Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerine ve demokratik esaslara aykırı faaliyetlerde bulunan sendika ve konfederasyon, merkezlerinin bulunduğu yer Cumhuriyet Başsavcısının istemi üzerine ... davalarına bakmakla görevli mahallî mahkeme kararı ile kapatılır. Yukarıdaki fıkraya aykırı hareket eden sendika şubesi, sendika ve konfederasyonlar hakkında 2908 sayılı Dernekler Kanununun 54 üncü maddesi uyarınca işlem yapılır. ..."; 4688 sayılı Kanun'un "Diğer kanunların uygulanması" başlıklı 43 üncü maddesinde "Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 2821 sayılı Sendikalar Kanunu, 2908 sayılı Dernekler Kanunu, 743 sayılı ... Medeni Kanunu ile sendika ve konfederasyonlarda görev alacaklar hakkında kamu görevlilerinin tabi oldukları personel kanunlarının ilgili hükümleri uygulanır."; 4721 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesinde ise "... Derneğin amacı, kanuna veya ahlâka aykırı hâle gelirse; Cumhuriyet savcısının veya bir ilgilinin istemi üzerine mahkeme, derneğin feshine karar verir. Mahkeme, dava sırasında faaliyetten alıkoyma dahil gerekli bütün önlemleri alır. ..." düzenlemelerinin mevcut olduğu;

4. Davacı tarafça davalı Sendikanın emniyette çalışan sivil memurların haklarının korunması amacıyla faaliyet sürdürmesi gerekirken sendika ismi, kullanılan logo ile yapılan bazı basın açıklamaları aracılığıyla toplumda sendikal amaç, çalışma ve faaliyet konularının tüm emniyet teşkilatı personeline yönelik olduğu izlenimi uyandırdığı, Sendikanın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımların da yine tüm emniyet teşkilatını kapsar nitelikte olduğu, özellikle teşkilatta görev yapan polis memurlarına yönelik konular ön plana atılmak suretiyle yetkisiz olarak tüm emniyet teşkilatını temsil görevi üstlendikleri iddia edilerek sendikanın kapatılmasının talep edildiği; 4688 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinde sendikaların belirli hizmet sınıflarına veya hizmet kollarına ilişkin olarak kurulacağı, 5 inci maddesinde bu hizmet kollarının sayıldığı, 15 inci maddesinde ise emniyet hizmetleri sınıfındakilerin sendika kuramayacakları ve sendikalara üye olamayacaklarının düzenlendiği, kapatılması talep edilen davalı Sendikanın emniyet teşkilatında görev yapan sivil memurlar tarafından kurulduğunun görüldüğü;

5. Davalı Sendikanın emniyet teşkilatında görev yapan sivil memurlar tarafından kurulması nedeniyle sendika isminin emniyet teşkilatı ile ilgili olmasının mümkün olduğu, logo anlamında benzerlik nedeniyle fikri ve sınai haklar mahkemesinde dava açılabileceği, nitekim bu konuda ... Batı Cumhuriyet Başsavcılığının 2022/21719 Soruşturma ve 2022/27049 Karar sayılı kararıyla Emniyet Teşkilatı armasının tescil yoluyla elde edilen bir hak olmadığı, marka hakkına tecavüz suçunun iktibas veya iltibas unsurlarının oluşmadığı nedeniyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğinin görüldüğü;

6. Davalı Sendika başkanı tarafından yapılan basın açıklamasının çalışanların konumlarının kurum mevzuatında tanımlanması, disiplin işlerinin genel hükümlere tâbi olması, görevde yükselme, unvan değişikliğinin zorunlu hâle gelmesi, sınavların belirli aralıklarla yapılması gibi özlük işlerine ilişkin olduğu, bu açıklamaların ve sosyal medya paylaşımlarının tüm teşkilatı kapsadığı intibaı uyandırdığından bahsedilemeyeceği kanaatine ulaşıldığı;

7. Yukarıda bahsi geçen yasal mevzuat ve açıklamalar çerçevesinde davalı Sendikanın kapatılmasını gerektiren şartların oluşmadığının değerlendirildiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dava dilekçesinde belirttiği sebeplerle ve gerek isim, gerek logo, gerekse de paylaşımlarla emniyet teşkilatının kurduğu bir kuruluşmuş gibi intiba yaratılmakta olduğunu, davalı Sendikanın kurulduktan hemen sonra kuruluşta belirtilen hizmet kolunun dışına çıkarak amaç ve çalışma konuları ile gerçekleştirilen faaliyetlerin polis memurlarını ve dolayısıyla tüm emniyet teşkilatını kapsayacak şekilde kanuna aykırı hâle dönüştürüldüğünün açık hâle geldiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kanuna aykırı faaliyet yürütüldüğü iddiası ile davalı Sendikanın kapatılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Anayasa'nın “Sendika kurma hakkı” kenar başlıklı 51 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrası şöyledir:

“Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir.

Sendika kurma hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir.”

2. Anayasa'nın 90 ıncı maddesinin son fıkrası ise şöyledir:

"Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır."

3. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 23 üncü maddesinin (4) üncü bendi de şöyledir:

"Herkesin çıkarını korumak için sendika kurma veya sendikaya üye olma hakkı vardır."

4. İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'nin 11 inci maddesinin (1) inci bendi ise şöyledir:

"Herkes barışçı amaçlarla toplantılar yapmak, dernek kurmak, ayrıca çıkarlarını korumak için başkalarıyla birlikte sendikalar kurmak ve bunlara katılmak haklarına sahiptir."

5. Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi'nin 8 inci maddesinin (1) inci bendinin (a) alt bendi de şöyledir:

"Herkese kendi ekonomik ve sosyal menfaatlerini korumak ve geliştirmek için sendika kurma ve sadece sendikanın kendi kurallarına tabi olarak kendi seçtiği bir sendikaya katılma hakkı tanınır. Bu hakkın kullanılması ... güvenliği veya kamu düzenini veya başkalarının hak ve özgürlüklerini korumak için demokratik bir toplumda gerekli olan ve hukuken öngörülen sınırlamalardan başka sınırlara tabi tutulamaz."

6. Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi'nin 22 nci maddesinin (1) ve (2) nci bentleri ise şöyledir:

"Herkes başkalarıyla bir araya gelerek örgütlenme özgürlüğü hakkına sahiptir; bu hak, kendi menfaatlerini korumak için sendika kurma ve sendikaya katılma hakkını da içerir.

Bu hakkın kullanılmasına ... güvenliğin, kamu güvenliğinin, kamu düzeninin, genel sağlık veya ahlâkın, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla, hukuken öngörülmüş ve demokratik bir toplumda gerekli olan sınırlamaların dışında başka hiç bir sınırlama konamaz. Bu madde, silahlı kuvvetler ve polis teşkilatı mensuplarının bu hakkı kullanmaları üzerine hukuki kısıtlamalar konulmasını engellemez."

7. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün 87 sayılı Sözleşmesi'nin 2 nci maddesi de şöyledir:

"Çalışanlar ve işverenler herhangi bir ayırım yapılmaksızın önceden izin almadan istedikleri kuruluşları kurmak ve yalnız bu kuruluşların tüzüklerine uymak koşulu ile bunlara üye olmak hakkına sahiptirler."

8. 4688 sayılı Kanun'un "Kapatma" kenar başlıklı 37 nci maddesi ise şöyledir:

"Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerine ve demokratik esaslara aykırı faaliyetlerde bulunan sendika ve konfederasyon, merkezlerinin bulunduğu yer Cumhuriyet Başsavcısının istemi üzerine ... davalarına bakmakla görevli mahallî mahkeme kararı ile kapatılır.

Yukarıdaki fıkraya aykırı hareket eden sendika şubesi, sendika ve konfederasyonlar hakkında 2908 sayılı Dernekler Kanununun 54 üncü maddesi uyarınca işlem yapılır."

9. 4721 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesi de şöyledir:

"Derneğin amacı, kanuna veya ahlâka aykırı hâle gelirse; Cumhuriyet savcısının veya bir ilgilinin istemi üzerine mahkeme, derneğin feshine karar verir. Mahkeme, dava sırasında faaliyetten alıkoyma dahil gerekli bütün önlemleri alır."

10. 4721 sayılı Kanun'un 90 ıncı maddesi ise şöyledir:

"Dernekler, amaçlarını gerçekleştirmek üzere, tüzüklerinde belirtilen çalışma konuları ve biçimleri doğrultusunda faaliyette bulunurlar.

Yasaklanan veya izne bağlı faaliyetlerle ilgili kamu hukuku nitelikli özel kanun hükümleri saklıdır.

Dernek faaliyetleri ile ilgili yasak ve sınırlamalara aykırılık hâlinde, Cumhuriyet savcısının istemiyle mahkemece faaliyetten alıkoyma kararı verilebilir."

11. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.