"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/4550 E., 2022/4596 K.
DAVA TARİHİ : 07.04.2022
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 22. ... Mahkemesi
SAYISI : 2022/206 E., 2022/697 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken ... ... sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini; ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen ücret, ilave tediye ve ikramiye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; Bakanlık uygulaması yerinde olduğundan dava konusu talebin reddi gerektiğini, ücretin düşürülmesi söz konusu olmadığından davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacaklara hak kazanamayacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve uygulanan toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi ve toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile talep edilen fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve alacakların hesabına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 326 ncı maddesi ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22 ve 32 nci maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 53 üncü maddesi, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) hükümleri ile 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde ve 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıda yer alan paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemektedir. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi Hükümleri, 6356 sayılı Kanun'da öngörülen toplu ... sözleşmesi sürecinden geçilerek uygulanan bir toplu ... sözleşmesi niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle belirtilen toplu ... sözleşmesinden yararlanabilmek için sendika üyeliği şartı aranmadığı gibi bu toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara 6356 sayılı Kanun'un 53 üncü maddesindeki en yüksek işletme kredisi faizi de uygulanmaz. Ayrıca yürürlük süresi 31.10.2020 tarihi itibarıyla sona eren bu toplu ... sözleşmesinin art etkisinden de söz edilemez.
3. Taraflar arasında daimi kadroya geçiş sürecinde imzalanmış ... sözleşmesinde her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığı hâllerde, önce uyuşmazlık konusu dönemdeki asgari ücret oranı dikkate alınarak işçinin alması gereken ücreti belirlenmekte, daha sonra bu ücrete uygulanması gereken zam oranları ilave edilerek sonuca gidilmektedir. 375 sayılı KHK'nın geçici 23 üncü maddesine göre sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler yönünden işçinin ... ... sözleşmesine göre alması gereken aylık ücret belirlendikten sonra, bu ücrete 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi Hükümleri'nde öngörülen %4 oranındaki ücret zamları uygulanarak işçiye ödenmesi gereken ücret miktarı belirlenmelidir.
4. Yapılan bu açıklama doğrultusunda hükme esas alınan bilirkişi raporu incelendiğinde, fark alacakların hesabına esas ücret belirlenirken dosya içerisindeki ücret bordrolarında davacıya “4 ... ÜCRET FARKI 2. AY VE İLK ALTI AY % 4” adı altında yapılan ödemelerin dikkate alınmadığı, sadece olması gereken yevmiyesi ile ödenen yevmiye üzerinden fark ücret alacağının hesaplandığı anlaşılmaktadır. Fark ücret alacağı yönünden ücret bordrolarındaki “% 4 ... ÜCRET FARKI 2. AY VE İLK ALTI AY % 4” adı altında yapılan ödemeler dikkate alındığında davacıya ödenen yevmiye ücretinin daha yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle ücret bordrolarındaki “% 4 ... ÜCRET FARKI 2. AY VE İLK ALTI AY % 4” adı altında yapılan ödemeler yeniden değerlendirilerek denetime uygun rapor alınması için kararın bozulması gerekmiştir.
5. Yüksek Hakem Kurulu kararıyla imzalanan en son toplu ... sözleşmesinin ikramiyeye ilişkin hükmünde; "İşçilere Ocak ve Temmuz aylarında 5’er günlük olmak üzere yılda toplam 10 günlük (5x2=10) ücretleri tutarında ikramiye ödenir." denilmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının fark ikramiye alacağı belirlenirken (4) numaralı paragrafta açıklandığı üzere davacının temel ücreti hatalı belirlendiğinden fark ikramiye alacağı da fazla hesaplanmıştır. Örneğin 2019 yılı Ocak ayında ödenmesi gereken ikramiye alacağı hesabına esas yevmiye bilirkişi tarafından 93,13 TL olarak belirlenmiş, davacıya ise 82,53 TL üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilmiştir. Ancak davacıya 2019 yılı Ocak ayında 443,46 TL ikramiye alacağı ödenmiş olup yasal gün sayısı olan 5'e bölünmesi hâlinde davacıya 88,70 TL yevmiye üzerinden ödeme yapıldığı ve bu aya ilişkin davacının daha az miktarda ikramiye fark alacağının bulunduğu anlaşılmaktadır. Yine 2019 yılı Temmuz ayında ödenmesi gereken ikramiye alacağı hesabına esas yevmiye bilirkişi tarafından 96,85 TL olarak belirlenmiş, davacıya ise 85,28 TL üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilmiştir. Ancak davacıya 2019 yılı Temmuz ayında 461,20 TL ikramiye alacağı ödenmiş olup yasal gün sayısı olan 5'e bölünmesi hâlinde davacıya 92,24 TL yevmiye üzerinden ödeme yapıldığı ve bu aya ilişkin davacının daha az miktarda ikramiye fark alacağının bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davacıya ikramiye ödemesi yapılan dönemde toplam ne kadar ikramiye alacağı ödemesi yapıldığı tespit edilmeli, tespit edilen tutar yasal ikramiye ödeme gün süresi olan 5’e bölünmeli ve davacıya hangi yevmiye üzerinden ikramiye alacağı ödendiği belirlendikten sonra varsa bakiye ikramiye alacağı hüküm altına alınmalıdır. Mahkemece dosya kapsamına uygun düşmeyen ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre davacının fark ikramiye alacağının hüküm altına alınması hatalıdır.
6. 6772 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesine göre de ilave tediye alacağının ödeme zamanını, Bakanlar Kurulu belirler. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının fark ilave tediye alacağı belirlenirken (4) numaralı paragrafta açıklandığı üzere davacının temel ücreti hatalı belirlendiğinden fark ilave tediye alacağı da fazla hesaplanmıştır. Örneğin 2018 yılı Ağustos ayında ödenmesi gereken ilave tediye alacağı hesabına esas yevmiye bilirkişi tarafından 76,83 TL olarak belirlenmiş, davacıya ise 68,74 TL üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilmiştir. Ancak davacıya 2018 yılı Ağustos ayında 998,78 TL ilave tediye alacağı ödenmiş olup yasal gün sayısı olan 13'e bölünmesi hâlinde davacıya 76,83 TL yevmiye üzerinden ödeme yapıldığı ve bu aya ilişkin davacının ilave tediye fark alacağının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yine 2019 yılı Ocak ayında ödenmesi gereken ilave tediye alacağı hesabına esas yevmiye bilirkişi tarafından 93,13 TL olarak belirlenmiş ve davacıya 82,53 TL üzerinden ödeme yapıldığı tespit edilmiştir. Ancak davacıya 2019 yılı Ocak ayında 1.152,99 TL ilave tediye alacağı ödenmiş olup yasal gün sayısı olan 13'e bölünmesi hâlinde davacıya 88,70 TL yevmiye üzerinden ödeme yapıldığı ve bu aya ilişkin davacının daha az miktarda ilave tediye fark alacağının bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davacıya ilave tediye ödemesi yapılan dönemde toplam ne kadar ilave tediye alacağı ödemesi yapıldığı tespit edilmeli, tespit edilen tutar yasal ilave tediye ödeme gün süresi olan 13’e bölünmeli ve davacıya hangi yevmiye üzerinden ilave tediye alacağı ödendiği belirlendikten sonra varsa bakiye ilave tediye alacağı hüküm altına alınmalıdır. Mahkemece dosya kapsamına uygun düşmeyen ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre davacının fark ilave tediye alacağının hüküm altına alınması hatalı olup bozma nedenidir.
7. Dosya kapsamında mevcut ücret bordrolarından ve Sosyal Güvenlik Kurumu hizmet dökümünden, davacının fiili çalışmasının bulunmadığı dönemlerin bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının fiili çalışmasının bulunmadığı dönemler dikkate alınmadan 02.04.2018-31.12.2020 tarihleri arasındaki tüm çalışma dönemi için fark ücret, ilave tediye ve ikramiye alacağı hesaplaması yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması da isabetsiz olmuştur.
8. Diğer yandan 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, kamuda sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçilerin ücretlerinin tespitinde uygulanacak kuralları belirlemekle burada söz konusu olan Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi davacının 6356 sayılı Kanun hükümlerine göre yararlandığı bir toplu ... sözleşmesi değildir. Bu itibarla ikramiye alacağına davacının talebi de dikkate alınarak en yüksek işletme kredisi faizini aşmamak üzere en yüksek banka mevduat faizi yerine, en yüksek banka mevduat faizini geçmemek üzere en yüksek işletme kredisi faizi uygulanması da hatalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.