"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2022/376 E., 2022/510 K.
DAVA TARİHİ : 07.01.2021
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçtiğini, taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli ... sözleşmesinde müvekkiline her ay brüt asgari ücretin belirli bir oran fazlası üzerinden ödeme yapılacağının düzenlendiğini, ayrıca müvekkilinin ücretine 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesine göre Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesinde belirlenen %4 oranında zammın da altı aylık dönemlerle yapılması gerektiğini; ancak davalı tarafça ... ... sözleşmesi dikkate alınmadan ücretin eksik belirlendiğini ileri sürerek fark ücret, ilave tediye, ikramiye, fazla çalışma ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların belirli olduğunu, davanın belirsiz ya da kısmi alacak davası olarak açılmasında hukuki yararın bulunmadığını, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirilmiş olduğunu, Bakanlıktan alınan görüş yazıları ve Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi hükümleri doğrultusunda davacının 31.12.2018 tarihinde almakta olduğu ücretine %4 oranında zam yapılarak 01.01.2019 tarihindeki ücretinin belirlendiğini ve buna göre ücret alacağı bulunmadığını, davacının talep konusu işçilik alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 13.04.2021 tarihli ve 2021/6 Esas, 2021/156 Karar sayılı kararı ile davacı ile davalı Bakanlık arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama ve ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 10.02.2022 tarihli ve 2021/2023 Esas, 2022/288 Karar sayılı kararı ile taraflar arasında kadroya geçiş aşamasında imzalanan ... sözleşmesinde davacının ücretinin her ay asgari ücretin belirli bir oran fazlası ile ödeneceğinin kararlaştırıldığı belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas bakımından hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 21.04.2022 tarihli ve 2022/5840 Esas, 2022/6333Karar sayılı ilâmıyla 28.12.2020 olan son tutanak tarihi ile 31.12.2020 tarihi arasında kalan talep dönemi için dava şartı yerine getirilmediğinden bu dönem yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği; ayrıca ilave tediye farkı alacağına yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerektiği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmında belirtilen hususlar dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; Bakanlık uygulaması yerinde olduğundan dava konusu talebin reddi gerektiğini, ücreti düşürülmeyen davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacaklara hak kazanamayacağını, taraflar arasındaki ... sözleşmesinde ücret artış miktarına ilişkin açıkça toplu ... sözleşmesi hükümlerine aykırı olacak bir hükme yer verilmediğini, toplu ... sözleşmesinin emredici etkisi gereği ... ... sözleşmesinin toplu ... sözleşmesi ile çelişen hükümlerinin uygulanamayacağını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin hatalı belirlendiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, arabuluculuk son tutanak tarihini aşan fark alacak talepleri ile ilgili nasıl bir karar verilmesi gerektiği ve ilave tediye alacağına uygulanan faizin türü ile yargılama giderleri hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 323 ve 326 ncı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.
3. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22 ve 32 nci maddeleri.
4. 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun (7036 sayılı Kanun) "Dava şartı olarak arabuluculuk" kenar başlıklı 3 üncü maddesinin on ikinci fıkrası şöyledir:
"Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafında ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır."
5. 696 KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 ve 24 üncü maddeler.
6. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıda yer alan paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta Mahkemece, Dairemiz bozma ilâmı doğrultusunda hesaplama yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacakları yönünden reddedilen kısmın usulden reddine karar verildiğinin belirtilmemesi hatalı olmuştur.
3. Mahkemece 7036 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin on ikinci fıkrası uyarınca davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen yargılama giderinin tamamından davalı taraf sorumlu tutulmuş ve davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmemiştir. Ancak 28.12.2020 son tutanak tarihli arabuluculuk tutanağında, davalı tarafın ilk toplantıya katıldığı fakat ikinci toplantıya katılmadığı belirtilmiştir. Bu hâlde Mahkemece davalı tarafın ilk toplantıya katıldığı gözetilmeksizin hüküm kurulması hatalı olmuştur
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinin sonuna "fazlaya ilişkin talebin usulden reddine, " ibaresinin eklenmesi,
Hüküm fıkrasının (9) numaralı bendinin hükümden çıkartılarak yerine "680,00 TL arabuluculuk giderinin 7,00 TL'sinin davacıdan, bakiyesinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına," ibaresinin yazılması,
Hüküm fıkrasının (10) numaralı bendinin hükümden çıkartılarak yerine "Davacı tarafça yapılan 650,00 TL yargılama giderinin 643,5 TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına," ibaresinin yazılması,
Hüküm fıkrasının (11) numaralı bendinin sonuna "Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi yürürlükte bulunan uyarınca hesaplanan 96,10 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," ibaresinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
19.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.