Logo

9. Hukuk Dairesi2023/2723 E. 2023/5932 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının işvereni aleyhine açtığı davada, ücretinin tespiti, hizmet süresi, iş sözleşmesinin fesih tarihi ve şekli ile kıdem, ihbar, ücret, fazla mesai ve hafta tatili ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, dosyadaki deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile uygulanması gereken hukuk kuralları çerçevesinde, Bölge Adliye Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık görmeyerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarını reddederek Bölge Adliye Mahkemesi kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacının davalı işveren nezdinde 22.....2006-19.03.2019 tarihleri arasında bekçi/bahçıvan/depo sorumlusu olarak çalıştığını, asgari ücret aldığını, işverene ait deponun içerisindeki evde eşi ve çocuklarıyla birlikte yaşadığını, eve dair giderlerin işveren tarafından karşılandığını, müvekkili deponun güvenliğinden sorumlu olduğundan ... ... ve genel tatil günleri dâhil haftanın 7 günü 24 saat çalışmak zorunda kaldığını, işverene ait ... işleri olduğundan bahçenin ekim ve bakım işlerini yaptığını, depoya mal geldiğinde indirilmesi ve gönderilmesi işlemini ailesiyle birlikte yaptıklarını, 11.10.2017 tarihinde kıdem tazminatı ve diğer alacaklarının ödeneceği söylenerek istifa dilekçesi imzalatıldığını ancak ödeme yapılmadığını, davacının bu tarihten sonra da çalışmaya devam ettiğini; ancak 2017 yılı Aralık ayı sonrasına ilişkin ücret alacaklarının hiç ödenmediğini, 19.03.2019 tarihinde ise haksız şekilde işten ve oturduğu konuttan işveren tarafından çıkarıldığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, yıllık izin ücreti, ücret, fazla çalışma ücreti, ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının hiçbir alacağı olmadığını, davacının çalışma ve izin günlerini bizzat kendisinin belirlediğini, bahçeye bakma dışında hiçbir işi olmadığını, 11.10.2017 tarihinde istifa dilekçesi vererek işten ayrıldığını ve bütün haklarını aldığını, davacının 15.10.2017 tarihinde Şirketle ilişiğinin kesildiğini, ancak davacı çocuklarının okuluna yakın olduğu için ve kendi talebiyle 01.11.2017 tarihinden itibaren kiracı olarak konutta oturmaya devam ettiğini, davacının istifa sonrası başka işyerlerinde çalışmaya başladığını, işyerinde çalıştığı süre boyunca da davacının yalnızca bahçıvan olarak çalıştığını, bekçilik ve depo sorumluluğu görevi yapmadığını, kullanılan deponun ticari bir depo olmadığını, inşaatta kullanılan malzemelerin ve artıkların konulduğu bir yer olduğunu, bu depoya 9 yıldır mal gelmediğini, gelmiş olsa dahi kendi işçileri tarafından indirildiğini, davacının ... ... ve genel tatil günlerinde çalışmasının söz konusu olmadığını, fazla çalışma yapmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalıya ait işyerinde 22.....2006-15.10.2017 tarihleri arasında çalıştığı, ... sözleşmesinin istifa sureti ile sona erdiği, ... sözleşmesinin sona erdiği tarih dikkate alındığında davacının talep konusu dönem bakımından ücret alacağına hak kazanamadığı, davacının davalı işverenlikte ağırlıklı olarak bekçi olarak çalıştığı, ... yaşantısıyla aile ve sosyal yaşantısı iç içe giren davacıya işvereninin çalışacağı saatlere dair bir sınırlaması söz konusu olmadığından ve davacı tanıklarının davacının hangi saatlerde ... yaptığına dair kesin ve şüpheye mahal bırakmayacak nitelikte beyanlarının olmaması nedeniyle fazla çalışma yaptığının ve hafta tatillerinde çalıştığının kabul edilmesinin mümkün olmadığı; ancak davacının ... ... ve genel tatillerde çalıştığını tanık beyanlar ile ispatladığı ve ödenmeyen yıllık izin ücreti alacağı bulunduğu gerekçesiyle kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının reddine; yıllık izin ücreti alacağı ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının kabulüne dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin 22.....2006-19.03.2019 tarihleri arasında çalıştığını, ... sözleşmesinin devam ettiği sırada düzenlenmiş istifa dilekçesinin geçerliliğinin bulunmadığını, ... sözleşmesinin 19.03.2019 tarihinde davalı işverence feshedildiğini, müvekkilinin 15 yıl sigortalılık ve 3.600 prim gününü doldurduğundan sözleşmeyi kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde feshetme hakkına da sahip olduğunu, müvekkilinin fazla çalışma yaptığını ve hafta tatili günlerinde çalıştığını, ücrete ilişkin itirazlarının giderilmediğini, 2019 yılı Mart ayına kadar çalışmasını sürdüren müvekkili işçinin ücret fark alacağına da hak kazandığını ileri sürerek davanın kabulününe karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının çalışma düzenini kendisinin belirlediğini, ... ... ve genel tatillerde çalışılmadığını, davacının işyeri adresinde aynı zamanda ikamet etmesi de gözetildiğinde yıllık izin kullanmamasının düşünülemeyeceğini, müvekkilince 12 ay boyunca aylık ücret ödenmesine göre yıllık izin ücreti alacaklarının da ödenmiş sayılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hâkiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde, dava dilekçesinde ve istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelere dayanarak ve resen dikkate alınacak nedenlerle davanın kabulüne karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının ücretinin tespiti, hizmet süresi ile ... sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği, fesih şekli ve sebebine göre kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı, ücret alacağı ile fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının ispatlanıp ispatlanmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 17, 32, 41, 44, 46, 47, 63 ve 120 nci maddeleri, mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.