Logo

9. Hukuk Dairesi2023/274 E. 2023/2617 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının toplu iş sözleşmesi ve protokol hükümleri gereğince işe başlatılması gereken derece ile fark alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozmaya uyularak verdiği kararın, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmak suretiyle karşı taraf yararına kazanılmış haklar oluştuğu gözetilerek temyiz itirazlarının reddine ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2021/388 E., 2022/803 K.

DAVA TARİHİ : 27.02.2014

HÜKÜM/KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozma kararına direnilmiş olmakla; direnme kararının taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca, direnme kararının yerinde olduğu belirtilerek diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.

Dairece, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı ... Bakanlığının ... Tersane Komutanlığı işyerinde işçi olarak çalışmaya devam ettiğini, sendika üyesi olup işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlandığını, davalı işverence işe başlarken derece intibakının hatalı yapıldığını, işyerinde bu konuda birçok ihtilaf olduğundan düzeltmeye yönelik davalı ile işçileri temsilen Sendika arasında 21.02.2012 tarihinde bir protokol de yapıldığını ileri sürerek ve davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını belirterek müvekkilinin işe alındığı tarih itibarıyla derecesinin tespiti ile fark ücret ve toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, dava konusu intibak ve derecelerle ilgili işverence uygun görülen işçilerin intibaklarının bir protokol sonrası yapıldığını ancak geriye yönelik bir ödemenin söz konusu olamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 11.04.2016 tarihli ve 2014/106 Esas, 2016/119 Karar sayılı kararı ile 21.02.2012 tarihli Protokol ile işçilerin işe başlangıç ücret derecelerinin ileriye yönelik düzeltilmesinin kabul edildiği, Protokol tarihinde olması gereken derece ve intibaklara uygun şekilde tahakkuk ve tediye işlemleri yapıldığından, bu tarihe kadar yapılmamış ise dava tarihine kadar olan dönem için alacakların hesaplandığı ancak taleple bağlı kalındığı ve fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 12.12.2019 tarihli ve 2017/25863 Esas, 2019/23312 Karar sayılı kararı ile uyuşmazlık konusu alacaklar bakımından; davacının sendikaya üye olduğu ve toplu ... sözleşmesinden yararlanabileceği tarihi, çalışma süresini, en son ödenen ücreti, toplu ... sözleşmesi gereği alması gerektiğini iddia ettiği aylık ücret miktarını, ödenmesi gereken fark ücret alacağı, ilave tediye, akdi ikramiye ve verimliliği teşvik primi tutarlarını işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmesi hükümleri gereğince belirleyebilecek durumda olduğundan toplu ... sözleşmesinden kaynaklı söz konusu alacakların belirsiz alacak olmadığı, dava konusu edilen alacakların gerçekte belirlenebilir olmaları ve belirsiz alacak davasına konu edilemeyecekleri bu nedenle hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddi gerekirken yazılı şekilde esasa girilerek karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Direnme Kararı

Mahkemenin 02.03.2020 tarihli ve 2020/44 Esas, 2020/85 Karar sayılı kararı ile sendika üyesi olan davacının talep ettiği fark işçilik alacaklarının hesaplanabilmesi için kanunda öngörülen kayıt ve belgeleri tutma ve işçinin bilgisine sunmakla yükümlü olan işverenin sunacağı bordrolara ihtiyaç duyulduğu, fark ücret ve ikramiye alacaklarının belirlenebilmesinin muhasebe işlemini gerektirdiği, zira davacının gerçek ücretinin toplu ... sözleşmesi ile kararlaştırılan zam oranları uygulanarak tespit edileceği ve bu miktardan bordrolarda ödenen ücret mahsup edilerek fark alacağın hesaplanacağı, toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarını belirlemesinin davacı işçinin eğitim ve sosyal durumu dikkate alındığında kendisinden beklenemeyeceği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı

1. Direnme kararı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.03.2021 tarihli ve 2020/(22)9-439 Esas, 2021/276 Karar sayılı kararı ile toplu ... sözleşmesi artışlarından kaynaklanan alacaklarını belirlemesinin davacı işçinin eğitim ve sosyal durumu dikkate alındığında kendisinden beklenemeyeceği gibi söz konusu alacakların belirlenebilmesi için işverende bulunan bilgi ve belgelerin verilmesi ve tahkikata ihtiyaç duyulduğundan, Mahkemece davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle direnme kararı yerinde bulunmuş ancak davanın esasına yönelik diğer temyiz itirazları incelenmediğinden, bu yönde inceleme yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir.

D. Bozma Kararı

Dairemizin 31.05.2021 tarihli ve 2021/5476 Esas, 2021/9729 Karar sayılı kararı ile hükmü temyiz eden tarafların sair temyiz itirazları reddedilerek davacının dava dilekçesindeki işe alındığı tarih itibarıyla olması gereken derecesinin tespiti talebi hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi ile karar gerekçesinde somut uyuşmazlığa özgü ve davacı özelinde gerekçe oluşturulmadan bilirkişi raporuna atıfla hüküm kurulmasının hatalı olduğu, toplu ... sözleşmesi hükümleri ve davacının işe girişteki eğitim ve kıdem durumu dikkate alınarak işe giriş tarihinden itibaren hak ettiği dereceleri belirlendikten sonra, fark alacağı olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği ve davacının genel zamanaşımı süresine göre alacak talebine engel bir durum olmadığından düzenlemenin geçmişe dönük olamayacağı gerekçesi ile fark alacakların 21.02.2012 tarihinden itibaren yapılmasının isabetsiz olduğu; ayrıca kabule göre ise toplu ... sözleşmesinden kaynaklı alacaklara uygulanan faizlerde davacı talebinin göz ardı edilmesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

E. Mahkemece Bozma İlâmına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak davacı hakkında hatalı derece tespiti ve fark ücret ödemesi yapılıp yapılmadığı, yapılmamış ise sebebine yönelik açıklama davalı Kurumdan sorularak alınan yazı cevabı gereğince gelen belgelerle birlikte bilirkişiden ek rapor aldırıldığı ve zamanaşımına uğramayan işçilik alacaklarının 17.....2022 tarihli bilirkişi raporunda hesaplandığı şekliyle hüküm altına alındığı, faizlerin de davacının talebi doğrultusunda uygulandığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; dava konusu işçi alacaklarının zamanaşımına uğradığını, müvekkili İdareye husumet yöneltilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, yüklenici firmalar bünyesinde çalışmış olan davacı ile davalı İdare arasında herhangi bir ... ilişkisi bulunmadığını, davacının işvereninin yüklenici firma olduğunu ayrıca işin anahtar teslimi ihale ile bütünüyle verilmesi durumunda işi devredenin işverenlik sıfatı kalkacağından, ihale ile işi bütünüyle devreden makamın sorumluluğu cihetine gidilemeyeceğini ve dolayısıyla ihale makamına husumet yöneltilemeyeceğinin Yargıtay kararlarında belirtildiğini, bilirkişi raporunda hesaplaması yapılan tüm işçilik alacağı kalemlerinin dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere uygun olmayıp hesaplanan miktarların fahiş olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının toplu ... sözleşmesi hükümleri ve adı geçen Protokol hükümleri gereğince kaçıncı dereceden işe başlatılması gerektiğinin tespiti ile buna göre dava konusu fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi ve ilgili diğer hükümleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç yükletilmesine yer olmadığına ,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.