"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2022/304 E., 2022/779 K.
DAVA TARİHİ : 12.10.2020
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Bakanlıkla dava dışı alt işverenler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında davacının alt işveren işçisi olarak davalı Bakanlığa ait işyerinde belirsiz süreli ... sözleşmesi ile çalışırken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin eksik ödendiğini ileri sürerek ücret, ikramiye ve ilave tediye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçişlerin yapıldığını, davacının sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, dava konusu taleplerin eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 30.03.2021 tarihli ve 2020/695 Esas, 2021/336 Karar sayılı kararıyla; davacı işçinin kadroya alınması ile birlikte işverenle imzalanan ... sözleşmesinde her ay asgari ücretin %30 oranı seviyesinde ücret ödeneceğinin açıkça öngörüldüğü, belirtilen düzenlemenin her asgari ücret artış dönemi yönünden davalı işvereni bağlayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 26.01.2022 tarihli ve 2021/3825 Esas, 2022/162 Karar sayılı kararıyla; davacı kadroya geçirilirken imzalanan ... sözleşmesinde ücret miktarının her ay asgari ücretin belli oranda fazlası olarak belirtildiği, sözü edilen kuralın her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 28.04.2022 tarihli ve 2022/4206 Esas, 2022/5563 Karar sayılı bozma ilâmı ile davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek hüküm altına alınan alacakların arabuluculuk son tutanak tarihi dikkate alınmaksızın hesaplandığı ve ilave tediye alacağına en yüksek banka mevduat faizi işletilmesinin hatalı olduğu gerekçeleri ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda hesaplama yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; davalı ve davacı lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olarak belirlendiğini, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 7 nci maddesinin ikinci fıkrasının göz ardı edildiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; Bakanlık uygulaması yerinde olduğundan dava konusu talebin reddi gerektiğini, ücretin düşürülmesi söz konusu olmadığından davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacaklara hak kazanamayacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; arabuluculuk dava şartı gerçekleşmeyen dönem yönünden nasıl bir karar verilmesi gerektiği, ilave tediye alacağına uygulanması gereken faiz ve vekâlet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22 ve 34 üncü maddeleri.
3. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde.
4. Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT' nin 7 ve 13 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. İlk Derece Mahkemesince, davada reddine karar verilen miktarın 6.703,79 TL olduğu gerekçesi ile reddedilen alacak miktarı kadar vekâlet ücretine hükmedilmiştir. Ne var ki AAÜT'nin 7 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 13 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği, Tarife'nin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunması gerekir. Bu hususun gözetilmemesi hatalı olup bozma nedenidir.
3. İlk Derece Mahkemesince hüküm altına alınan alacak miktarı 8.894,77 TL olmasına rağmen davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT dikkate alınmaksızın 894,77 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi de hatalı olmuştur.
Ne var ki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca düzeltilerek onanması gerekir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın tüm, davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı tarafın İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasında yer alan "Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 'ne göre hesaplanıp taktir olunan 894,77 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine," ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre belirlenen 8.894,77 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine," ibaresinin yazılması;
Hüküm fıkrasında yer alan "Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 'ne göre red edilen kısım üzerinden hesaplanıp taktir olunan 6703,79 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya verilmesine," ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre reddedilen kısım üzerinden hesaplanıp takdir olunan 1.072,60 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine," ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde davacı tarafa iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.