"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
Taraflar arasında görülen alacak davası sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 01.08.2001 tarihinde çalışmaya başladığını, ... sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiği 19.02.2010 tarihine kadar kesintisiz bir şekilde çalışmaya devam ettiğini, davalı Şirkette usta olarak çalıştığını, işyerinde fazla çalışma yapmasına ve tatil günlerinde çalışmasına rağmen karşılığı ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, 2019 yılı Ocak ve Şubat ayı ücretlerinin ödenmediğini, müvekkilinin çalışmasına ilişkin olarak davalı işveren tarafından eksik bildirimde bulunulduğunu belirterek çalışmalarının bildirilmediği dönem için sigortalığın tespiti ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, ... ... ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti, 2019 yılı Ocak ve Şubat ayı ücretlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu işçilik alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının çalışmasının kesintili olduğunu, kendi isteği ile işten ayrılıp tekrar işe girdiğini, işyerinde fazla çalışma yapılmadığını ve bu nedenle davacının hak ettiği ve ödenmemiş fazla çalışma ücreti ve ücret alacakları olmadığını, kendi isteği ile işi bırakan davacının kıdem ve ihbar tazminatı talep hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin hizmet tespiti talebine ilişkin davada tefrik kararı vermesinden sonra işçilik alacakları yönünden devam olunan yargılamada, 10.....2016 tarihli ve 2013/135 Esas, 2016/221 Karar sayılı kararıyla; dinlenen tanık beyanlarına göre ... sözleşmesinin davalı tarafından haklı neden olmaksızın sonlandırıldığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacağına hak kazandığı, aynı şekilde tanık beyanları doğrultusunda fazla çalışma yaptığı, ve tatil günlerinde de çalıştığı anlaşılan davacının bu husustaki alacak taleplerinin kabulüne karar verildiği, dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre davacının tüm çalışma süresine göre hak kazandığı yıllık izinlerinin kullandığı ve 2010 yılı Şubat ayına ait 19 günlük ücretinin ödendiği hususu yöntemince ispat edilemediğinden bu alacak taleplerinin bilirkişi raporu ile hesaplanan tutarlarda hüküm altına alındığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 23.12.2020 tarihli ve 2017/21696 Esas, 2020/19907 Karar sayılı ilâmı ile; tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek karar gerekçesinde 5 yıl 10 ay 19 ... hizmet süresinin bulunduğu kabul edilen davacının kesintisiz 8 yıl 6 ay 18 ... hizmet süresinin bulunduğunun kabulü ile hazırlanan hesaplamalara itibar edilerek hüküm kurulmasının gerekçe ile hüküm sonucu arasında çelişki oluşturduğu, bu hususun ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297 ve 298 ... maddelerine aykırı olduğu ve ayrıca, hizmet tespiti talepli açılan davada, davacının işyerinde belirtilen tarih aralıklarında kesintili olarak çalıştığının belirlendiği, hizmet süresinin tespitinde Mahkeme kararında belirtilen kesintilerin dikkate alınması gerektiği, bu hususa riayet edilmemesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; huzurda dinlenen tanık beyanlarından davalı işverence ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin ispatlanamadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı, davacının işyerinde toplamda 8 yıl 6 ay 18 ... çalıştığı, bu kapsamda 128 ... yıllık izin hakkının bulunduğu, yıllık izinlerin kullandırıldığı veya fesihle ücrete dönüşen karşılığının ödendiği ispat yükü üzerinde olan davalı tarafça muteber belgelerle ispat edilemediğinden, bilirkişi raporu doğrultusunda hesaplanan izin ücreti alacağının, 2010 yılı Şubat ayına ilişkin 19 günlük ücretinin davacıya ödendiğinin davalı tarafça imzalı ücret bordrosu, tediye makbuzu ve banka hesap özeti gibi bir belge ile ispat edilemediğinden ücret alacağı talebininin, tanık beyanları dışında fazla çalışma sürelerini belirlemeye elverişli bir bilgi ve belge sunulmadığından davacı tarafın iddiası ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; davacının aylık dönemde yaz haftalarında 13 saat, kış haftalarında 18 saat toplamda yılda 546 saat çalıştığı tespit edilerek yapılan hesaplamaya göre belirlenen fazla çalışma ücreti alacağının, dinî bayramlar dışında tüm ... ... ve genel tatil günlerinde çalıştığı tespit edilerek yapılan ... ... ve genel tatil alacağının, davacı tarafın iddiası ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacının hafta tatillerinde çalıştığı kabul edilerek bilirkişi raporu ile hesaplanan hafta tatili alacağının hüküm altına alınmasına, davacı vekilince her ne kadar işçilik alacakları yönünden yeniden ıslah dilekçesi sunulmuş ise de 6100 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ve madde gerekçesinden anlaşılacağı üzere aynı davada ıslaha bir kez başvurulabileceğinden 23.07.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile bağlı kalındığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvurusunda; bozma sonrası yapılan yargılama aşamasında sundukları ıslah talebinin kabul edilmemesinin hatalı olduğunu, zira alınan bilirkişi raporu tarihinde saklı tutulan haklar için ek dava açma süresinin sona erdiğini; ... sözleşmesinin fesih tarihinin 19.02.2010, dava tarihinin 03.05.2010 olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun ise 29.09.2021 tarihli olduğunu, dolayısıyla hükme esas alınan bilirkişi raporunun tanzimi tarihinde tüm işçilik alacakları için ek dava açma süresinin zamanaşımına uğradığını, davacı işçinin hakları koruma adına yeniden ıslah talebinde bulunmaktan başka bir yol ve çaresi bulunmadığını, yargılamanın bu kadar ... sürmesi ve Yargıtay bozma kararında sonra alınan bilirkişi raporuna karşı fark alacaklarımız için ek dava açmak için sürenin zamanaşımına uğramasında davacı işçinin kusurunun bulunmadığını, hüküm altına alınan alacakların tamamına davacının haksız olarak işten çıkartıldığı tarihten itibaren en yüksek banka faizine hükmedilmesi gerektiğini, davalı işveren lehine vekâlet ücreti kısmı yönünden bozma öncesi kararın kesinleştiğini ve kesinleşen bu kısım bakımından davacı müvekkili lehine usuli kazanılmış hak söz konusu olduğunu, buna rağmen bozma sonrası verilen işbu kararda ise davalı işveren lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının ikinci kez ıslah yoluna başvurup başvuramayacağı, hüküm altına alınan alacakların faiz başlangıç tarihlerinin doğru belirlenip belirlenmediği ile yargılama giderlerinin tayini konularına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası ve aynı Kanun'un 176 ncı maddesi.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32, 41 ve 46 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
10.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.