Logo

9. Hukuk Dairesi2023/4172 E. 2023/8068 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücretleri alacağı ile kıdem tazminatı talepleri ve davalının zamanaşımı ve ödemelerin yapıldığı iddialarının değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının fazla çalışma sürelerinin ve ulusal bayram/genel tatil günlerinde çalışıp çalışmadığının her bir işyeri için ayrı ayrı tespit edilmesi, tanık beyanlarının bu kapsamda değerlendirilmesi ve Ayvalık dönemine ilişkin çalışma saatlerinin doğru tespiti gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkette 11.12.2006 -21.12.2016 tarihleri arasında kesintisiz olarak farklı şubelerde çalıştığını ve en son Ayvalık Mağazası işyerinde mağaza müdürü olarak çalışırken iş sözleşmesini ücret alacakları ödenmediğinden haklı nedenle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil, yıllık izin ücret alacakları ile ödenmeyen prim alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, davacının üst düzey çalışan konumunda olduğundan çalışma saatlerini kendisinin ayarladığını, davacının ücretinin fazla çalışmayı da kapsayacak şekilde ayarlandığını, davacının ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalışmak zorunda olan personelden olmadığını, yıllık izinlerini kullandığını kullanmadığı kısmın ise ücret olarak kendisine ödendiğini ve ödenmeyen ücret alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ödenmeyen fazla çalışma ve ulusal ... ve genel tatil ücret alacaklarının bulunduğu ve bu nedenle iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği, ödenmeyen yıllık izin ücretinin ise bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının üst düzey yönetici konumunda olduğundan çalışma saatlerini kendisinin belirleyebilecek nitelikte olduğunu, fazla çalışmayı kabul anlamına gelmemek üzere salt davacı tanık beyanlarına göre hesaplama yapılmasının kabul edilemeyeceğini, fahiş bir çalışma süresi hesaplandığını, hesaplamaların hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının ödemesi yapılan ulusal ... ve genel tatil günleri dışında karşılığını alamadığı ulusal ... ve genel tatil ücreti alacağı bulunmadığını, davacının haklı fesih nedeni bulunmadığından kıdem tazminatına hak kazanmadığını, ıslah tarihinden geriye doğru 5 yıllık alacakların zamanaşımına uğradığını, ıslah edilen tutarlara ıslah tarihinden faiz işletilmesi gerekirken fesih ve dava tarihinden faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının üst düzey yönetici olarak çalışmadığı, fazla çalışma yaptığını ispat ettiği, karşılıklarının ödendiğinin işveren tarafından ispat edilemediği, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal ... ve genel tatil ücretinin belirsiz alacak davası olarak açıldığı, arttırım dilekçesine karşı zamanaşımı def'inin nazara alınmamasının ve dava tarihinden itibaren faizin başlatılmasının bu nedenle yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık davacının fazla çalışma ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacağının ispatı ve bu bağlamda iş sözleşmesini haklı nedenle feshedip etmediği ile zamanaşımı ve faiz başlangıcı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 ... maddesi, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32, 34, 41, 44, 47 ve 63 üncü maddeleri ile 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

3. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

4. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönünde ihtirazı kaydının bulunması hâlinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı hâlde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazı kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.

5. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dâhilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

6. Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta ve genel tatili alacaklarının ispatında salt davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte yan olgularla desteklenmesi durumunda davalıya karşı davası olan tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, iş müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar yan olgular olarak değerlendirilebilir.

7. Somut olayda, dava dilekçesi içeriği ve dosyada yer ... bilgi ve belgelere göre davacının davalı Şirkete ait İzmir, Tarsus, Konya, ..., Ayvalık gibi farklı şubelerde çalıştığı, davacı tanıklarından M.T'nin davacıyla birlikte Konya Şubesinde çalıştığı, A.K.'nin davacıyla birlikte Tarsus ve Konya Şubelerinde çalıştığı, R.K' nin ise davacıyla birlikte en son çalıştığı şube olan Ayvalık Şubesinde çalıştığı anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanık beyanlarına göre haftada 6 ... 08.00-20.00 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenme ile davacının 18 saat fazla çalışma yaptığı, ayda 2 hafta ise bu çalışmaya ek olarak 1 ... ara dinlenmesi hariç 13 saat çalışarak 20,5 saat fazla çalışma yaptığı ve dinî bayramların 2 günü ile diğer ulusal ... ve genel tatillerde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davacının farklı şubelerde çalıştığı ... olduğundan bilirkişice davacının tüm çalışma dönemini kapsar şekilde fazla çalışma ve ulusal ... ve genel tatil ücretinin aynı şekilde hesaplanması hatalı olmuştur. Mahkemece yapılacak iş; davacının hangi şubede hangi tarihler arasında çalışarak, haftada ne kadar fazla çalışma yaptığının ve ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalıştığının ayrı ayrı tespiti ile tanıkların davacı ile birlikte aynı şubede ortak çalışma dönemleri ile sınırlı olarak belirlenen tarih aralıkları için hesaplama yapmaktır.

8. Davacı tanıklarından R.K'nin davacıyla birlikte Ayvalık Şubesinde çalıştığı anlaşılmakla, tanık davacının 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığını beyan etmiş ve devamında envanter çalışmaları ve beklenmeyen durumlarda bu saatlerin dışında çalışma olduğunu belirtmiş ise de 18.00'den sonraki çalışmaya dair hesaplama yapmaya elverişli olacak şekilde tanık beyanında netlik bulunmamaktadır. Dosya içeriğindeki bilgi ve belgeler ile tanık beyanı dikkate alındığında davacının Ayvalık dönemine ilişkin çalışma saatlerinin 08.00-18.00 arasında olduğunun kabulünün dosya kapsamına daha uygun düşeceği anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca davacının Ayvalık Şubesinde haftanın 6 günü 08.00-18.00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenme ile çalıştığı, buna göre haftalık 9 saat fazla çalışma yaptığının kabulü ile fazla çalışma alacağının hüküm altına alınması gerekli iken yazılı şekilde sonuca gidilmesi de ayrıca hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.