"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/3409 E., 2022/2263 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 5. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/86 E., 2021/264 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, davacının ... Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri (... Sağlık-...) Sendikası üyesi olduğunu, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir ... fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini ancak davalı tarafından 01.01.2019 tarihinden itibaren eksik ödeme yapıldığını iddia ederek ödenmeyen ücret farkı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak davacının ücretinin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacı ile davalı İdare arasında işçinin asgari ücretin % fazlasını almasını gerektirir ... sözleşmesi bulunmadığını, davacı tarafça talep edilen faiz oranına ve faiz başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ve davalı Bakanlık arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinde davacının ücretinin her ay asgari ücretin belirli bir ... fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının ücretlerinin Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre eksiksiz ödendiğini, davacının daha fazla ücret alması gerektiğine ilişkin iddiasının dayanaksız olduğunu, davacının yapılan ödemelere karşı herhangi bir itirazının bulunmadığını, davacıya her ay ilgili bordro kapsamında yapılan ödemelerin bilirkişi raporunda belirtilenlerden daha fazla olması sebebiyle hesaplamalarda hata bulunduğunu, davacının ücretinde indirime gidilmediğini savunarak davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında imzalanmış belirsiz süreli ... sözleşmesi ile uygulanan toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri dikkate alındığında, davalı tarafından taraflar arasındaki ... ... sözleşmesine aykırı ödeme yapılması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince ödenmeyen fark alacakların kabulüne ilişkin değerlendirmenin yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle başvurunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafın fark ücret talepli açmış olduğu önceki tarihli davasının daha önce kesin hükme bağlanmış olmasının, aynı talepli işbu davanın açılmasına engel teşkil eden bir dava şartı niteliğinde olup olmadığı hususundadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (i) alt bendi, 303 üncü maddesi, 311 ... maddesi, 369 ve 371 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1. 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (i) alt bendinde, aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması da dava şartları arasında sayılmıştır. Bu hükme göre dava konusu uyuşmazlık hakkında kesin hüküm bulunuyorsa aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı dava sebebine dayanılarak ... bir dava açılamaz.
2. Kesin hüküm itirazı davanın her aşamasında ileri sürülebilir ve mahkemenin de davanın her aşamasında kesin hükmün varlığını kendiliğinden gözetip davayı kesin hüküm bulunduğu (dava şartı yokluğu) gerekçesiyle reddetmesi gerekir. Yine kesin hüküm itirazı mahkemede ileri sürülmemiş olsa dahi ilk defa Yargıtayda (temyiz veya karar düzeltme aşamasında) ve dahası bozmadan sonra da ileri sürülebilir ve tarafların iradesine de bağlı olmayan mutlak bir etkiye sahiptir. O nedenle kesin hükmün varlığının, yargılamanın bir kesiminde nazara alınmamış olması diğer bir kesiminde ele alınmasını engellemez (... ..., Hukuk Muhakemeleri Usulü, C. V, Altıncı Baskı, 2001, s. 4980 vd.).
3. Kesin hükmün varlığı için, her iki davanın taraflarının dava sebeplerinin ve ilk davadaki hüküm fıkrası ile diğer davadaki talep sonucunun aynı olması gerekir. Hüküm fıkrası ile talep sonucu aynı olmadığı takdirde, kesin hükümden söz edilemez.
4. Somut olayda, davacı daha önce ücretinin eksik ödendiği gerekçesiyle 14.02.2021 tarihinde alacak davası açmış ve ... 5. ... Mahkemesinin 2022/261 Esas numaralı dosyasında görülen davada Mahkemece bozma kararına uyularak 07.12.2022 tarihinde dava konusu fark ücret alacağının kabulüne karar verilmiş, verilen karar Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 02.05.2023 tarih ve 2023/3288 Esas, 2023/6398 Karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmiştir. Davacı 24.02.2021 tarihli işbu dava ile yeniden aynı alacağının davalıdan tahsiline dair talebini yinelemiştir. Davacının ilk davada talep ettiği fark ücret alacağı talebinin kabul edilmesi ve kararın kesinleşmesi karşısında dava konusu fark ücret alacağı yönünden kesin hüküm oluşmuştur.
5. Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, inceleme konusu dava yönünden İlk Derece Mahkemesince kesin hüküm sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.....2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.