"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1992-2016 tarihleri arasında davalı Şirkete ait yurt dışı işyerlerinde elektrik formeni olarak çalıştığını, en son aylık ücretinin net 2.200,00 USD olduğunu, davacının Davalı Şirketin yurt dışı şantiyelerinde çalışması nedeniyle barınma, ulaşım, ısınma, aydınlatma ve temizlik giderlerinin davalı Şirket tarafından karşılandığını, davacıya günlük 3 öğün yemek verildiğini, davacının haftada 7 ..., ....30-18.30 saatleri arasında çalıştığını, ayrıca çalışanları kamptan şantiye sahasına götüren servislerin saatlerinin de saat ....00 ve 19.10 olduğunu, davacının çoğu zaman belirtilen çalışma saatlerini aşan sürelerde çalıştığını, davacının ... Bayramı ve ... Bayramı'nın ilk günleri dışındaki diğer ... ... ve genel tatil günlerinde çalışmasının sürdüğünü buna rağmen karşılıklarının ödenmediğini, taraflar arasındaki ... sözleşmesinin davalı Şirket tarafından haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, hafta tatili, ... ... ve genel tatil ile fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunarak davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını ve davacının alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 29.02.1992-27.12.1993 ve 02.08.2005-12.11.2015 tarihleri arasında davalı Şirkette aralıklı olarak 2 dönem hâlinde çalıştığı, ilk dönem çalışmasına ilişkin kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin zamanaşımına uğradığı, ikinci dönem çalışmasına ilişkin olarak ise ... sözleşmesinin tazminat ödenmeyecek şekilde sona erdiğinin davalı tarafça ispatlanamadığından davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davacının bütün yıllık izinlerini kullandığı, yıllık izin ücreti alacağının bulunmadığı, davacı tanıkları 02.07.2014 tarihi sonrasında çalışmadıklarından davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil günlerinde çalışma iddiasını ispatlayamadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının ücretinin hatalı belirlendiğini, verilen kararın eksik olduğunu, dosyaya sunulan dilekçelerin bilirkişi tarafından dikkate alınmadığını, bilirkişi raporuna itirazların değerlendirilmediğini, yabancı hukukun uygulanması gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, zamanaşımı def'in değerlendirilmesi gerektiğini, yeniden bilirkişi raporu alınmasına ilişkin taleplerinin reddedildiğini, davalı Şirketin yurt içinde ve yurt dışında inşaat işleri yaptığını, davacının çalışmasının belirli bir ülkede sürekli olarak değil dönemsel olarak farklı ülkelerde olduğunu, bu nedenle işverenin aldığı projeler doğrultusunda ve ... yoğunluğuna göre işçi istihdam ettiğini, proje bazlı işlerde kıdem ve ihbar tazminatı hakkı bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 5718 sayılı Milletlerarası ... Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 27 nci maddesine göre ... sözleşmesi konusunda hukuk seçimi imkânının, ... sözleşmelerinin niteliği gereği ancak işçi lehine ve sınırlı olarak tanındığı, taraflarca hukuk seçiminde uygulanacak hukukun işçiyi koruyan hükümlerinden daha elverişsiz hükümler içermesi hâlinde mümkün olmadığı, somut olayda taraflarca yabancı ülke hukukunun uygulanacağı konusunda bir sözleşme bulunmadığı, işçilik alacaklarından ... ihtilaflarda 5718 sayılı Kanun'a göre hangi ülke hukukunun uygulanacağına ilişkin Yargıtayın emsal kararları nazara alındığında mevcut davada ... hukukunun ve 4857 sayılı ... Kanunu (4857 sayılı Kanun) hükümlerinin uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı tespitinin ve bu alacaklara ilişkin hesaplamanın doğru olduğu, davalı vekilince tanıkların gerçeği söylemediklerine dair ciddi ve inandırıcı delil dosyaya sunulmadığından Mahkemece davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, davacı tarafından ücret iddiasının davacının kıdemi, yaptığı ..., yurt dışı işçisi olması, tanık beyanları ve davacıyla aynı işi yapan işçinin açtığı davada verilen emsal yargı kararı ( Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 05.10.2022 tarihli ve 2022/11720 Esas, 2022/11364 Karar sayılı kararı) dikkate alındığında Mahkemece davacının en son aldığı ücretinin kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, hüküm altına alınan alacakların zamanaşımına uğramadığı gerekçeleriyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, uygulanması gereken hukuk, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, aylık ücretinin miktarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 370 ile 371 ... maddeleri.
2. 5718 sayılı Kanunu'nun 24 ve 27 nci maddeleri.
3. 4857 sayılı Kanun'un 17 nci ve 32 nci maddeleri ile 120 nci maddesi atfıyla mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi. .
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. 5718 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre hukuk seçimi, taraflarca açıkça yapılabileceği gibi zımni olarak da yapılabilir. Yabancılık unsuru taşıyan bir ... sözleşmesinin varlığı karşısında, ... hukukuna göre açılmış bir davada davalı tarafça en geç cevap dilekçesi ile yabancı hukukun uygulanması gerektiği yönünde itirazda bulunulmaması yahut en geç ön inceleme duruşmasında tarafların hukuk seçimi konusunda anlaşmamış olmaları durumunda uyuşmazlığa uygulanacak olan hukukun ... hukuku olarak zımnen seçilmiş olduğunun kabulü gerekir. Buna göre somut uyuşmazlığa ... hukukunun uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.....2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.