"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 06.06.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı adına vekili Avukat ... ... ile davalı adına vekili Avukat ... geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 1995 yılından iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği 30.11.2013 tarihine kadar Trakya Elektrik Üretim ve Ticaret AŞ’de (Trakya Elektrik AŞ) genel müdür yardımcısı unvanı ile çalıştığını, davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ve kendisine sadece ... 2013 ücreti ve yasal tavana göre hesaplanan kıdem tazminatının ödendiğini, davacının en son aldığı ücretin net 12.031,00 USD karşılığı Türk lirası olduğunu, işyerinden ayrılanlara yasal kıdem tazminatı dışında bir ödeme daha yapıldığını, buna göre fiilen ödenen son ücret ve sosyal haklar toplamı üzerinden ve tavanla bağlı olmaksızın, her yıl için 30 günlük ücreti tutarında hesaplanarak tazminat ödendiğini, ancak davacıya yasal tavan üzerinden hesaplanmak suretiyle kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını, Şirket içi uygulama ve politikalar gereği olan ve bugüne kadar Şirketten ayrılanlara ödenen ve davacıya da ödenmesi gereken yasal tavana göre hesaplanan kıdem tazminatı haricinde ödenmesi gereken bedelin ödenmediğini, ayrıca 2013 yılı için hak etmiş olduğu ikramiyesinin de ödenmediğini belirterek ayrılma tazminatı ve ikramiye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iş sözleşmesini kendi isteği ile herhangi bir haklı sebep belirtmeden feshettiğini, davacının Trakya Elektrik AŞ bordrosunda kayıtlandığını, SII Enerji ve Üretim Ltd. Şirketinin dava kapsamında herhangi bir sorumluluğu olmadığını, kıdem tazminatı tavan düzenlemesinin emredici bir düzenleme ve kamu düzeninden olduğunu, tavan dışında her ne ... adı altında olursa olsun tazminat düzenlemesi yapılamayacağını ve aksine sözleşme hükümlerinin geçersiz olduğunu, yıllık prim ödemesinin öncelikle ilgili yılın tamamlanması ve personelin performansı, hedeflere ulaşma ve Şirketin yıl sonu durumu gibi çok çeşitli hususların tamamı birlikte göz önüne alınarak, yönetimin ... taraflı takdiri ve Yönetim Kurulu kararı şartına bağlı olarak yapılabileceğini, buna karşın davacının 2013 yılı sonuna kadar Şirkette çalışmamış olduğunu, 2013 yılına ilişkin olarak kendisinden beklenen performansı yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamına göre davacının 01.01.1995 - 30.11.2013 tarihleri arasında davalı Şirkette çalıştığı, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin emeklilik sebebi ile sonlandırıldığı, mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun (1475 sayılı Kanun) hâlen yürürlükte olan kıdem tazminatına ilişkin 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatlarının yıllık miktarı için en yüksek devlet memuruna bir hizmet yılı için ödenecek azami emeklilik ikramiyesini geçemeyeceği, kıdem tazminatı ödemesinin bu tavanı geçemeyeceği kabul edilmişse de davalı işyerinde görülmekte olan uygulamanın, işçilere emeklilik, askerlik, evlenme veya işveren tarafından ... taraflı fesihlerde kıdem tazminatı tavanı ile bağlı olmaksızın net ücreti üzerinden tazminat ödenmesi yönünde olduğu, nitekim işyerinden daha evvel ayrılan başka işçilere bu ödemenin yapıldığı, dolayısıyla bu uygulamanın artık işyeri uygulaması hâline geldiği, emsal işçilere kıdem tazminatı tavanını aşan miktarda tazminat ödenmekte iken davacıya tavanı aşan miktarda ödeme yapılmaması hâlinde eşit işlem ilkesine aykırılık teşkil edeceği, davacının ikramiye alacağına hak kazandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; kıdem tazminatı tavanının yasal emredici şekilde düzenlendiğini ve işçi yararına olsa da tavanı arttıran ya da tümüyle ortadan kaldıran sözleşme hükümlerinin geçerli olmadığını, bu durumun Yargıtay içtihatları ile de ... olduğunu, davalı Şirketin iç mevzuatına bakıldığında yasal tavan üzerinde kıdem tazminatı ödemesinin önce genel müdürün daha sonra ise Yönetim Kurulunun icazetine tâbi olduğunu, somut olayda genel müdür ve Yönetim Kurulu tarafından verilen herhangi bir onaydan söz edilemeyeceğinden yerel Mahkeme tarafından davacı lehine kıdem tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kıdem tazminatı tavanının kanunda emredici şekilde düzenlendiğini, bu düzenlemenin kamu düzeninden olduğunu, kamu düzeninden olan bu düzenlemenin eşit işlem borcu ilkesinin istisnasını teşkil etmekte olduğunu, Yerel Mahkeme tarafından davacıya kıdem tazminatını aşan miktarda ödeme yapılmaması hâlinin eşit işlem ilkesine aykırılık teşkil edeceğinden bahisle davacı lehine kıdem tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Mahkeme tarafından davacı lehine hükme esas alınan hatalı bilirkişi raporu doğrultusunda ikramiye alacağına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyada mevcut prosedür talimatının A, B ve C maddelerinde, iş sözleşmesinin Şirket tarafından feshedilmesi, emeklilik nedeniyle işten ayrılma hâli ve kişinin kendi isteği ile ayrılması hâlinde kıdem tazminatı hesaplama yönteminin düzenlendiği, kıdem tazminatı tavanı kanunda emredici şekilde düzenlendiğinden işçi yararına da olsa tavanı arttıran hükümlerin geçerli olmadığı, geçmiş dönemde işçilere çıkış tazminatı adı altında bu tür ödemeler yapılmasının da durumu değiştirir nitelikte olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve katılma yoluyla davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; kıdem tazminatı tavanının mutlak emredici bir hüküm olmadığını, mutlak emredici nitelikteki işçiler arasındaki eşitlik ilkesinin yok sayıldığını, dava tarihinden sonra işyerinde çalışmakta olan tüm çalışanlara kıdem tazminatı yükümlülüğünün tavan tanımaksızın en üst fiili ücretler üzerinden ödendiğini, eşit davranılmasını isteme hakkının mutlak hak olduğunu ve bu hakkın sağlanmasının kamu düzeninden olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalı vekili; davacı lehine ikramiye alacağına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacının talep ettiği ikramiye ödemelerinin ilgilinin performansı, hedeflere ulaşma, Şirketin yıl sonu durumu gibi çeşitli hususların tamamı birlikte göz önüne alınarak yönetimin ... taraflı takdiriyle yapıldığını, işyeri ... hâline gelen ikramiye niteliğinde olmadığını, davacının prim alacağı bulunduğu kabul edilse bile 1999 yılından 2012 yılına kadar yapılan tüm prim ödemelerinin ortalaması bulunduktan sonra bir hesaplama yapılması gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kıdem tazminatının hesaplanması ve ikramiye alacağı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri,
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32 nci maddesi ile 120 nci maddesi yollamasıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı Kanun'un “Kıdem tazminatı” kenar başlıklı 14 üncü maddesi,
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalı vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.