Logo

9. Hukuk Dairesi2023/6342 E. 2023/12375 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin ihbar tazminatı, dini bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, fazla mesai ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının miktarı ve ispatı konusunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Fazla çalışma sürelerinin davacı tanıkları beyanları ile ispatlandığı kabul edilmekle birlikte, dinlenen tanıkların beyanları, yapılan işin niteliği ve özellikle davacı tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde işyerinde normal dönemde günlük 12 saat, yoğun dönemde ise 15 saat çalışıldığının tam olarak ispatlanamadığı ve bu hususta yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 47. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/3192 E., 2022/2694 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile asıl davanın kısmen kabulü, karşı davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 13. ... Mahkemesi

SAYISI : 2017/522 E., 2019/494 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince 24.02.2023 tarihli ek karar ile davalı tarafın temyiz harç ve masraflarını kesin süreli muhtıraya rağmen yasal süresi içerisinde yatırmadığı gerekçesiyle kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmiştir.

Ek karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Dosya içeriğine göre Bölge Adliye Mahkemesince temyiz harç ve masraflarının kesin süreli muhtıraya rağmen yasal süresi içerisinde yatırmadığı gerekçesiyle kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmiş ise de kararın ve temyiz harç ve masraflarının yatırılması için muhtıranın davalı vekilliğinden istifa eden ve vekilliği sona eren vekile tebliğ edildiği, bu nedenle tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmakla; 24.02.2023 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılması gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19.09.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ... ile davacı vekili Avukat ... ... duruşmaya katıldılar.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin ...’daki ... projesinde elektrik teknisyeni olarak 01.05.2011-12.10.2017 tarihleri arasında çalıştığını, ücretinin en son net 2.300,00 USD olduğunu, ... sözleşmesinin davalı tarafından feshedildiğini, işyerinde haftada 6 gün hafta içi 08.00-20.00 saatleri arasında çalıştığını, işyerinde resmî açılışlardan önceki 3 ay 08.00-24.00 saatleri arası çalıştığını, bu çalışma dönemlerinde pazar günleri hiç tatil yapılmadığını, diğer pazar günleri ise ayda 2 gün çalışıldığını, söz konusu çalışmaların karşılığının ödenmediğini, 21 günlük yıllık izin alacağı bulunduğunu ileri sürerek ihbar tazminatı, ... bayram ve genel tatil, hafta tatili, fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı- karşı davacı vekili cevap dilekçesinde; davacıya fazladan kullandırılan yıllık izin alacağının davacı karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 30.....2011-09.08.2014 tarihleri arasında ...'da elektrik teknisyeni olarak çalıştığını, bu çalışma dönemine dair hak ve alacakları ödenerek ... sözleşmesinin sonlandırıldığını, akabinde 10.03.2015-12.10.2017 tarihleri arasında ...'da elektrik teknisyeni olarak görev yaptığını, davacının son ücretinin 1.278,00 USD olduğunu, bu çalışma dönemine dair hak ve alacakları ödenerek ... sözleşmesinin sonlandırıldığını, fazla çalışma ücretlerinin de her ay hak edişle birlikte ödendiğini, ileri sürülen çalışma saatlerinin ve şeklinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ... bayram genel tatil ve hafta tatili çalışması yapılmadığını, yıllık izinlerini kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davacı- karşı davalı vekili cevap dilekçesinde; karşı davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı Şirket nezdinde iki dönem çalıştığı, ilk dönem 30.....2011-09.08.2014, ikinci dönem 10.03.2015-12.10.2017 tarihleri arasında çalıştığı, davacıya bir kısım ihbar tazminatı ödemesi yapıldığı, fark ihbar tazminatı alacağı bulunduğu, tanık beyanları, emsal ücret araştırmaları, davacıya yapılan ödemeleri gösterir banka kayıtları ve dosya kapsamı gözetildiğinde; davacının aylık net 2.300,00 USD ücretle çalıştığının ispatlandığı, dava konusu ... bayram ve genel tatil, fazla çalışma ile hafta tatili alacaklarının tanık beyanlarına göre ispatlandığı ancak karşılığının ödendiğinin işverence ispatlanamadığı, 70 gün yıllık izin süresi bulunduğunu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- karşı davacı vekili; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı itirazında bulunduklarını ancak dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, aylık ücretin hatalı tespit edildiğini, davacının ihbar tazminatı alacağı olmadığını, yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil alacakları olmadığını ayrıca yapılan hesaplamaların da hatalı olduğunu, davacının tüm çalışmasının ...'da olduğunu ...'de bulunduğu sırada izinli olduğunu, yurda giriş çıkış kayıtları esas alınarak izinli günler tespit edilerek değerlendirme yapılması gerektiğini, davacıyla birlikte çalışmayan ve menfaat birliği içinde bulunan tanık beyanları ile hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, alacaklara İlk Derece Mahkemesince uygulanan indirim oranının yetersiz olduğunu ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ücret miktarı bakımından tanık beyanları ve emsal dava dosyalarına göre bilirkişinin 1 No.lu seçeneği olarak hazırlanan hesaplamanın esas alınmasının yerinde olduğunu, tespit edilmiş aylık ücret üzerinden fark ihbar tazminatına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram genel tatil alacaklarının dosyadaki delil durumuna uygun ve denetime açık bir şekilde hesaplandığı, dosyadaki delil durumu dikkate alındığında davacı tanıklarının davacıyla menfaat birliği içinde olmalarının başlı başına bir önem arz etmediği, yıllık izin alacağı bakımından davacının 21 günlük izin hakkı bulunduğu, bunun karşılığının ödenmesi gerektiği yolunda açıklama ve talebi olduğu hâlde, İlk Derece Mahkemesince kanıtlanamayan 70 günlük ücret alacağına hükmedilmesinin talebi aşar nitelikte olduğu, indirim oranının %30 olarak uygulanmasının Yargıtay içtihatlarına uygun olduğu, karşı davada davalı-karşı davacı tarafın davacının fazladan izin kullandığını iddia ettiği, dosyaya sunulan deliller arasında davacının yıllık izinlerini kullandığını gösterir izin defteri ya da izin formu gibi yazılı bir belge sunulmamış olduğundan iddiasını kanıtlayamadığı, bu nedenle karşı davanın reddine karar verilmiş olmasının isabetli olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek ayrıca somut olaya ... hukuku uygulanması gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; ücretin miktarı ile ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... bayram genel tatil ücreti ve yıllık izin alacaklarının ispatına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32, 41, 44, 46, 47, 53 ve 63 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre davalı karşı davacı vekilinin aşağıdaki numaralı paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

3. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş ve işyerinden çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

4. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması hâlinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı hâlde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazı kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.

5. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

6. Aynı ispat kuralları hafta tatili ve ... bayram ve genel tatil ücret alacakları için de geçerlidir.

7. Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil alacaklarının ispatında salt davacı ile menfaat birliği içinde bulunan veya işverene karşı davası bulunan tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte başkaca delil ya da olgularla desteklenen bu tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, ... müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar başkaca delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.

8. Somut uyuşmazlıkta dava konusu fazla çalışma alacağı; davacının her 6 aylık dönemin 3 ayında haftanın 6 günü 08.00-20.00 saatleri arasında, ayda iki hafta haftanın 7 günü aynı saatlerde çalıştığı, buna göre haftalık 19,5 saat fazla çalışma yaptığı, diğer 3 aylık dönemde haftanın 6 günü 08.00-23.00 saatleri arasında çalıştığı, ayda iki hafta haftanın 7 günü aynı saatlerde çalıştığı, buna göre haftalık 24,5 saat fazla çalışma yaptığı, ortalama haftalık 22 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplanmıştır.

9. Fazla çalışmanın ispatı konusunda, dosya içerisinde işyerindeki çalışma düzenini gösterir işyeri kayıtları bulunmadığından davacının fazla çalışmalarının davacı tanık beyanlarına göre kabulünde isabetsizlik yoktur. Ne var ki dosya kapsamında dinlenen tanıkların beyanları, yapılan işin niteliği ve özellikle davacı tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; işyerinde normal dönemde günlük 12 saat, yoğun dönemde ise 15 saat çalışıldığının tanık beyanları ile tam olarak ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının haftanın 6 günü 08.00-19.00 saatleri arası ve ayda iki hafta tatilinde de aynı saatlerde çalıştığını ispatladığı kabul edilmelidir.

10. Yukarıda yapılan açıklamalara göre davacının; ispatlanan çalışma düzeni ile kanuni ara dinlenme sürelerine göre ayın iki haftasında haftanın 6 günü çalıştığı ve 15 saat fazla çalıştığı, kalan iki hafta haftanın 7 günü çalıştığı ve 17,5 saat fazla çalışma yaptığı gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Bölge Adliye Mahkemesince verilen 24.02.2023 tarihli ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.