"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının üçüncü kez bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Sağlık Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, Sağlık Bakanlığı Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hemşire olarak çalıştığını, emekliliğinden sonra davalı alt işveren şirketler işçisi olarak 18.02.2002-04.10.2010 tarihleri arasında çalışmaya devam ettiğini, yapılan baskı ve kötü muameleler nedeniyle 04.10.2010 tarihinde işten ayrılmak zorunda bırakıldığını, yıllık iznini kullanma taleplerinin sürekli olarak reddedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık ücreti izin alacağı ve manevi tazminat alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Sağlık Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde; Sağlık Bakanlığının asıl işveren değil ihale makamı olduğunu ve davalı sıfatının bulunmadığını, sorumluluğun davalı Şirketlere ait olduğunu, alt işveren davalı Şirketçe davacının işe izinsiz ve mazeretsiz olarak gelmediğinin tespit edildiğini, durumun tutanak altına alınarak ihtarname keşide edilmek suretiyle işe dönmesinin istenildiğini, ihtara rağmen işe gelmeyen ve mazeret de bildirmeyen davacının iş sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... Sağlık Hizmetleri Bilgi İşlem Otomasyon Gıda Temizlik Turizm Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi (... Şirketi) vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirketin davalı Bakanlıkla aralarındaki sözleşme gereği temizlik hizmeti verdiğini, davacı işçinin asıl işverene ait işyerinde onun emir ve talimatı altında çalıştığını ve bu nedenle talep konusu alacaklardan sorumlu tutulamayacaklarını, davacının mazeretsiz olarak devamsızlık yaptığı için iş sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
3. Davalı Marmara Temizlik Hizmetleri Gıda Bilgisayar Reklam ve Organizasyon Sanayi Ticaret Limited Şirketinin (Marmara Temizlik Şirketi) vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirketin davalı İdare ile hizmet alım sözleşmesi akdettiğini, davacının da bu kapsamda 01.01.2009-19.03.2009 tarihleri arasında asgari ücretle çalıştığını, işin sona ermesi sebebiyle işten ayrılan davacının ara vermeden diğer davalı nezdinde çalışmaya devam ettiğini, dava konusu yapılan alacak taleplerinin haksız ve dayanaksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 23.05.2013 tarihli ve 2011/28 Esas, 2013/253 Karar sayılı kararı ile; davacının hastabakıcılık görevinden alınıp temizlik personeli olarak görevlendirilmek istenmesinin çalışma koşullarında aleyhe değişiklik yarattığı, davacının bu sebeple iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği, fesih sonrası davalı işverence tutulan devamsızlık tutanaklarının ve buna bağlı olarak yapılan feshin hukuki netice doğurmayacağı, davalıların tüm işçilik alacak ve haklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, yıllık izninin kullandırıldığının davalılarca ispat edilemediği gerekçeleriyle kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı taleplerinin kabulüne, ispatlanamayan ve koşulları oluşmayan manevi tazminat talebinin ise reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 02.12.2014 tarihli ve 2013/25583 Esas, 2014/34066 Karar sayılı kararıyla davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının pasif çalışan (emekli) olduğu ve destek primi ödediği ifade edilerek hizmet süresinin tam olarak tespit edilebilmesi için Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) davacının 2002 - 2011 yılları arasındaki dönemde çalıştığı işverenlerin tescil bilgilerinin araştırılması gerektiği belirtilmiş ise de, Mahkemece bu hususta bir araştırma yapılmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğu ve davalı ... Şirketinin cevap dilekçesi içeriğinde işyerini devralan son alt işveren olduğunu kabul etmesi dikkate alındığında davalı Marmara Şirketinin feshe bağlı haklardan olan yıllık izin ücret alacağından sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu ve bu işverenin işçinin kendisine bağlı işyerindeki çalışma süresi ve ücret miktarı ile kıdem tazminatından sorumlu olacağının dikkate alınmamasının hatalı olduğu gerekçeleriyle bozma kararı verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 15.02.2018 tarihli ve 2015/55 Esas, 2018/117 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, davalılardan son alt işveren Marmara Şirketinin davalı Bakanlıkla aynı sorumluluğa sahip olduğu, diğer davalı alt işverenin ise işyeri devri kullarına göre 31.03.2009 tarihinden önceki kendi döneminden sorumlu olduğu belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 15.01.2019 tarihli ve 2018/16351 Esas 2019/943 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece bozma ilâmına uyulmasına rağmen bozma sebebi dikkate alınmayarak devreden davalı Marmara Şirketi devralan olarak değerlendirilip yıllık izin ücreti alacağından sorumlu tutulmasının hatalı olduğu, yıllık izin ücreti alacağından davacının çalıştığı son işveren konumunda olan davalı ... Şirketinin sorumlu tutulması gerektiği, devreden Şirketin kıdem tazminatı alacağı bakımından sorumluluğunun davacı işçinin bu işyerindeki çalışma süresi ve ücret miktarı ile sınırlı olduğunun dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararı bozulmuştur.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 19.08.2021 tarihli ve 2019/319 Esas, 2021/588 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı davalı taraflarca kıdem tazminatının ödendiğinin ispatlanamadığı, Marmara Şirketi yönünden talebin reddi gerektiği, diğer davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğundan davalılar Sağlık Bakanlığı ve ... Şirketinin müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu, davacının yıllık izin ücreti alacağına hak kazandığı, davalılarca yıllık izinlerinin kullandırıldığının ve/veya yıllık izin ücretinin ödendiğinin yazılı delillerle ispatlanamadığı yine bu alacak kalemi yönü ile davalı Marmara Şirketinin feshe bağlı alacaklardan sorumluluğu bulunmadığından talebin reddi gerektiği, diğer davalılar Sağlık Bakanlığı ve ... Şirketinin müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu, şartları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddi gerektiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Sağlık Bakanlığı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairemizin 23.02.2022 tarihli ve 2022/1481 Esas 2022/2234 Karar sayılı kararıyla, davalı Bakanlığın diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek Mahkemece uyulmasına karar verilen Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin önceki iki bozma kararında değinildiği üzere, devreden alt işverenin kıdem tazminatına ilişkin sorumluluğunun, işçiyi kendi çalıştırdığı süre ve devir tarihindeki ücreti ile sınırlı olduğu, bu hususun hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesinde de düzenlendiği, devreden işverenin kıdem tazminatı alacağından kendi dönemi ile sınırlı sorumluluğunun doğması için nezdinde geçen çalışma süresinin bir yıl ve üzerinde olmasının gerekli olmadığı, davalılardan Marmara Şirketinin bu Şirket nezdindeki çalışmanın bir yılın altında kaldığı gerekçesiyle kıdem tazminatından sorumlu tutulmamasının hatalı olduğu, bu davalının davacı işçiyi çalıştırdığı süre ve devir tarihindeki ücretle sınırlı olmak kaydıyla kıdem tazminatı alacağından sorumlu tutulması gerektiği, kabule göre de davalı Sağlık Bakanlığının harçtan muaf olduğunun gözetilmemesinin hatalı olduğu ifade edilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemece Üçüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda, Sağlık Bakanlığı Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hemşire olarak çalışan davacının emeklilik sonrasında Marmara Şirketi nezdinde 01.01.2009-19.03.2009 tarihleri arasında çalışmasının bulunduğu, dosya içerisinde mevcut kayıtların incelenmesi ve davalı ... Şirketinin cevap dilekçesi içeriğinde işyerini devralan son alt işveren olduğunu kabul etmesi dikkate alındığında davalı Marmara Şirketinin devreden işveren konumunda olduğu, Yargıtay bozma kararlarına göre bu Şirketin kıdem tazminatından sorumluluğunun davacının çalıştığı süre ile sınırlı olarak belirlendiği, diğer davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğundan Sağlık Bakanlığı ve ... Şirketinin alacaklardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davalılarca yıllık izinlerinin kullandırıldığının ve/veya yıllık izin ücretinin ödendiğinin yazılı delillerle ispatlanamadığı, davalı Marmara Şirketi yönünden davalının feshe bağlı alacaklardan sorumluluğu bulunmadığından yıllık izin ücreti talebinin reddi gerektiği, davacının şartları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddi gerektiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Sağlık Bakanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Sağlık Bakanlığı vekili temyiz başvurusunda; dinlenen tanıkların davacı ile menfaat birliği içinde olduğunu, zamanaşımı savunmasının dikkate alınmadığını, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, müvekkili İdarenin talep konusu alacaklardan dolayı herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, zira Bakanlığın asıl işveren olmayıp ihale makamı konumunda olduğunu, işin bir bölümünde bizzat işçi çalıştırmayıp işi bölerek ihale etmek suretiyle hizmet satın alan iş sahibinin ihale makamı olduğundan asıl işveren olmadığını, teknik şartnameye göre işine son verilmesi kararlaştırılan işçilerin her türlü hukuki haklarının ve tazminatlarının yüklenici firma tarafından karşılanacağının belirtildiğini, 15 Ekim 2006 tarihli ve 26320 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Kamu İhale Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'in 6 ncı maddesi gereğince ihale dökümanları kapsamında yaklaşık maliyet hesaplarında genel giderler başlığı altında %3 oranındaki tutar kıdem tazminatı, amortisman, işyeri hekimliği ücreti, oryantasyon eğitim gideri, sözleşme giderleri vb. maliyet unsurlarının içinde hesaplanıp yaklaşık maliyet içinde yer aldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalılardan Marmara Şirketinin kıdem tazminatından sorumluluğu, davalı Bakanlığın yargı harçlarından muafiyetine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 6 ncı maddesi, mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı Sağlık Bakanlığı, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13 üncü maddesinin (j) bendi gereğince harçtan muaf olup, bu husus bozmaya da konu edilmiş ve davalı Sağlık Bakanlığı'nın harçtan muaf olduğu gözetilmeden, yargılama harcı ile yükümlü tutulması ve yatırılmış harcın diğer yargılama giderlerine katılıp oranlanarak kabul red oranına göre paylaştırılmasının hatalı olduğu belirtilmiştir. Buna rağmen Mahkemece yasal düzenleme ve bozma ilâmı dikkate alınmaksızın, davalı Sağlık Bakanlığı aleyhine harca hükmedilmesi isabetsiz olmuştur.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün, 6100 sayılı Kanunu'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayıl Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca düzelterek onanması uygun bulunmuştur.
V. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davalı Sağlık Bakanlığının diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı Sağlık Bakanlığının Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile, Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının (9) numaralı bendinin hükümden tamamen çıkartılarak yerine;
“Davacı tarafından yapılan 653,00 TL yargılama giderinden, kısmen kabul ve ret oranına göre belirlenen 463,21 TL'nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Ddavalı Sağlık Bakanlığı harçtan muaf olduğundan, davacı tarafça ödenen 18,40 TL başvuru harcı, 50,50 TL peşin harç ve 104,50 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 173,40 TL harcın, davalı ... Şirketinden alınarak davacıya verilmesine,” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
03.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.