Logo

9. Hukuk Dairesi2023/6350 E. 2023/11979 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK uyarınca sürekli işçi kadrosuna geçen davacıya ödenmesi gereken ücret miktarının tespiti ve buna bağlı olarak fark ücret ve fark ilave tediye alacaklarının olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinde ücretin belirlenme şekli ve Yüksek Hakem Kurulu kararıyla belirlenen toplu iş sözleşmesi hükümleri gözetilerek, davacının kadroya geçiş aşamasındaki ücretinin doğru hesaplandığı ve fark ücret alacağına hak kazanmadığı gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3190 E., 2023/16 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 13. ... Mahkemesi

SAYISI : 2020/439 E., 2022/221 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda ... 13. ... Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Üniversite nezdinde alt işveren işçisi olarak çalışırken 02.04.2018 tarihinde mevcut hakları korunarak kadroya geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, dava tarihi itibarıyla çalışmaya devam ettiğini, hizmet alımı ihalesi ile çalıştığı dönemde ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası üzerinden belirlendiğini, kadroya geçiş sonrası ücretinin rızası alınmaksızın düşürüldüğünü, işçiler kadroya geçirilirken bir kısmına sözleşme imzalatıldığı, ücretin belirlenmesine ilişkin sözleşme hükmünde ücret artışına ilişkin oran kısmının boş bırakıldığını, işçilerin sözleşmeyi müzakere edip değişiklik yapma olanaklarının olmadığını ileri sürerek ücret ve ilave tediye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (696 sayılı KHK) 127 inci maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü maddesinde yer alan düzenleme gereğince hizmet alımı kapsamında çalışanlarının sürekli işçi kadrolarına geçirilmelerinden dolayı kamu maliyesine ek bir yük getirmemesi için sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden geçiş işlemi yapılırken mevcut işyerinin girdiği işkolunda kurulu işyerinden bildirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklarının, bu madde kapsamındaki İdarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin bitimine kadar bu toplu ... sözleşmesinin uygulanması suretiyle oluşan ücret ile diğer malî ve sosyal haklardan fazla olamayacağının düzenlendiğini, davacı işçinin kadroya alınması ile birlikte işverenle imzalanan ... sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranı seviyesinde ücret ödeneceği yönünde herhangi bir sözleşme hükmü öngörülmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 01.04.2018 tarihine kadar davalı Üniversite bünyesinde alt işverenler nezdinde çalıştığı, 696 sayılı KHK ile 01.04.2018 tarihinden itibaren kadroya geçtikten sonra yeni bir ... sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmenin 9 uncu maddesinde "ücret ve diğer sosyal haklar, yürürlükteki Toplu ... Sözleşmesini hükümlerine göre belirlenir ve aylık dönemler itibari ile banka aracılığı ile ödenir." hükmüne yer verilerek davacıya ödenecek ücretin belirlendiği ve davacının buna muvafakat ettiği, davacının ücretinin düzenli olarak arttırıldığı, davacı ile daha önce alt işverenler arasında düzenlenen sözleşmenin davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oranında ücret ödenmesini gerektirmediği, davacının ücret fark alacağı bulunmadığı 01.04.2018 tarihine kadar davalı işveren ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığı, bu dönem için ilave tediye ücret talebinde bulunamayacağı, bu tarihten sonra ise ilave tediye ücretlerinin bordrolara yansıması ve banka hesabına ödenmesi nedeniyle fark ilave tediye ücretinin bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf başvurusunda, KHK gereği kadroya geçiş döneminde kurumlar tarafından farklı işlemler yapıldığını, kadro alımı yapılırken ... ... sözleşmesi tanziminde uygulamada birlik sağlanamadığını, Yargıtayın konuya ilişkin emsal içtihatlarında kadroya geçirilmeden önceki işveren ile yapılan sözleşmelerde işçi lehine olan hükümlerin kadroya geçiş işlemi sonrası da uygulanabileceğinin ifade edildiğini, müvekkili davacının davalı Üniversite nezdinde kadroya alınmadan önce asgari ücretin belirli bir oranda fazlası ücret karşılığı çalıştığını, kadroya alındıktan sonra ücreti tespit edilirken 2019 ve 2020 yıllarında yeni yıl asgari ücretleri üzerine asgari ücretin belirli oranda yüzdesine ilaveten toplu ... sözleşmesi zamlarının da eklenmesi suretiyle ücretinin tespit edilmesi gerektiğini, buna rağmen 2018 yılında son ödenen ücret üzerinden sadece toplu ... sözleşmesi zamları uygulanarak belirlenen ücretin hatalı hesaplanıp eksik olduğunu, müvekkilinin 696 sayılı KHK ve 375 sayılı KHK gereği mevcut hakları korunarak kadroya geçirildiğini, Mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini ve davacı ücretinin tespitinde davalı tarafça uygulandığı iddia olunan zam oranlarının toplu ... sözleşmesine uygun olup olmadığı araştırılmadığı gibi ilave tediye ödemesi yapılıp yapılmadığı konusunda da herhangi bir araştırma yapılmadığını, dava dilekçesinde ücret alacağı olarak talep edilen alacağın sadece aylık ücret tutarından ibaret olmayıp, ikramiye, yol, yemek, öğrenim yardımı, çocuk yardımı, bayram yardımı gibi diğer ücret alacaklarını da kapsadığını, Mahkemece eksik ödenen diğer işçilik alacakları yönünden hiç araştırma yapılmadan karar verildiğini, davalı işveren tarafından ücret ödemesi yapılırken, kanuna aykırı biçimde vergi kesintileri yapıldığını ve bu surette ücretin eksik ödendiğini, davalı İdare uygulamasının 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22 ve 62 nci maddelerine aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek ilk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının hizmet alım ihalesi gereğince asgari ücretin belirli bir oranda fazlası üzerinden ücretlendirme ile çalıştığı, Hukuk Genel Kurulunun konuya ilişkin emsal kararı gereğince davacının Yüksek Hakem Kurulunca karara bağlanan toplu ... sözleşmesi hükmü uyarınca %4'lük artış oranının uygulanacağı ücretinin, asgari ücretin belirli oranda fazlası tutarında ücret olması gerektiğine dair istinaf sebebinin olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine dair karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvurusunda, istinaf başvuru sebeplerini tekrar ederek davanın kabulüne karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK uyarınca sürekli işçi kadrosuna geçen davacıya ödenmesi gereken ücret miktarının tespiti ile buna göre davacının fark ücret ve fark ilave tediye alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 4857 sayılı Kanun'un 22 ve 32 nci maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri,

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile ... ... sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan ... sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen ... sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan ... sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.