"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3192 E., 2023/18 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 13. ... Mahkemesi
SAYISI : 2020/441 E., 2022/223 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Üniversite nezdinde alt işveren işçisi olarak çalışırken 02.04.20218 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, dava tarihi itibarıyla çalışmaya devam ettiğini, hizmet alımı ihalesi ile çalıştığı dönemde ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası üzerinden belirlendiğini, müvekkilinin mevcut hakları korunarak kadroya geçirildiğini, kadroya geçiş sonrası ücretinin rızası alınmaksızın düşürüldüğünü, işçiler kadroya geçirilirken bir kısmına sözleşme imzalatıldığını, ücretin belirlenmesine ilişkin sözleşme hükmünde ücret artışına ilişkin oran kısmının boş bırakıldığını, işçilerin sözleşmeyi müzakere edip değişiklik yapma olanaklarının olmadığını ileri sürerek ücret ve ilave tediye fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında bazı düzenlemeler yapıldığını, anılan KHK'nın 127 nci maddesiyle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü maddede yer alan düzenleme gereğince ve ihaleli hizmet alımı kapsamında çalışanlarının sürekli işçi kadrolarına geçirilmelerinden dolayı kamu maliyesine ek bir yük getirmemesi için, sürekli işçi kadrolarına geçirilenlerden geçiş işlemi yapılırken mevcut işyerinin girdiği işkolunda kurulu işyerinden bildirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal haklarının, bu madde kapsamındaki idarelerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu ... sözleşmesinin bitimine kadar bu toplu ... sözleşmesinin uygulanması suretiyle oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamayacağının düzenlendiğini, davacı işçinin kadroya alınması ile birlikte işverenle imzalanan ... sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranı seviyesinde ücret ödeneceği yönünde herhangi bir sözleşme hükmü öngörülmediğinden haksız davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 01.04.2018 tarihine kadar davalı Üniversite bünyesinde alt işverenler nezdinde çalıştığı, 696 sayılı KHK ile 01.04.2018 tarihinden itibaren kadroya geçtikten sonra yeni bir ... sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmenin 9 uncu maddesinde "Ücret ve diğer sosyal haklar, yürürlükteki Toplu ... Sözleşmesini hükümlerine göre belirlenir ve aylık dönemler itibari ile banka aracılığı ile ödenir." hükmüne yer verilerek davacıya ödenecek ücretin belirlendiği ve davacının buna muvafakat ettiği, davacı ücretinin düzenli olarak arttırıldığı, davacı ile daha önce alt işverenler arasında düzenlenen sözleşme ile davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oranında ücret ödenmesini gerektirmediği, davacının ücret fark alacağı bulunmadığı, 01.04.2018 tarihine kadar davalı işveren ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığı, bu dönem için ilave tediye ücret talebinde bulunamayacağı, bu tarihten sonra ise ilave tediye ücretlerinin bordrolara yansıması ve banka hesabına ödenmesi nedeniyle fark ilave tediye ücretinin bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvurusunda, KHK gereği kadroya geçiş döneminde kurumlar tarafından farklı işlemler yapıldığını, kadro alımı yapılırken ... ... sözleşmesi tanziminde uygulamada birlik sağlanamadığını, Yargıtayın konuya ilişkin emsal içtihatlarında kadroya geçirilmeden önceki işvereni ile yapılan sözleşmelerde işçi lehine olan hükümlerin kadroya geçiş işlemi sonrası da uygulanabileceğinin ifade edildiğini, müvekkili davacının davalı Üniversite nezdinde kadroya alınmadan önce asgari ücretin belirli bir oranda fazlası ücret karşılığı çalıştığını, kadroya alındıktan sonra ücreti tespit edilirken 2019 ve 2020 yıllarında yeni yıl asgari ücretleri üzerine asgari ücretin belirli oranda yüzdesine ilaveten toplu ... sözleşmesi zamlarının da eklenmesi suretiyle ücretinin tespit edilmesi gerektiğini, buna rağmen 2018 yılında son ödenen ücret üzerinden sadece toplu ... sözleşmesi zamları uygulanarak belirlenen ücretin hatalı hesaplanıp eksik olduğunu, müvekkilinin 696 sayılı KHK ve 375 sayılı KHK gereği mevcut hakları korunarak kadroya geçirildiğini, bu durumda kadroya geçmeden önce ödenmekte olan asgari ücretin belli bir oranda fazlası olan ücretinden daha düşük ödenen kısmı talep etmelerinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığını, Mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini ve davacı ücretinin tespitinde, davalı tarafça uygulandığı iddia olunan zam oranlarının toplu ... sözleşmesine uygun olup olmadığı araştırılmadığı gibi ilave tediye ödemesi yapılıp yapılmadığı konusunda da herhangi bir araştırma yapılmadığını, dava dilekçesinde ücret alacağı olarak talep edilen alacağın sadece aylık ücret tutarından ibaret olmayıp ikramiye, yol, yemek, öğrenim yardımı, çocuk yardımı, bayram yardımı gibi diğer ücret alacaklarını da kapsadığını, Mahkemece eksik ödenen diğer işçilik alacakları yönünden hiç araştırma yapılmadan karar verildiğini, davalı işveren tarafından ücret ödemesi yapılırken, kanuna aykırı biçimde vergi kesintileri yapıldığını ve bu surette ücretin eksik ödendiğini, davalı İdare uygulamasının 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22 ve 62 nci maddelerine aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek ilk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı İdarenin yapmış olduğu hizmet alım ihalesi gereğince asgari ücretin belirli bir oranda fazlası üzerinden ücretlendirme ile çalıştığı, Hukuk Genel Kurulunun konuya ilişkin emsal kararı gereğince, davacının Yüksek Hakem Kurulu Kararı ile bağıtlanan toplu ... sözleşmesi hükmü uyarınca uygulanması gereken %4'lük artış oranının uygulanacağı ücretin, kadroya alınmadan önce gerçekleştirilen hizmet alım sözleşmesinin süresi sona ermiş olsa bile uygulanması gerektiğinden, asgari ücretin belirli oranda fazlası olacağına dair hükmü uygulandıktan sonra tespit edilecek ücrete uygulanarak belirlenmesi gerektiğine dair istinaf sebebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine dair karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvurusunda, istinaf başvuru sebeplerini tekrar etmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince eksik inceleme ile karar verildiğini savunarak kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sürekli işçi kadrosuna geçen davacıya ödenmesi gereken ücret miktarının tespiti ile buna göre davacının fark ücret ve fark ilave tediye alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı konularına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde.
3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile ... ... sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:
"...
2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan ... sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen ... sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan ... sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir."
4. 6100 sayılı Kanun'un basit yargılama usulünde "İddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı" kenar başlıklı 319 uncu maddesi şöyledir:
"(1) İddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı dava açılmasıyla;
savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlar."
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.