Logo

9. Hukuk Dairesi2023/6458 E. 2023/11279 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, davalıya borçlu olmadığının tespiti ve davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talebiyle açtığı menfi tespit davasında, mahkemenin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararının temyizi üzerine, Yargıtay’ın kararı.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, dinlenen tanık beyanları ve bilirkişi raporlarına dayanarak davacının borçlu olmadığına ve davalı tarafından kötüniyetli icra takibi yapıldığına dair yeterli ve geçerli deliller bulunduğu sonucuna varmasının isabetli olduğu değerlendirilerek, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

SAYISI : 2016/131 E., 2022/443 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda ... 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.11.2014 tarihli 2014/230 Esas, 2014/545 Karar sayılı kararıyla davanın mutlak ticari dava olduğu gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine ve davanın usulden reddine karar verilmiştir.

... 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı üzerine ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17.04.2015 tarihli ve 2015/25 Esas, 2015/328 Karar sayılı kararıyla Mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde talep hâlinde dosyanın görevli ... ... mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 08.02.2016 tarihli ve 2015/10129 Esas, 2016/1776 Karar sayılı ilâmıyla ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin ilâmından sonra dosya ... 25. ... Mahkemesine gönderilmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkette laboratuvar sorumlusu olarak 2002 yılında çalışmaya başladığını, müvekkilinin ablasının eşinin Şirket ortağı olması sebebiyle bütün çalışanlardan işe başlarken alınan teminat senedinin müvekkilinden alınmadığını, müvekkilinin eniştesinin vefatı üzerine Şirketin diğer ortağı olan davalı tarafından bütün çalışanlardan alındığı gibi müvekkilinden de teminat senedi alınmak istendiğini, müvekkilinin akrabalık ilişkisine güvenerek ve daha sonra iade edileceğinin belirtilmesi üzerine kendisinden istenen bonoyu isim ve imza doldurmak suretiyle verdiğini, boş senet uygulamasının davalı işyerinde teamül hâline geldiğini, davalı hakkında boş senet alınması nedeniyle müvekkili tarafından ve diğer çalışanlar tarafından suç duyurusunda bulunulduğunu, davacının ablası ile davalı arasında hukuki problemler bulunduğunu, savcılık soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporunda takibe konu senette yer alan, kime ödeneceğine ilişkin kaydın başka biri tarafından ve başka bir kalem ile yazıldığının tespit edildiğini, sendin tanzim tarihinin 2011 yılı olduğunu, 2011 yılı Mayıs ayında borç olarak verildiği savcılık soruşturma dosyasında ileri sürülen 4 kg altının değerinin 450.000,00 TL olmadığını ileri sürerek ... 27. İcra Müdürlüğünün 2012/18242 Esas sayılı icra takip dosyasının iptali ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak kaydıyla müvekkili lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı işyerinde bir süre çalıştıktan sonra kendi işini kurmak istediğini bildirdiğini, bu nedenle müvekkilinin davacıya 4 kg altını borç olarak verdiğini ve karşılığında takibe konu senedi aldığını, müvekkili hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, davacının senedin teminat senedi olduğuna dair iddialarının doğru olmadığını, iddialarını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini, davacının senedin boş olarak verildiği ve anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddialarını da yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, senedin farklı kalemle doldurulmuş olmasının taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunun ispatı anlamına gelmediğini, açık poliçe düzenlenmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığını, İcra Mahkemesince davacının itirazlarının reddine karar verildiğini, müvekkilinin, davacının ablası ile arasındaki hukuki ihtilafların dava konusu ile ilgisi bulunmadığını, davacının beyanlarının çelişkili olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yargılama aşamasında dinlenen tanıkların altın işi ile uğraşan işyerlerinde teminat mektubu alınmasının teamül hâline geldiğini beyan ettikleri, alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davacıya borç olarak verildiği iddia edilen paranın davacının işyeri açmak için ihtiyacı olandan çok fazla olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile ... 27. İcra Müdürlüğünün 2012/18242 Esas sayılı icra takip dosyasının iptali ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; cevap dilekçesinde ileri sürdüğü hususlarla birlikte davacının dinlendiği ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/800 Esas sayılı dosyasında "Davacı şirket altın işi üzerinde çalıştığından, birtakım çalışanları işe başladığında kendilerinden senet aldığı doğrudur. Ancak şahsen benden senet istenmedi ben de vermedim." şeklinde beyanda bulunduğunu, davacının savcılık dosyalarında çelişkili beyanlarda bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının ... 27. İcra Müdürlüğünün 2012/18242 Esas sayılı takip dosyasında borçlu olup olmadığının tespiti ve davalı lehine %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilip hükmedilemeyeceğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) "Menfi tesbit ve istirdat davaları" kenar başlıklı 72 nci maddesinin beşinci fıkrası şu şekildedir:

"Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. "

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici üçüncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un dörtyüz yirmi sekizinci maddesi ile dörtyüz otuz dokuzuncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

11.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.