Logo

9. Hukuk Dairesi2023/6787 E. 2023/6442 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacakları davasında, Yargıtay'ın bozma kararına rağmen mahkemenin davacı lehine kazanılmış hakları ihlal edip etmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın ilk bozma kararında fazla mesai alacağının hesabının hatalı olduğuna dair hüküm kurmasına rağmen, yerel mahkemenin bozma sonrası verdiği kararda fazla çalışma alacağının yanı sıra, bozma kapsamı dışında kalan hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarında da davacı aleyhine yeniden hesaplama yaparak usuli kazanılmış hakkı ihlal ettiği gözetilerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya ait işyerinde şoför olarak çalışırken yaptığı fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil günleri çalışma karşılıklarının ödenmediğini iddia ederek fazla çalışma, hafta tatili, bir kısım aylık ücret, ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacıya fazla çalışma karşılıklarının ücreti ile birlikte ödendiğıni, davacının talep ettiği döneme ilişkin ücret alacağının da bankadaki davacı hesabına yatırıldığını, hafta tatilinde yaptığı çalışmaların da aynı şekilde ücreti ile birlikte davacıya ödendiğini, ... ... ve genel tatil günleri çalışma karşılıklarının da aynı yöntemle ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 26.01.2011 tarihli ve 2016/8777 Esas, 2016/6620 Karar sayılı kararı ile; toplanan kanıtlar ve aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak davacının ödenmeyen fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarını ispatlandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 21.03.2016 tarihli ve 2016/8777 Esas, 2016/6620 Karar sayılı kararıyla; davalı tarafça dosyaya işyerindeki çalışma düzenini gösterir puantaj kayıtları ile davacı imzasını taşıyan ve çalışma saatlerini gösteren taşıt emirleri sunulmuş olup fazla çalışma ücreti talebi ile ilgili bu belgelerin dikkate alınması gerekirken soyut anlatımlar içeren tanık beyanları ile denetime elverişli olmayan rapora itibar edilerek fazla çalışma ücreti alacağının yazılı şekilde belirlenmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda 17.05.2018 tarihli bilirkişi raporunun alındığı, raporda; davacının fazla çalışma ücreti alacağının brüt 4.023,11 TL, ... tatili alacağının brüt 116,52 TL, hafta sonu tatili alacağının brüt 376,64 TL olduğunun bildirildiği, somut olayda her ne kadar bozma ilâmında yalnızca fazla çalışmaya değinilmiş ise de bozma ilâmı içeriğindeki "Davalı tarafça dosyaya işyerindeki çalışma düzenini gösterir puantaj kayıtları ile davacı imzası taşıyan ve çalışma saatlerini gösteren taşıt emirleri sunulmuş olup fazla çalışma ücreti talebi ile ilgili bu belgelerin dikkate alınması gerekir." cümlesi gereği incelemeye esas alınan belgeler sonucu tüm alacak miktarları değiştiğinden; Yargıtay bozma ilâmı doğrultusunda denetime ve hükme esas almaya elverişli 17.05.2018 tarihli bilirkişi raporuna itibar olunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; bozma ilâmı kapsamı dışında kalan hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücreti alacakları açısından yeniden hesaplama yapılmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, hükme esas alınan raporda alacaklarının eksik ve hatalı hesaplandığını, davalı tarafından dosyaya sunulan bordroların sonradan hazırlandığını ve içeriğini kabul etmediklerini, bu bordrolarda müvekkilinin imzasının bulunmadığını, müvekkilinin bankaya yatan ücretlerinin ücret alacağı olup bordrolardaki hafta tatili ve ... ... ve genel tatili alacağı ödendiğine ilişkin içeriklerin de doğru olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla çalışma alacaklarının doğru tespit edilip edilmediği ve bozma sonrası verilen kararın davacının usuli kazanılmış hakkının ihlaline sebebiyet verip vermediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (086 sayılı Kanun) 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası,

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 44, 46 ve 63 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılamada hüküm altına alınan alacakların isabetli olup olmadığı, bu bağlamda usuli kazanılmış hakkın ihlaline sebebiyet verilip verilmediğinin açıklığa kavuşturulması gereklidir.

3. Bunun için öncelikle usuli kazanılmış hak kavramına kısaca değinmek gerekmektedir. Bilindiği üzere, 6100 sayılı Kanun'da (keza mülga 1086 sayılı Kanun'da) usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Usuli kazanılmış hak kurumu, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir.

4. Kazanılmış haklar hukuk devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın 2 nci maddesinde açıklanan “... Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir.” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.

5. Anlam itibarıyla, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Örneğin mahkemenin Yargıtay bozma kararına uymasıyla bozma kararı lehine olan taraf bakımından kazanılmış hak doğar.

6. Bir mahkemenin Yargıtay dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda kendisi için o kararda gösterilen biçimde inceleme ve araştırma yapmak ve yine o kararda belirtilen hukuksal esaslar gereğince karar vermek yükümlülüğü oluşur. Bu itibarla mahkemenin sonraki hükmünün bozma kararında gösterilen ilkelere aykırı bulunması usule uygun olmadığından bozma nedenidir.

7. Bozma kararı ile dava usul ve kanuna uygun bir hâle sokulmuş demektir. Bozmaya uyulduktan sonra buna aykırı karar verilmesi usul ve kanuna uygunluktan uzaklaşılması anlamına gelir ki böyle bir sonuç kamu düzenine açıkça aykırılık oluşturur. Buna göre Yargıtayın bozma kararına uymuş olan mahkeme bu uyma kararı ile bağlıdır. Daha sonra bu uyma kararından dönerek direnme kararı veremez; bozma kararında gösterilen biçimde inceleme yapmak ya da gösterilen biçimde ... bir hüküm vermek zorundadır.

8. Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalar çerçevesinde somut uyuşmazlık ele alındığında; Mahkemenin ilk kararı davalının temyizi üzerine fazla çalışma ücreti alacağına hasren bozulmuş, Mahkemece bozma ilâmına uyulmakla da diğer alacak kalemleri yönünden davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bu durumda Mahkemenin bozma ilâmına konu olmayan hafta tatili ile ... ... ve genel tatil alacakları yönünde davacı aleyhine yeniden hesaplama yapıp sonuca gidilmesi usul ve kanuna aykırı olup salt bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.