Logo

9. Hukuk Dairesi2023/6789 E. 2023/5441 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından temyiz edilen kararda, daha önce Yargıtay'ca bozma kapsamı dışında bırakılarak davacı lehine usuli kazanılmış hak haline gelen ücret farkı, giyim yardımı ve sosyal yardım alacaklarına ilişkin hükümlerin, bozmaya uyularak verilen kararda usuli kazanılmış hakka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hakka uygun olarak hüküm kurulduğu ve kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 22.....2022 tarihli ve 2022/7212 Esas, 2022/8154 Karar sayılı ilâmı ile ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin Dairemizin 22.....2022 tarihli bozma ilâmına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıya ait ... Makine Fabrikasında alt işveren işçisi olarak çalıştığını, alt işveren ile davalı arasındaki hizmet alım sözleşmesinin geçersiz olduğunun ve davacının çalışma süresinin başından itibaren davalı asıl işverenin işçisi olduğunun mahkeme kararı ile tespit edildiğini, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, bu çerçevede davacının üyeliğinin sendika tarafından davalıya bildirildiği tarihten itibaren toplu ... sözleşmesinden yararlanma hakkı olduğunu, önceki döneme ilişkin alacakların dava yolu ile tahsil edildiğini, bu defa 23.12.2010 tarihinden dava tarihine kadar olan dönem için ücret farkı, ilave tediye, kıdem zammı, giyim yardımı, sosyal yardım, aile yardımı ve ... ikramiyesi alacaklarının toplu ... sözleşmeleri gereği ödemelerin yapılması gereken tarihlerden itibaren işleyecek en yüksek işletme kredisi faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davacının ihale ile ... ... şirket işçisi olduğunu, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davalı asıl işveren ile yüklenici Şirket arasında muvazaa bulunmadığına dair kesinleşmiş Mahkeme kararları bulunduğunu, davacının ihale yoluyla anahtar teslimi ... ... Şirketin işçisi olup, toplu ... sözleşmesinin kapsamına giren işyerinin işçisi olma şartının gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 23.01.2018 tarihli ve 2015/1216 Esas, 2018/17 Karar sayılı kararıyla; toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 08.10.2019 tarihli ve 2018/1868 Esas, 2019/2261 Karar sayılı kararıyla; istinaf dilekçesinde bildirilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda davanın kısmen kabulüne dair İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 02.02.2021 tarihli ve 2020/4964 Esas, 2021/3086 Karar sayılı ilâmı ile; Mahkemece her ne kadar alacaklara temerrüt tarihi olan 04.11.2010 tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmiş ise de davacının dava dilekçesindeki talebinin hüküm altına alınacak alacaklara toplu ... sözleşmesinde belirlenen temerrüt tarihlerinden itibaren faiz uygulanması yönünde olduğu, davacının bu talebi aşılarak talepten başka birşeye karar verilmesinin yerinde olmadığı, ayrıca dosya kapsamına göre 04.11.2010 tarihinin davacının sendika üyeliğinin işverene bildirildiği tarih olup bu tarihin eldeki dava yönünden temerrüt tarihi olarak kabulünün de mümkün olmadığı, hâl böyle olunca talep aşılarak ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde faize hükmedilmesinin yerinde görülmediği, diğer taraftan Mahkemece bilirkişi raporunda hesaplanan her bir alacak kalemi ile ilgili olarak toplu ... sözleşmesinde açık ve kesin bir ödeme tarihi öngörülüp öngörülmediği bakımından da araştırma yapılmadığı, bu itibarla öncelikle davacının talebi ile bağlı kalınmak kaydı ile toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar için toplu ... sözleşmesinde ödeme günü öngörülüp öngörülmediğinin her bir alacak yönünden ayrı ayrı netleştirilmesi gerektiği, toplu ... sözleşmesinde temerrüt tarihi olarak kabul edilebilecek bir tarih bulunması hâlinde bu tarihe göre faiz başlangıcının belirlenmesi gerektiği, böyle bir temerrüt tarihinin bulunmaması hâlinde faiz başlangıç tarihinin dava ve ıslah tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasına ve dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 18.01.2022 tarihli ve 2021/194 Esas, 2022/7 Karar sayılı kararıyla; bozma ilâmına uyularak alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 22.....2022 tarihli ve 2022/7212 Esas, 2022/8154 Karar sayılı ilâmı ile davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş ve bozma ilâmından önce Mahkemece verilen kararda brüt 65.065,67 TL ücret farkı alacağı, brüt 509,38 TL giyim yardımı alacağı ve brüt 9.177,52 TL sosyal yardım alacağının hüküm altına alındığı, kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce hükmedilen alacaklara uygulanacak faizin başlangıcı yönünden bozma kararı verildiği, ücret farkı, giyim yardımı ve sosyal yardım alacaklarında hüküm altına tutarların bozma ilâmında bozma kapsamı dışında bırakıldığı ve davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu, bozma ilâmına uyulmasına karar veren Mahkemece davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hakka aykırı olarak brüt 54.280,44 TL ücret farkı, brüt 451,64 TL giyim yardımı ve brüt 9.155,34 TL sosyal yardım alacağının hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Dairemizin bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, davanın husumetten reddi gerektiğini, karar gerekçesinin yetersiz olduğunu, ihale konusu işte muvazaanın söz konusu olmadığını, davacı işçinin toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir alacağı bulunmadığını, Yargıtay içtihadında bazı alacak kalemlerinin bozma konusu olmaması sebebi ile usuli kazanılmış hakka dönüştüğü ve bu kalemler hakkında bozma kararı verilmediği şeklindeki gerekçenin kabul edilemez olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava dilekçesiyle talep edilen kısımların gerekçeli karara eklenerek faizlerin dava tarihinden itibaren başlatılması gerektiğini, alacak kalemlerinin toplamında ve temerrüt tarihlerinin başlangıcında hata yapıldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu ücret farkı, giyim yardımı ve sosyal yardım alacakları yönünden ilk bozma ile oluşan usuli kazanılmış hakka uygun karar verilip verilmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun ilgili hükümleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.