Logo

9. Hukuk Dairesi2023/687 E. 2023/3074 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, hafta tatili, dini ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödenip ödenmediği noktasında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dayandıkları belgeler, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun bulunan bölge adliye mahkemesi kararının temyizen incelenerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1719 E., 2022/2642 K.

DAVA TARİHİ : 04.07.2017

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri

İLK DERECE MAHKEMESİ : Edremit 1. Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

SAYISI : 2017/442 E., 2020/39 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 28.02.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat ...ile davalı vekili Avukat ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerlerinde 2008 yılının Şubat ayında çalışmaya başladığını, 31.01.2017 tarihine kadar kesintisiz ve aralıksız çalıştığını, ... sözleşmesinin işveren tarafından haksız feshedildiğini, ücreti net 11.000,00 TL olmasına rağmen resmî kayıtlarda kazancı düşük gösterilerek elden ödeme yapıldığını, 27.03.2014 tarihinde emekli olduğunu ancak çalışmaya devam ettiğini, emekli olduğu tarihe kadar olan ihbar ve kıdem tazminatının ödendiğini, bunun dışında herhangi bir işçilik alacağının ödenmediğini, sabah 09.00-09.30 saatleri civarında çalışmaya başlayıp kışın 19.00-19.30, yazın 22.00-23.00 saatlerinde işten çıktığını, yaz döneminde ve özel misafirler, üst düzey yönetici ve icra kurulu geldiğinde 24.00'e kadar çalışmasının sürdüğünü, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatilleri çalışarak geçirdiğini, yıllık izin hakkını da kullanamadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirket ve Şirketle organik bağı olan kuruluşlarda 2008 yılının Şubat ayından 31.01.2017 tarihine kadar çalıştığını, 2012 yılından işten çıkıncaya kadar Güre tesislerinde genel müdür olarak görev yaptığını, son ücretinin brüt 3.852,77 TL olduğunu, 21.04.2014 tarihinde emeklilik nedeni ile o güne kadar hak etmiş olduğu yıllık izin bedeli, Mart ayı ücreti olmak üzere toplam 17.630,79 TL ödendiğini, aynı şekilde 23.05.2014 tarihinde kıdem ve ihbar tazminatı için de 20.809,28 TL ödendiğini ve Nisan ayı ücreti olan 3.642,37 TL ile toplamda 24.451,65 TL'nin davacının hesabına yatırıldığını, aynı şekilde sonradan çalıştığı dönem için de brüt ücreti üzerinden hesapladıkları kıdem ve ihbar tazminatını ödemeye hazır olduklarını, davacının tesisin en üst düzeyde çalışanı olarak görev yaptığını ve tüm işçilerin genel müdür olan davacıya bağlı olduğunu, davacının oldukça yüksek ücret aldığı dikkate alındığında kendisine fazla çalışma yapması, tatilde çalışması gibi bir talimat verilmesinin de mümkün olmayacağını, giriş çıkış kaydına da tâbi tutulmadığını, çalışma saatlerini kesinlikle kendisinin belirlediğini, tüm fazla çalışmalarının bordroya yansıtıldığını, hafta tatili ile dinî ve millî bayram çalışmalarının bordroda gösterilip ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ispat yükü üzerinde olan davalı işveren tarafından davacının ... sözleşmesinin kıdem tazminatına hak kazandırmayacak şekilde haklı nedenle feshedildiğinin ispat olunamadığı, davalı tarafça cevap dilekçesinde davacıya yapıldığı iddia edilen ödemelerin ispatına ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı ancak davacı tarafça dava dilekçesinde 27.03.2014 tarihine kadar olan çalışmalar yönünden kıdem ve ihbar tazminatının ödendiğinin beyan edildiği, bilirkişinin raporunda bu sürelerin hesaplama dışında tutulduğu, davacının ... bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığını taraf tanıklarının beyanları ile ispatlandığı, davacının haftanın yedi günü çalıştığının anlaşıldığı, yıllık iznin kullanıldığının veya fesihten sonra yıllık izin karşılığı ücretin ödendiğinin davalı tarafından ispat edilemediği, somut olayda dinlenen tanık beyanları ve dosya içerisinde bulunan diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde, davalı Şirketin merkezinin ...'da bulunduğu, davacının çalıştığı süreler içerisinde 2012 yılı öncesinde şirket merkezinde çalıştığı, 2012 yılı ve sonrasında davalı Şirkete ait Edremit'te bulunan işletmesinde üst düzey yönetici genel müdür olarak çalıştığı, davacıya görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödendiği, davacının genel müdür olarak çalıştığı dönemde aynı yerde davacıya görev ve talimat veren yönetici veya şirket ortağının bulunmadığı, bu dönemde Şirket yöneticileri tarafından fazla çalışma yapması yönünde davacıya açık bir talimat verildiğinin davacı tarafça ispat edilemediği, davacının genel müdür olarak çalıştığı dönemlerde görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil alacakları bakımından davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, bu nedenle alacakların zamanaşımına uğramayacağını, yine bu alacaklar bakımından faiz başlangıç tarihinin dava tarihinden itibaren olması gerekirken ıslah tarihinden itibaren karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, davacının fazla çalışma ücretine hak kazandığını, alacak kalemlerine %30 oranında indirim yapılmasının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; bordrolarda belirtilen miktar haricinde hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatı ücretlerinin hatalı olduğunu, davacının üst düzey yönetici olması nedeniyle yıllık izin kullandığına dair belge bulunmadığını, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil alacaklarının da davacının üst düzey yönetici olduğu dikkate alınarak hüküm altına alınmaması gerektiğini, ihbar tazminatı hariç diğer alacak kalemleri yönünden en yüksek mevduat faizi üzerinden karar verilmesini kabul etmediklerini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraf tanıklarının davacının otel müdürü olduğunu, işçi alma ve çıkarma yetkisinin bulunduğunu beyan ettikleri, davacının işyerinin tamamını sevk ve idare yetkisinin bulunduğu, işveren vekilinin mesaisini kendisinin belirlediği, bu nedenle fazla çalışma talebinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, tanık beyanları ve özellikle davacı tanığı olan Ö.S.'nin hâlen davalı yanında çalıştığı dikkate alındığında bu tanığın beyanı, davacının mesleki kıdemi, yaptığı işin niteliği dikkate alındığında, davacı tarafından iddia olunan ücret üzerinden değerlendirme yapılmış olmasının yerinde görüldüğü, davacının hak kazandığı yıllık ücretli iznin kullandırıldığının ya da ücretin ödendiğinin işveren tarafından ispatlanamadığı, davalı tarafından sunulan ücret bordroları, dinlenen taraf tanıklarının beyanlarına göre davacının haftanın 7 günü çalıştığı, hafta tatili ücretinin ödendiğinin davalı tarafından ispatlanamadığı, davacının ... bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasına devam ettiği gerekçesiyle istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının ispatı, hesaplanması ve karşılığının ödenip ödenmediği noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun 8, 17, 41, 44, 46, 47, 59, 63 ve 120 nci maddeleri, mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalı vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.