"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/4667 E., 2023/65 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. ... Mahkemesi
SAYISI : 2022/174 E., 2022/967 K.
BİRLEŞEN DAVA MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi
SAYISI : 2022/775 E., 2022/855 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun kabulü ile davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Kaldırma kararı sonrasında İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılamada, alacak davasına ilişkin olarak 24.10.2022 tarihli karar ile asıl dava ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından 01.11.2022 tarihli ek karar ile davacının tespit talebinin reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin 24.10.2022 tarihli kararının taraf vekilleri tarafından, 01.11.2022 tarihli ek kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
İlk Derece Mahkemesi tarafından kabul edilen ve davalı tarafça temyize konu edilen miktar 13.770,52 TL olup bu miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacının davalının değişen alt işverenleri nezdinde 02.....2012 tarihinde yol çalışmalarında işçi olarak çalışmaya başladığını, ... sözleşmesinin işverence haksız şekilde sona erdirildiğini, davacının alt işveren işçisi olarak gösterilmek suretiyle işyerinde yürürlükte bulunan toplu ... sözleşmesinin kapsamı dışında tutulmaya çalışıldığını, daha önce muvazaa tespitine ilişkin açılan olarak 544 işçi tarafından açılan davada, ... 6. ... Mahkemesinin 2012/100 Esas, 2012/964 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiğini ve söz konusu kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2013/805 Esas, 2013/1031 Karar sayılı kararı ile onandığını, ayrıca davacının ödenmeyen işçilik alacakları bulunduğunu ileri sürerek davacının baştan itibaren davalı ... Müdürlüğünün işçisi olduğunun tespiti ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti, fark ücret, ücret zammı alacakları, ilave tediye ücreti, kar mücadelesi zammı, ekip başılık zammı, vardiya zammı, yemek ve koruyucu madde bedeli, iyileştirme alacağı, hizmet primi, sosyal yardım, yıpranma ödeneği alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili 12.11.2020 tarihli birleşen davaya ilişkin dava dilekçesinde; asıl dava dilekçesindeki gerekçelerini tekrar ederek söz konusu dosya kapsamındaki bilirkişi raporunda hesaplandığı şekilde bakiye kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti, ilave tediye alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı vekili asıl davaya ilişkin cevap dilekçesinde; müvekkili Kurumun ihale makamı olduğunu, davanın husumetten reddi gerektiğini, ayrıca davacının sendika üyeliğinin davalı Kuruma bildirilmediğini bu sebeple muvazaa kabul edilse dahi davacının toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı vekili birleşen davaya ilişkin cevap dilekçesinde; davacı tarafça talep konusu ile aynı olan ve daha önceden açılmış hâlen devam eden ve henüz kesinleşmemiş birden fazla dava olduğundan derdestlik dava şartı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, müvekkili kurumun ihale makamı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davalı nezdindeki hizmet süresi içindeki çalıştığı işverenler ile davalı arasındaki hizmet alım sözleşmeleri ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 30.03.2022 tarihli 2022/3443 Esas, 2022/4200 Karar sayılı ilâmı dikkate alındığında, davalı ile alt işverenler arasında kurulan ilişkinin muvazaaya dayanmadığı gerekçesiyle toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan alacak taleplerinin reddine; diğer taleplerin ise kısmen kabulüne dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin 01.11.2022 tarihli ek kararında ise davacının baştan itibaren davalının işçisi sayılmasına ilişkin tespit talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; 17.12.2021 tarihinde yapılan keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporunda yapılan işin asıl ... kapsamında olması, davalı Kurumun işçilerinin de aynı işi yapması sebepleriyle muvazaa olgusunun sabit olduğunun belirtildiğini, ayrıca müvekkili davacı ile işyerinde müvekkille aynı işi yapan diğer işçilerin istihdam edildiği firmalarla kurulan hukuki ilişkilerin muvazaalı olduğu yönündeki ... 6. ... Mahkemesinin 2012/100 Esas, 2012/964 Karar sayılı kararının Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2013/805 Esas, 2013/1031 Karar sayılı kararı ile onandığını, davacının baştan itibaren davalının işçisi sayılması talebinin kabulü ile ücret farkı alacağının ve dava konusu sendikal alacakların bu doğrultuda kabul edilmesi gerekirken reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek davanın kabulü istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davanın husumetten reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, ıslah tarihi itibarıyla bir kısım alacakların zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar dosyada alınan bilirkişi heyet raporunda davacının davalı nezdindeki hizmet süresi içindeki çalıştığı işverenler ile davalı arasındaki hizmet alım sözleşmeleri ve şartnameleri incelenerek sözleşmelerin muvazaalı olduğu belirtilmiş ise de hizmet alım sözleşmesinde asıl işverene verilen yetkilerin denetleme yetkisi kapsamında kaldığı, bu kapsamda bir kısım işveren yetkilerinin kullanılmasının muvazaanın varlığını göstermeyeceği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesindeki belirttiği gerekçelere dayanarak ve resen dikkate alınacak nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Kurum ile alt işveren şirketler arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının talep edilen alacaklara hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un mülga 4 üncü maddesi ile 15.07.2018 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 211 inci maddesi, 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde davacı vekili tarafndan ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.