Logo

9. Hukuk Dairesi2023/6991 E. 2023/7517 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının fazla mesai ücretinin hesaplanma yöntemi ve miktarı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uyularak yapılan yargılamada, bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporu ve hesaplamasının hukuka uygun olduğu gözetilerek, davalıların temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalılara bağlı olarak 05.11.2010-24.09.2014 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başladığını, ücretinin 1.780,00 TL olduğunu, 150,00 TL yol yardımı yapıldığını, işyerinde yemek verildiğini, davacının ücretinin 900,00 TL'lik kısmının aylık ücret olarak gösterildiğini, kalan kısmının ise fazla çalışma ve asgari geçim indirimi olarak gösterilerek davacıya ödeme yapıldığını, davacıya aylık ... 31 saat fazla çalışma tahakkuku yapıldığını ve bununla ileride fazla çalışma ödemesinden kurtulmak istendiğini, davacının haftada 6 ..., günde 12 saat çalıştığını, personel eksikliğinde veya diğer arkadaşlarının izinli olduğu dönemde haftada 7 ... çalıştığını, davacının sigorta primlerinin eksik ödenmesi, fazla çalışma, ulusal ... ve genel tatil ücretlerinin ödenmemesi nedenleriyle iş sözleşmesini kendisinin feshettiğini, fesihten sonra davacıya tazminat ve alacaklarının tam olarak ödenmediğini, 14 günlük yıllık izin hakkının bulunduğunu ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma, ulusal ... ve genel tatil, hafta tatili, yıllık izin ücretleri ile eksik ödenen ücret alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davalı Şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, anahtar teslim suretiyle işin verildiğini, bu nedenle müvekkili Şirketlere husumet yöneltilemeyeceğini, davacının iş sözleşmesini haksız olarak feshettiğini, buna göre kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davacının ödenmemiş ücret alacağının bulunmadığını, yıllık izinlerini kullandığını, işyerinde fazla çalışma yapılması hâlinde ücretinin ödendiğini, hafta tatillerinde çalışma yapılmadığını, ulusal ... ve genel tatillerde çalışıldığında ücretinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 13.07.2016 tarihli ve 2014/671 Esas, 2016/353 Karar sayılı kararı ile; davacının ödenmeyen ücret alacakları bulunduğundan iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği ve kıdem tazminatına hak kazandığı, ödenmeyen fazla çalışma karşılığı ücret alacağı bulunduğundan fazla çalışma ücreti talebinin takdiri indirim yapılarak hüküm altına alındığı, ispatlanamayan diğer taleplerin ise reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 26.11.2020 tarihli ve 2016/33574 Esas, 2020/16953 Karar sayılı ilâmı ile; taraflar arasında davacının fazla çalışma alacağının olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunduğu, somut uyuşmazlıkta, Mahkemece 5.900,31 TL fazla çalışma ücreti alacağına hükmedilmekle birlikte dosyaya fazla çalışma tahakkukunu içeren bir kısmı imzalı bir kısmı imzasız bordrolar sunulduğu, imzalı olan dönemlerin hesaplama dışı tutulması, imzasız olanların karşılığının bankaya ödendiğinin tespiti hâlinde fazla çalışma ücretinden mahsup edilmesi gerektiği, diğer yandan, dosyada davalı iki Şirket bulunmasına rağmen hüküm fıkrasında vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine şeklinde hüküm kurulmasının da hatalı olduğu gerekçeleriyle mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılamada bozma ilâmı doğrultusunda alınan bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili; davacının ücret bordrolarında tahakkuk edenden daha fazla çalışması olduğunu yazılı delille ispatlayamadığından fazla çalışma ücreti talebinin reddi gerektiğini, tüm çalışma süresi boyunca fazla çalışma yapıldığı iddiasının kabul edilemeyeceğini, davacının kıdem tazminatı talebinin de reddi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla çalışma ücreti talebinin hesap yöntemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 ... maddesi, 438 ... maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası

, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41 ve 63 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

22.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.