Logo

9. Hukuk Dairesi2023/6993 E. 2023/7149 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Torunlar Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ'nin (Torunlar GYO), işçilik alacakları davasında pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Torunlar GYO ile alt işverenin arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığı, sadece organik bağın varlığının ise işçilik alacaklarından sorumluluk doğurmayacağı, ayrıca tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için yeterli olmadığı gözetilerek, Torunlar GYO yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

I. BAŞVURU

Başvurucu Torunlar Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ (Torunlar GYO) vekili; TESKAR Termomekanik Isıtma ve Soğutma Sis. San. Tic. Ltd. Şti.ne (TESKAR Şirketi) bağlı olarak çalışan işçiler tarafından işçilik alacaklarının tahsili talebiyle müvekkili Şirket ile birlikte diğer davalılar aleyhine İstanbul 13. İş Mahkemesinde açılan davalarda, davalı TESKAR Şirketi ile Torunlar Gıda San. Tic. AŞ (Torunlar Gıda Şirketi) arasında 19.10.2015 tarihli bir sözleşme imzalandığı, ilgili sözleşmenin Büyükçekmece ilçesi içindeki otel projesi ile ilgili olduğunun görüldüğü; davacının ilgili tarihlerde TESKAR Şirketinin sigortalısı olarak Büyükçekmece ilçesinde çalıştığı, her ne kadar bilirkişi raporunda işbu dosya davalısı Torunlar Gıda Şirketi olmayıp Torunlar GYO olduğundan, ilgili davalı, diğer davalılar ve davacı ile irtibat kurulamadığı belirtilmişse de internet sitelerinden yapılan kontrolde her iki Şirketin de adreslerinin, iletişim bilgilerinin, amblemlerinin ve ortaklarının aynı olduğu, Torunlar GYO'nun Torunlar Gıda Şirketi bünyesinde 2010 yılında kurulduğu, bu iki Şirket arasında organik bağ bulunduğu kanaatine varılmakla talep edilen alacakların Torunlar GYO ile TESKAR Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiğini; bu kararlara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 23.12.2022 tarihli ve 2019/1367 Esas, 2022/2692 Karar sayılı kararı ile davalı Torunlar GYO'nun gayrimenkul yatırım ortaklığı olduğu ve bu Şirketle diğer davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın davalı Torunlar GYO yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair hüküm kurulduğunu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesinin 27.05.2021 tarihli kararı ile istinaf başvurusunun miktar itibarıyla istinaf sınırının altında olması nedeniyle kesinlikten reddine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin 16.02.2022 tarihli ve 2019/1314 Esas, 2022/350 Karar sayılı; 10.05.2022 tarihli ve 2019/1307 Esas, 2022/1007 Karar sayılı kararlarıyla İlk Derece Mahkemesi kararlarının yerinde olduğu gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine kesin olarak karar verildiğini, aynı Dairenin 14.03.2022 tarihli ve 2019/1884 Esas, 2022/546 Karar sayılı kararıyla ise davalı Torunlar GYO yönünden müşterek müteselsil sorumluluğun kabulü yerinde görülmekle birlikte sair yönlerden davalılar vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulüne kesin olarak karar verildiğini, söz konusu istinaf kararlarında herhangi bir sorumluluğu bulunmayan müvekkili Şirkete husumet yüklenmesinin çelişki oluşturduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasındaki çelişkinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 23.12.2022 tarihli ve 2019/1367 Esas, 2022/2692 Karar sayılı kararı doğrultusunda giderilmesini talep etmiştir.

II. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun 03.02.2023 tarihli ve 2023/2 Esas, 2023/2 Karar sayılı kararı ile; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin 3 davaya ilişkin kararları ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29 Hukuk Dairesinin 23.12.2022 tarihli kararı arasında, davalılarından Torunlar GYO'nun davacı işçilerin alacaklarından diğer davalı ile birlikte sorumlu olup olmadığı ve bu Şirkete husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği hususunda çelişki bulunduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesince davalı TESKAR Şirketi ile dava dışı Torunlar Gıda Şirketi arasındaki sözleşmeye, kurum kayıtlarına göre davacının çalıştığı tarihlerin belirlenmiş olmasına, davalı Torunlar GYO ile dava dışı Torunlar Gıda AŞ'nin adreslerinin aynı olmasına göre bu Şirketler arasındaki bağlantının tespit edildiği ve davacının işçilik alacaklarından davalıların müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesi ile her iki davalının da davacı işçinin alacaklarından müteselsilen sorumlu olduklarına karar verildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesince davalılardan Torunlar GYO'nun istinaf talebinin kabulü ile bu Şirket yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verildiği, böylece her iki Daire arasında davalılardan Torunlar GYO'nun davadaki pasif husumeti yönündeki değerlendirmelerin çelişkili ve farklı olduğu sonucuna varılarak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin kararları benimsenmek suretiyle görüş ayrılığının giderilmesi açısından dosyanın Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oy çokluğuyla karar verilmiştir.

III. UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU KARARLAR

A. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 23.12.2022 Tarihli ve 2019/1367 Esas, 2022/2692 Karar Sayılı Kararı

1. Davacının; davalı TESKAR Şirketinin alt işveren olduğu farklı projelerde çalıştığını, genelde Aşçıoğlu Şirketinin asıl işveren olduğunu, farklı projelerde ve Torunlar GYO'nun TÜYAP bölgesindeki projelerinde de çalıştığını belirterek bir kısım işçilik alacaklarının davalı Aşçıoğlu Şirketi, Torunlar GYO ile TESKAR Şirketinden müteselsilen tahsilini talep ettiği davada; İlk Derece Mahkemesince davalıların hüküm altına alınan işçilik alacaklarından müteselsilen sorumlu oldukları sonucuna varılmıştır.

2. İlk Derece Mahkemesi kararının davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Dairece davalı Torunlar GYO'nun bir gayrimenkul yatırım ortaklığı olduğu, diğer davalılar ile bu Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığı, davalı Torunlar GYO yönünden açılan benzer davalarda husumetten ret kararı verildiği ve bu kararların Yargıtay denetiminden geçerek onandığı dikkate alındığında, davalı Torunlar Gayrimenkul GYO vekilinin istinaf başvurusunun haklı olduğu gerekçesiyle davalı TESKAR Şirketinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı Torunlar GYO vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkeme kararı kaldırılarak davalılardan Torunlar GYO yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden açılan davanın kısmen kabulüne dair kesin olmak üzere karar verilmiştir.

B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin 14.03.2022 Tarihli ve 2019/1884 Esas, 2022/546 Karar Sayılı Kararı

1. Davacının; davalı Şirketlerden TESKAR Şirketinin alt işveren olduğu farklı projelerde çalıştığını, çoğunlukla Torunlar GYO TÜYAP projesinde çalıştığını belirterek ödenmeyen işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ettiği davada, Mahkemece davacının ilgili tarihlerde TESKAR Şirketi sigortalısı olarak Büyükçekmece ilçesinde çalıştığı, her ne kadar bilirkişi raporunda işbu dosya davalısı Torunlar Gıda Şirketi olmayıp Torunlar GYO olduğundan ilgili davalı ile diğer davalılar ve davacı arasında irtibat kurulamadığı belirtilmişse de yapılan incelemede her iki Şirketin de internet sitelerinde yapılan adres kontrollerinin ve iletişim bilgilerinin, amblemlerinin ve ortaklarının aynı oldugu, Torunlar GYO'nun Torunlar Gıda Şirketi bünyesinde 2010 yılında kurulduğu, aralarında organik bağ bulunduğu kanaatine varılmakla Torunlar GYO'nun alacaklardan sorumlu olduğu, davalılardan TESKAR Şirketinin davacıyı sigortalayan işveren olarak tüm hizmet süresi ve tüm alacaklar yönünden sorumlu olduğu, Torunlar GYO'nun organik bağ nedeniyle son alt işveren olarak davacının çalıştığı tarihler arasındaki işçilik alacaklarından sorumlu olduğuna karar verilmiştir.

2. Davalılar vekillerinin istinaf başvuruları üzerine Dairece davalılar vekillerinin diğer başvurularının yerinde olmadığı, ancak hüküm altına alınan asgari geçim indirimine yönelik itirazların yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulüne karar verilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne kesin olmak üzere karar verilmiştir.

C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin 16.02.2022 Tarihli ve 2019/1314 Esas, 2022/350 Karar Sayılı Kararı

İlk Derece Mahkemesinin davalı Torunlar GYO'nun, Torunlar Gıda Şirketi bünyesinde 2010 yılında kurulduğu, aralarında organik bağ bulunduğu bu sebeple Torunlar GYO'nun organik bağ nedeniyle son alt işveren olarak davacının çalıştığı tarihler arasındaki işçilik alacaklarından diğer davalılar ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğuna dair kararının davalılar vekilince istinaf edilmesi üzerine, Dairece istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine kesin olmak üzere karar verilmiştir.

D. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesinin 10.05.2022 Tarihli ve 2019/1307 Esas, 2022/1007 Karar Sayılı Kararı

1. Davacı, davalı Şirketlerde TESKAR Şirketinin alt işveren olduğu farklı projelerde çalıştığını, çoğunlukla Torunlar GYO'nun TÜYAP bölgesindeki projesinde çalıştığını belirterek bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiş, davalı Torunlar GYO ise davalı Şirket ile diğer davalı Şirket arasında bir sözleşme bulunmadığı gibi asıl işveren alt işveren ilişkisi de olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davacının ilgili tarihlerde TESKAR Şirketi sigortalısı olarak Büyükçekmece ilçesinde çalıştığı, her ne kadar bilirkişi raporunda işbu dosya davalısı Torunlar Gıda Sanayi olmayıp Torunlar GYO olduğundan ilgili davalı ile diğer davalılar ve davacı arasında irtibat kurulamadığı belirtilmişse de her iki Şirketin de internet sitelerinde yapılan incelemede adres kontrollerinin, iletişim bilgilerinin, amblemlerinin ve ortaklarının aynı oldugu, Torunlar GYO'nun Torunlar Gıda Şirketi bünyesinde 2010 yılında kurulduğu, aralarında organik bağ bulunduğu kanaatine varılmakla, davalılardan TESKAR Şirketinin davacıyı sigortalayan işveren olarak tüm hizmet süresi ve tüm alacaklar yönünden sorumlu olduğu, davalı Torunlar GYO'nun organik bağ nedeniyle son alt işveren olarak davacının çalıştığı tarihler arasındaki işçilik alacaklarından sorumlu olduğuna karar verilmiştir.

3. Davalılar vekillerinin istinaf başvuruları üzerine Dairece, davalı TESKAR Şirketi ile dava dışı Torunlar Gıda Şirketi arasında sözleşmeye ve Kurum kayıtlarına göre davacının çalıştığı tarihlerin belirlenmiş olmasına, davalı Torunlar GYO ile dava dışı Torunlar Gıda Şirketinin adreslerinin aynı olmasına göre bu Şirketler arasındaki bağlantının tespit edildiği ve davacının işçilik alacaklarından davalıların sorumlu olduklarına ilişkin Mahkemenin değerlendirmesinin yerinde olduğu gerekçesi ile davalıların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine kesin olmak üzere karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

A. Uyuşmazlık

Uyuşmazlığın giderilmesi istemine konu Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasındaki uyuşmazlık, kararlara konu davalarda Torunlar Gayrımenkul Yatırım Ortaklığı AŞ'nin pasif husumet ehliyeti bulunup bulunmadığına ilişkindir.

B. İlgili Hukuk

1. Bölge adliye mahkemelerinin benzer olaylarda kesin nitelikteki kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 35 ... maddesinde yer ... düzenlemedir.

2. Dairemizin 15.02.2022 tarihli, 2021/13328 Esas, 2022/1791 Karar sayılı kararında organik bağ şu şekilde açıklanmıştır:

"...

Grup şirketleri veya holdingler bünyesinde yer ... çalışmalar açısından; çalışma hayatında işçinin sigorta kayıtlarında yer ... işverenin dışında grubun başka şirketlerine hizmet verdiği, yine işçinin bilgisi dışında birbiri ile bağlantısı olan bu şirketler tarafından sürekli giriş çıkışlarının yapıldığı sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bu gibi durumlar için sadece “şirketler arasında organik bağ”dan söz edilerek işçilik alacaklarının aralarında bağlantı bulunan bu işverenlerin birlikte sorumluluğuna gidilmesi veya birden fazla şirkette geçen çalışmaları için sadece birinin sorumluluğunun yeterli görülmesi de mümkün olmayacaktır. Kaldı ki aynı gruba ait olan şirketlerin aralarında organik bağ bulunması da olağandır. İşçilik alacaklarının belirlenmesi noktasında kural olarak aynı gruba ya da holdinge bağlı farklı tüzel kişiliği haiz şirketlerde geçen hizmetlerin birleştirilmesi mümkün olmayacaktır. Ancak bu gibi durumlarda işçilik alacakları hesabı noktasında hizmetlerin değerlendirilmesi ve işverenlerin sorumlulukların belirlenmesi için şirketler/işverenler arasında işyeri devri, hizmet sözleşmesi devri, asıl işveren alt işveren ilişkisi ve birlikte istihdam olgularının bulunup bulunmadığının somut olarak belirlenmesi gerekir.

Ayrıca belirtmek gerekir ki, tüzel kişiler arasında sadece organik bağ bulunduğu gerekçesi, çalışma döneminin tamamına ilişkin alacaklardan işçinin çalışmış olduğu her bir tüzel kişinin müteselsilen sorumlu olması sonucunu doğurmaz. Zira sadece organik bağın varlığı tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için yeterli değildir."

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.09.2021 tarihli ve 2017/(22)9-3109 Esas, 2021/1075 Karar sayılı kararında birlikte istihdam, organik bağ, tüzel kişilik perdesinin aralanması kavramları şu şekilde açıklanmıştır:

"...

Birlikte istihdam olgusunun varlığı her ne kadar daha çok şirket grupları içinde ortaya çıkmakta ise de bu ilişkinin kurulması için birlikte işverenlerin aynı şirket grubu içerisinde yer alması zorunlu değildir. Önemli olan aynı grup içinde yer alma değil, birlikte işverenlerin işçi ile olan ilişkilerini ayrı ayrı değerlendirebilme olanağını ortadan kaldıracak şekilde işçi ile hukukî bir bağlantı içinde olmalarıdır. Ayrıca işçinin birlikte işverenlerle ayrı ayrı iş sözleşmesi yapmasına da gerek olmayıp, aynı iş sözleşmesi kapsamında birden fazla işverene aynı zaman ve nitelikte iş için iş görme borcunu yüklenmesi mümkündür (Süzek, s.150).

Birlikte istihdamın varlığı hâlinde işverenlerin her biri, işveren hak ve yetkilerine sahip olmakla birlikte işverenin borç ve sorumluluklarına da ayrı ayrı sahiptirler. Bir diğer anlatımla işçiye karşı işverenler müteselsil sorumlu olup, işçi de ücret ve diğer haklarının tümünü her bir işverenden talep etme hakkına sahiptir.

Uygulamada işverenler iş hukukundan ... yükümlülüklerden kaçınmak için bazı durumlarda bir holding veya şirketler topluluğunda ya da bunların dışında kalan şirketlerde işçiler görünüşte bir şirketin işçisi olarak gösterilmektedir. Bu duruma engel olmak için tüzel kişilik perdesinin kaldırılması teorisi geliştirilmiştir (Süzek, s.152).

...

Tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanmasına benzeyen bir başka kavram organik bağ kavramıdır. Tüzel kişilik perdesinin aralanmasında olduğu gibi organik bağ kavramında da bir tüzel kişinin borçlarından bir başka tüzel kişinin sorumluluğuna gidilmektedir. Bu hâliyle organik bağ kavramının da kaynağını TMK’nin 2. maddesinde yer ... dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı oluşturmaktadır (Öztek/..., s. 210). Ancak organik bağ kavramı, tüzel kişilik perdesinin aralanmasına göre daha geniş bir anlama sahip olsa da organik bağın varlığı, ... başına tüzel kişilik perdesinin aralanmasını gerektirmemektedir. Başka bir deyişle şirketler arasında organik bağ tespit edilse dâhi tüzel kişilik perdesinin aralanması ve alacağın perdenin arkasındakinden de istenebilmesi için sırf alacaklıdan mal kaçırmak ve onu zarara uğratmak amacıyla kötü niyetli işlemler yapıldığının da somut verilerle ispatlanması gerekmektedir.

Şirketler arasında ortakların akraba olması ... başına organik bağ veya tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için yeterli değildir veya şirketlerin aynı faaliyeti yürütüyor olması organik bağ için yeterli değildir (Baycık, G.: İşverenin Tespitinde Birlikte İstihdam ve Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Kurumları, İş Uyuşmazlıklarında Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemeleri Kararları Değerlendirme Toplantısı (Seminer Bolu/Abant – 06 Nisan 2019), Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası, Ankara 2019, s. 20).

Şirketler arasında organik bağ olup olmadığı; şirketlerin adreslerinin aynı olması, ortaklık yapılarının ve yönetim kurullarının benzer olması veya temsilcilerinin aynı olması, faaliyet alanları, hisse devirleri, muvazaalı işlemler gibi hususlar ve somut olayın özellikleri de gözetilerek tespit edilebilir. Ancak tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanmasında her iki şirketin faaliyet alanı, ortaklık yapısı, ortakları gibi konularda öyle büyük ve derin bir kesişme vardır ki; bu şirketlerle iş yapan kişiler nezdinde iktisadi bir bütünlük içerisinde ... bir şirketle iş yapılıyor algısı oluşmaktadır. Ayrıca üçüncü kişiler nezdinde uyandırılan bu algı neticesinde, ticaret yaparken ... bir yapıya sahip görüntüsü oluşturularak, şirketlerden birinin borca batırılması ya da içinin boşaltılıp iş alanının diğerine kaydırılması işlemleri tipik bir hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmelidir.

..."

C. Değerlendirme

1. Uyuşmazlığın esasına yönelik değerlendirmeden önce, Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 5235 sayılı Kanun'un 35 ... maddesine dayanan taleplerle ilgili olarak dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar verdiği sırada, uyuşmazlığın hangi daire görüşü doğrultusunda veya ne şekilde giderilmesi gerektiğine yönelik görüş bildirip bildiremeyeceği ele alınmalıdır. İlgili hükümde, uyuşmazlığın giderilmesinin gerekçeli olarak istenmesi üzerine bölge adliye mahkemesi başkanlar kurulunun kendi aralarında toplanacakları ve kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtaydan bu konuda bir karar verilmesini isteyecekleri düzenlenmiştir. Kanun'daki "kendi görüşleri" ifadesinden anlaşılması gereken husus, başkanlar kurulunun bölge adliye mahkemesi kararları arasında uyuşmazlık bulunup bulunmadığı yönündeki görüşüdür. Uyuşmazlığın giderilmesinin gerekip gerekmediği veya hangi daire kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiği yönündeki karar, Yargıtay ilgili hukuk dairesince verilir. Keza ilgili daire uyuşmazlığı mutlaka uyuşmazlık konusu daire kararları çerçevesinde ele alıp gidermek zorunda değildir. Gerektiği takdirde uyuşmazlığın, bölge adliye mahkemesi kararlarında belirtilen gerekçelerden farklı gerekçe ile de giderebilir. Başkanlar kurulunun uyuşmazlığın hangi bölge adliye mahkemesinin kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiği konusunda bir görüş ortaya koyması, ilgili yasal düzenlemeye aykırı olduğu gibi yargısal bir faaliyette bulunulması anlamına geleceğinden yerinde de değildir. Somut olayda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulunca daire kararları arasında uyuşmazlık bulunup bulunmadığının belirlenmesi ile yetinilmesi gerekirken, uyuşmazlığın hangi daire görüşü doğrultusunda giderilmesi gerektiğinin belirtilmesi isabetsiz olup eleştirilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemelerinin kararlarına konu dava dilekçelerinde davacılar Torunlar Şirketinin asıl işveren olduğu otel projesinde alt işveren TESKAR Şirketinin işçisi olarak çalıştıklarını ileri sürerek ödenmeyen işçilik alacaklarının davalılardan müştereken müteselsilen tahsilini talep etmiş; İstanbul 13. İş Mahkemesince davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu kabul edilerek hüküm altına alınan alacakların davalılardan birlikte tahsiline karar verilmiştir.

3. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi, davalı Torunlar GYO'nun bir gayrimenkul yatırım ortaklığı olduğu, diğer davalılar ile bu Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığı bu nedenle Torunlar GYO yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiği sonucuna varılmasına rağmen Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi, her ne kadar bilirkişi raporunda işbu dosya davalısı Torunlar Gıda Şirketi olmayıp Torunlar GYO olduğundan ilgili davalı ile diğer davalılar ve davacı arasında irtibat kurulamadığı belirtilmişse de yapılan incelemede her iki Şirketin de internet sitelerinde yapılan adres kontrollerinin ve iletişim bilgilerinin, amblemlerinin ve ortaklarının aynı oldugu, Torunlar GYO'nun Torunlar Gıda Şirketi bünyesinde 2010 yılında kurulduğu, aralarında organik bağ bulunduğu kanaatine varılmakla Torunlar GYO'nun alacaklardan sorumlu olduğu, davalılardan TESKAR Şirketinin davacıyı sigortalayan işveren olarak tüm hizmet süresi ve tüm alacaklar yönünden sorumlu olduğu, Torunlar GYO'nun organik bağ nedeniyle son alt işveren olarak davacının çalıştığı tarihler arasındaki işçilik alacaklarından sorumlu olduğuna karar verilmiştir.

4. Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasındaki farklılık dava dışı Torunlar Gıda Şirketi ile davalı Torunlar GYO arasındaki ilişkinin nitelendirilme biçiminden kaynaklanmaktadır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi, davalı Torunlar GYO'nun bir gayrimenkul yatırım ortaklığı olduğunu, diğer davalılar ile bu Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını belirlediği hâlde, 24. Hukuk Dairesi davalı Torunlar GYO ile dava dışı Torunlar Gıda Şirketi arasında organik bağ bulunduğu görüşündedir.

5. İlâmın İlgili Hukuk bölümünün (3) numaralı paragrafında yer verilen kararda da ifade edildiği gibi Dairemiz uygulamasına göre tüzel kişiler arasında organik bağ bulunması bu tüzel kişilerin tümünün veya yalnız birinin işçilik alacaklarından sorumlu tutulması için yeterli değildir. Bu bakımdan işçilik alacağının tahsili talebine ilişkin bir davada işverenlerin sorumluluklarının belirlenmesi için aralarında işyeri devri, iş sözleşmesi devri, asıl işveren alt işveren ilişkisi veya birlikte istihdam olgularının bulunup bulunmadığının somut olarak belirlenmesi gerekir. Ayrıca salt organik bağ bulunması da tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için yeterli değildir.

6. Somut olayda Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına konu İlk Derece Mahkemesince, açıklanan yönlerden herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın davalı Torunlar GYO ile dava dışı Torunlar Gıda AŞ arasında organik bağ bulunduğu gerekçesiyle davalı Torunlar GYO'nun talep edilen alacaklardan sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesince, İlk Derece Mahkemesi gerekçesinin yerinde olduğu belirtilerek bu yöndeki istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş ise de ulaşılan sonuç Dairemizce belirlenen ilke ve esaslara aykırıdır.

7. Açıklanan sebeplerle uyuşmazlığın, davanın davalılardan Torunlar GYO yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiği yönündeki İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

V. KARAR

1. Uyuşmazlığın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 23.12.2022 tarihli ve 2019/1367 Esas, 2022/2692 Karar sayılı kararı kararı doğrultusunda giderilmesine,

2. Dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine,

3. Karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemelerinin hukuk dairelerine bildirilmesi için Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliğine gönderilmesine,

15.05.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.