Logo

9. Hukuk Dairesi2023/7299 E. 2023/11799 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, toplu iş sözleşmesinden kaynaklandığını iddia ettiği fark ücret, fazla mesai ücreti ve gıda yardımı alacaklarının davalı işveren tarafından ödenip ödenmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından istinaf aşamasında sunulan gıda yardımı ödeme belgelerinin HGK kararı uyarınca hükme esas alınabileceği, fazla mesai iddiasının ispatlanamadığı ve ücret farkı talebinin de toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca yerinde olmadığı gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1653 E., 2022/1804 K.

KARAR : Davacının istinaf başvurusunun esastan reddi, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. ... Mahkemesi

SAYISI : 2018/495 E., 2020/219 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Somut uyuşmazlıkta davacının toplu ... sözleşmesinden kaynaklı ücret zamlarının yapılmadığı iddiasına bağlı fark alacak taleplerinin reddine karar verildiği, hüküm altına alınan alacakların ise davalı bakımından kesinlik sınırını aşacak mahiyette ileriye yönelik bir etkisinin bulunmadığı anlaşılmıştır.

Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı işveren işyerinde toplu ... sözleşmesi imzalayan Hizmet- ... Sendikası üyesi olmasına ve toplu ... sözleşmesinden yararlanmasına rağmen 2004 yılından itibaren toplu ... sözleşmesi gereğince ücretine yapılması gereken zamların yapılmadığını ileri sürerek, bundan kaynaklı fark ücret, ücret zammı, ikramiye, sosyal yardım alacakları ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, ulusa bayram ve genel ücret alacaklarının tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının 01.01.2004- 31.12.2005 yürürlük tarihli toplu ... sözleşmesinin 57 nci maddesi ile getirilen ücret zammı alacağının ücrete yansıtılmadığı iddiasına karşılık, ek olarak 22.04.2004 tarihli tutanak tutularak sözleşmenin 56 ncı maddesinde belirtilen 14.100,00 TL olan ve 18.500,00 TL'ye çekilen taban yevmiyelerinin 14.500,00 TL olarak yeniden belirlendiğini, bunun 2003 yılından sonra işe girenler için geçerli olduğunu, ayrıca 18.500,00 TL olan taban yevmiyelerin 17.000,00 TL olarak yeniden belirlendiğini, bu maddenin 2002 yılından önce işe girmiş olanları kapsadığını, buna göre davacının davalı Kurumdan hak edip de alamadığı ücret farkı alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki kayıt ve belgeler gözetildiğinde davacının ücretinin toplu ... sözleşmesi hükümlerine uygun olarak belirlenip ödendiği bu nedenle ücret zammı ve ücret farkı alacağının bulunmadığı, toplu ... sözleşmesinden kaynaklı gıda yardımı ödemesine yönelik işverence kayıt sunulmadığından gıda yardımı alacağının kabulüne karar verilmesi gerektiği, tanık beyanları ve görevlendirme yazılarına göre davacının hafta tatili ve ... bayram ve genel tatil ücret alacaklısı olduğu sonucuna varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; tanık beyanları ve dosya kapsamına göre davacının fazla çalışma yaptığının ispat edildiğini, 01.01.2004-31.12.2005 tarihleri arasında yürürlükte olan toplu ... sözleşmesi hükümleri dikkate alındığında ücret zammı ve fark ücret taleplerinde haklı olduğunun görüleceğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davacının hafta tatillerinde ve ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını dosya kapsamına göre ispatlayamadığını, tanıklarla davacı arasında menfaat birlikteliği olduğunu, bordrolara ihtirazı kayıt koymayan davacının daha sonradan talepte bulunamayacağı gibi faiz talebinde de bulunamayacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; özellikle işverence ödenerek bordrolara yansıtılan ve ispatlanan mesai düzeni dışında fazla çalışma yaptığını işçinin ispatlamaması karşısında davacının istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği, davalı vekilince istinaf aşamasında sunulan gıda yardımı amacıyla verilen ticket toplamının gıda yardım talebini karşıladığı anlaşıldığından gıda yardım talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulüne İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve istinaf aşamasında gıda yardımına yönelik sunulan belgelere muvafakatlerinin bulunmadığını ayrıca davalı tarafın bu bilgi ve belgeleri yargılamanın en başında sunmayarak daha sonra sunmasının müvekkilinin hakkını zedelemek maksadıyla kötüniyetli hareket ettiğinin açık göstergesi olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı işçinin toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret taleplerinin bulunup bulunmadığı ile fazla çalışma alacağının ispatı ve gıda yardım alacağının ödenip ödenmediği hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41 inci ve 63 üncü maddesi.

3. Kanun yolu aşamasında sunulan ödeme belgesinin dikkate alınıp alınamayacağı hususu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.02.2016 tarihli ve 2014/22-735 Esas, 2016/166 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

Davanın hukuksal niteliği ve somut olayın özelliği gereği davalı, temyiz aşamasında dava konusu borcu söndüren nitelikte bir belge vermişse, bu belge üzerinde gerekli inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekir. Diğer bir anlatımla, yargılama aşaması henüz tamamlanmamış ise böyle durumda, borcu itfa eden belge değerlendirmeye alınmalıdır. Gerçekten de, yargılamada davayı inkâr eden davalının savunması, borcun bulunmadığı savunmasını da kapsar. O nedenle, davalının borcun ne sebeple bulunmadığını açıklama ve iddianın aksine delillerini ikame etme hakkının ortadan kalktığından söz edilemez. Belirtilen nedenlerle, temyiz aşamasında sunulan ve borcu söndüren bir belgenin varlığı karşısında savunmanın genişletilmesi yasağından söz edilemeyeceğinin kabulü de zorunludur.

..."

4. Hukuk Genel Kurulu kararı ile aynı doğrultuda olan Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 04.07.2023 tarihli ve 2023/5134 Esas, 2023/10632 Karar sayılı;

11.05.2022 tarihli ve 2022/5128 Esas, 2022/5823 Karar sayılı ilâmları.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Davalı Temyizi Yönünden

Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

B. Davacı Temyizi Yönünden

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin davacı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.