Logo

9. Hukuk Dairesi2023/8856 E. 2023/12224 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı işyerinde yürüttüğü keşif kontrol personeli görevinin, toplu iş sözleşmesinde belirtilen idarecilik primi kapsamına girip girmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının yürüttüğü keşif kontrol personeli görevinin, toplu iş sözleşmesinin ilgili maddesinde belirtilen "kalite kontrol ve teknik kontrol" görevi ile aynı olmadığı, davacının bu görevi ifa ederken kullandığı mühür türünün de farklı olduğu ve asıl kontrol yetkisinin başka personelde bulunduğu gözetilerek, davacının idarecilik primi talebinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2661 E., 2023/942 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 21. ... Mahkemesi

SAYISI : 2020/129 E., 2021/178 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... Fabrika Müdürlüğü ... işyerinde keşif kontrol personeli olarak çalıştığını, ... ... Sendikası üyesi olduğunu, yürürlükte bulunan toplu ... sözleşmelerinden yararlandığını, toplu ... sözleşmesinin 59 uncu maddesinin (d) bendinde belirtilen görevi bilfiil yapan, belgelere sorumlu olarak imza atan/kaşe ya da mühür basan müvekkiline idarecilik priminin ödenmemesinin somut ve hukuki dayanağının bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin toplu ... sözleşmesinin 52 nci maddesinin (d) bendi gereği %6 oranında (C) grubu idareci primi alması gerektiğinin tespiti ile geriye dönük olarak hak etmesine rağmen müvekkiline ödenmeyen (C) grubu idareci priminin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, davanın kısmi dava olarak ikame edilemeyeceğini, davacı ve arkadaşlarının işyerinin üretim işlem bölümünde görevli olduklarını, kullandıkları (M) mührünün bu bölüme ait olduğunu ve bakım, onarım, revizyon ve test işlemlerini fiilen yapabilen vasıflandırılmış personelin kullandığını, kalite kontrol sürecinde (Q) ve (QC) mührünün kullanıldığını, (P) mührünün ise çalıştığı postanın ihtisasından önce vasıflandırılmış ve bu ihtisasta en az iki yıl vasıflı olarak çalışmış, postasında/atölyesinde yapılan ve planlarında (P) mühür seviyesi olarak tanımlanmış kritik işlemlerde posta çalışanına bilgi ve uygulama desteği veren, bu işletmelerde gözetim ve denetim yapan, atölye şefi/postabaşı kadrosuna atanmış personele postasındaki/atölyesindeki işlerde kullanılmak için verilen mühür olduğunu, buna göre kalite dokümanında sayılan mühürlerin tamamının kalite kontrol ve teknik kontrol amacıyla kullanılmadığını, kullanılan kişi ve kullanılan mühre göre sonuçlarının da farklı olduğunu, davacı ve arkadaşlarının (Q) ve (QC) mührünü değil (P) ve (M) mührünü kullandıklarını, (Q) ve (QC) mührünü kullanan personele toplu ... sözleşmesinin 59 uncu maddesinin (d) bendinde öngürülen idareci priminin ödendiğini, davacı ve arkadaşlarının bu primi hak etmediğini, daha önce açılan davalarda, işçilerin (Q) ve (QC) mührünü kullandıklarının tespit edilerek söz konusu primin hüküm altına alındığını, kararlar sonucu Bakanlık emirleri doğrultusunda Kurumda mühür kullanımı ile ilgili gerekli düzenlemelerin yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının sorumluluk yüklenerek yaptığı işin toplu ... sözleşmesinin 59 uncu maddesinin (d) bendi kapsamında bulunduğu, davacının (C) grubu idarecilik primi alması gerektiği gerekçesiyle davacının (C) grubu idaresi primi alması gerektiğinin tespitine ve prim alacağının davalıdan tashiline dair davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; kalite dokümanında sayılan mühürlerin tamamının kalite kontrol ve teknik kontrol amacıyla kullanılmadığını, her mührün anlamı, amacı, vasfı ve kullanan personel farklı olduğundan doğurduğu sonucunun da farklı olduğunu, davacıların sorumluluğunun iddia edildiği gibi teknik/kalite kontrol görevinden değil tüm personel gibi asli görevlerini yapmalarından kaynaklandığını; ancak toplu ... sözleşmesinin 52 nci maddesinin (d) bendinin "İdareci Primi" başlıklı maddesinin sorumluluk taşıyan tüm işçilere değil, (C) grubu idareci vasfı taşıyan, bu nedenle sorumluluk alan işçi idarecilerine verilen bir prim olduğunu, talep edilen faizin türü ile faiz başlangıç tarihinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu savunarak savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının keşif kontrol personeli olarak çalıştığı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, keşif kontrol personelinin edimini nasıl yerine getirdiğinin işyeri kayıt ve düzenlemeleri ile açıkça belirlendiği, keşif kontrol personelinin bu arada davacının görevi, cihaz ve sistemlerin bakım, onarım ve tadilatlarının teknik emir, neşriyat ve standartlara uygun yapılmasını sağlamaya yönelik inceleme yaparak buna ilişkin belgeleri düzenleyip ilgili birime göndermekten ibaret olduğu, bu işlemin toplu ... sözleşmesinin 59 uncu maddesinde düzenlenen (C) grubu idarecilik primi alan işçilerin yaptığı kontrol işlemleri ile aynı olmadığı, yapılan keşif sırasında davacının çalıştığı yerin ve yaptığı işin incelenmesinde de bu olgunun tespit edildiği, davacının ilgili birime gönderdiği malzeme ve teçhizatın tamir, bakım ve tadilatının yapılmasından sonra (QC) mührünü taşıyan işçiler tarafından kontrolün yapıldığı, sorumluluğunda bu kontrolü yapan işçiler tarafından üstlenildiği, davacının aynı maddede belirtilen kalite kontrol ve teknik kontrol görevlisi veya ... emniyetçisi grubunda yer alan çalışanlardan da olmadığı bu hâliyle (C) grubu idarecilik primi almaya hak kazanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; işçilerin gerçek anlamda yaptıkları işin ne olduğu, yaptıkları işlerde sorumluluk alıp almadıkları, sorumluluk aldıklarına dair bir emare (imza, kaşe, paraf, mühür vb.) olup olmadığı ve fiilen yapılan işten dolayı ortaya çıkabilecek hatalardan mesul olup olmadıklarının araştırılması gerektiğini, keşif kontrol personelinin görevinin her aşamasını yerine getirirken başından sonuna kimsenin nezaret ve kontrolü olmadan gerçekleştirdiğini, sorumluluğun tamamen keşif kontrol personeline ait olduğunu, yapılan ... sonunda hazırlanan formların hepsinin keşif kontrol personeli müvekkili tarafından hazırlanıp resmî olarak mühürlendiğini ve böyle arşivlendiğini, herhangi bir aksaklık durumunda geriye dönük evrak kontrolü yapıldığında sorunla ilgili sorumlu tutulabilecek arada kimsenin olmadığını, dava açıldıktan sonra işyerinde keşif kontrol personelinin yaptığı işler sonrasında düzenlediği faal kartındaki yapılan değişiklik ile faal kartı arkasına “kontrol edenin imzası-mühürü” hanesinin açıldığını, bu durumun davalı İdarenin yanlış uygulamayı ikrar ettiğinin kanıtı olduğunu, Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiş emsal kararlara göre de davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının, ... ... Sendikası ile davalı işveren arasında bağıtlanan 24, 25 ve 26. Dönem Toplu ... Sözleşmelerinin 59 uncu maddesinin (d) bendinde tanımlanan görevi yapıp yapmadığı, 52 nci maddesinin (d) bendinde düzenlenen (C) grubu prime hak kazanıp kazanmadığı ile primin hesaplanması hususlarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.