"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2024/218 E., 2024/493 K.
KARAR : Davanın reddi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.
Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin miktardan reddi ile incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıdan ihale alan alt işverenler nezdinde çalıştığını, alt işverenler ile davalı asıl işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, müvekkilinin davalı işyerinde yapmış olduğu işin asıl iş niteliğinde olduğunu ve çalıştığı dönemde en başından itibaren davalının asıl işçisi sayılması gerektiğini, benzer mahiyetteki Eskişehir 1. İş Mahkemesinin 14.03.2018 tarihli ve 2016/1248 Esas, 2018/350 Karar sayılı kararında muvazaa olgusunun tespiti yönünde karar verildiğini ileri sürerek davacı asılın en başından beri davalının işçisi sayılması gerektiğinin tespiti ile 17.09.2009-31.12.2018 tarihleri arasındaki döneme ait ilave tediye, ücret farkı, ulusal ... ve genel tatil ücret farkı ve sendikal haklar alacaklarının (prim, sosyal yardım, giyim yardımı, yol yardımı, kira yardımı, ek ödeme) davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında dava dışı ... İnş. Tekstil. Tem. Taş. ve Tic. Ltd. Şti- Çevsaş İnş. Tur. Gıda Sos. Hizm. San.ve Tic. Şti. İş Ortaklığı ile torbalama, istifleme, yükleme faaliyetleri kapsamında hizmet alım sözleşmesi imzaladığını, yapılan işin yardımcı iş olduğunu ve asıl işin bir bölümü olmadığını, bu nedenle davacının müvekkili İdarenin çalışanı sayılmasının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 21.03.2022 tarihli kararı ile; Eskişehir 1. İş Mahkemesinin 14.03.2018 tarihli ve 2016/1248 Esas, 2018/350 Karar sayılı kararında; paketleme, istifleme ve torbalama işi ile ilgili olarak muvazaa tespitinin yapıldığı, bu işin davalının asıl işi olduğunun belirlendiği, belirtilen kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 12.11.2019 tarihli ve 2018/2441 Esas, 2019/2828 Karar sayılı kararıyla kesinleştiği, davacının kesinleşen dava dosyasında muvazaalı olduğu belirlenen işle aynı işi yaptığı ve aynı Şirketlerde çalıştığı gerekçesiyle davacının baştan itibaren davalının işçisi olduğunun tespiti ile davaya konu alacakların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 21.06.2022 tarihli kararıyla; davalı ile dava dışı yüklenici şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu yönündeki İlk Derece Mahkemesi kararının kabulünün dosya kapsamına uygun olduğu, hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda, davacının sendika üyesi olmadığı dönemler bakımından fiîlen aldığı ücrete göre yapılan hesaplama kapsamında davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının dosya içeriğine ve Yargıtay içtihatlarına uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 14.10.2022 tarihli kararı ile; davalı ile dava dışı Şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı hususunun işletme uzmanı, maden mühendisi ve hukukçu bilirkişilerden oluşan heyet tarafından yapılacak keşif ile belirlenmesi gerektiği, muvazaanın belirlenmesi durumunda, davacı işçinin toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üyeliğinin davalı işverene bildirilip bildirilmediği de araştırılarak buna göre sonuca gidilmesi gerektiği gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 13.11.2023 tarihli kararı ile; bozma doğrultusunda yapılan keşif sonucunda davalı ile dava dışı alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu, davacının en başından beri davalının işçisi olduğu; ancak davacının sendika üyeliği davalı işverene bildirilmediğinden sendikal alacak taleplerinin ve fark ücret taleplerinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 10.01.2024 tarihli kararı ile; davacının çalıştığı Değirmenözü tesislerinde ürünlerin müşteri isteklerine göre paketlenerek sevkiyata hazır hâle getirilme işlemlerinin yapıldığı, davacının bu bölümünde makine tamir bakım işçisi olarak çalıştığı, davacının ifa ettiği görevin yardımcı iş kapsamında olduğu ve davalı Kurum tarafından bu işin hizmet alımı yoluyla gördürülmesi ile taraflar arasında geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisinin kurulmuş sayılması gerektiği, davanın tümden reddi yerine asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun kabulü ile ilave tediye alacağının hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasındaki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; davacının yaptığı işin yardımcı iş olmadığı, davalı ile at işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu hususlarının yerinde yapılan teknik inceleme ile ortaya konulmuş olmasına rağmen yasal düzenlemenin farklı yorumlanması sonucu aksi yönde karar verilmesinin hukuka, maddi gerçeğe ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacının yaptığı işin üretimden ayrı düşünülemeyeceğini, yapılan işin üretimin bir parçası olduğunu, davacının çalıştığı tesiste alt işveren firmaya bağlı çalışanların ihtiyaç hâlinde davalı tarafından farklı birimlerde de görevlendirildiğini, kadrolu işçiler ile bir arada çalıştıklarını belirterek davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.
3. 27.09.2008 tarihli ve 27010 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c), (g) ve (ğ) bentleri ile 4 ve 11 inci maddeleri ve 12 nci maddesinin ikinci fıkrası.
4. Dairemizin 25.10.2023 tarihli ve 2023/9237 Esas, 2023/15952 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
25.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.